Darbecime gülümserken...

  • 12.02.2013 00:00

 General Pinochet adını duymuşsunuzdur; 2006 yılında 91 yaşında öldüğünde ev hapsinde tutuluyor ve yargılanıyordu. Suçu, darbe yapmak, onbinlerce kişinin işkenceden geçirilmesi ve binlerce insanın öldürülmesi emrini vermekti.

 

Hikâyesi uzun; seçimle iktidara gelen sosyalist Salvador Allende hükümetini 1973’te Amerika’nın desteklediği askerî bir darbeyle devirmiş, 17 yıl ülkeyi demir bir yumrukla yönetmişti. Pinochet’nin darbesi 11 Eylül tarihliydi. Yedi yıl bir gün sonra ‘bizim Pinochet’ler işbaşı yapacaklardı. Soğuk Savaş yıllarında ülkesindeki sosyalist ve liberal unsurlara savaş açmıştı. O bir anti-komünistti. Komünizme karşı mücadelede ilahi bir misyon yürüttüğü*ne inanıyordu. Liderliğini yürüttüğü cunta ilk yıllarında 150 bin civarında muhalifi tutukladı. İşkenceden geçirilmeyen yok gibiydi. Costa Gavras’ın Missing (Kayıp) filmi kimi unutulmaz sahneleriyle Pinochet’nin Şili’sindeki ölüm ve işkenceler hakkında fikir verebilir izleyenlere.

Tıpkı ‘bizimkiler’ gibi o da askerî diktatörlüğe uygun bir anayasa yaptı, kendisini de cumhurbaşkanı ‘seçtirdi’ elbette. 1988 yılında, darbeden 15 yıl sonra diktatörlüğünü halka bir kez daha onaylatmak istedi (dünyaya karşı meşruiyet arayışına girişmişti ve destekçisi Amerika’yı alacağı ‘popüler destek’le etkilemek niyetindeydi). Bu defa Şili halkı ‘hayır’ dedi. İki yıl daha iktidarda kaldı. Dünya ‘yeni bir demokratikleşme dalgası’ndan geçerken Şili yeni cumhurbaşkanını seçti 1990 yılında.

Şili’de askerî diktatörlükten demokrasiye ‘geçiş’ bizim tecrübemizden farklı değildi. Pinochet, 1998’e kadar darbe yaptığı ordusunun başında genelkurmay başkanı olarak kaldı (kendi yaptığı anayasa böyle yazıyordu). Bildiğiniz ‘vesayet rejimi’ işte… Aynı kuşağın bizdeki darbecisi de 1983’te ‘sivil yönetim’e geçilince kendini cumhurbaşkanı seçtirmiş, cunta üyelerini de ‘cumhurbaşkanı konseyi’ yapmış, yargılanamayacaklarını anayasa maddesi haline getirmişlerdi, hatırlarsanız. 1998’de de ‘hayat boyu senatör’ olarak and içti Pinochet (malum, anayasa öyle diyordu). Böylece onca cinayet, işkence ve soyguna rağmen ‘dokunulmaz’lığını sürdürdü. Uzun sürmedi ‘dokunulmaz’lık. 1998 yılında, yani Pinochet 83 yaşında İngiltere’de bir seyahatteyken İspanyol yargıç Baltazar Garzon, eski Şili diktatörünün İspanya’ya iadesini istedi. Suçu, askerî yönetimi altında bazı İspanyol vatandaşlarına işkence yapılmasıydı. İspanyol yargıç, üç-beş vatandaşının hesabını soruyordu yıllar sonra! Tartışmalar alevlendi, suikastlar, operasyonlar ve işkencelerle ilgili yeni belgeler açığa çıktı. İngiltere’de ev hapsine konuldu. Yaklaşık iki yıl süren bir sürecin sonunda mahkeme Pinochet’nin yargılanması için sağlığının elvermediğine karar verdi. Şili’ye döndü ama yargıdan daha fazla kaçamadı. Dokunulmazlığı kaldırıldı ve birçok davadan yargılanmaya başladı. Bu arada milyonlarca dolar servet gizli hesaplarda bulundu. Bunların arasında Pinochet’nin adına bir Hong Kong bankasının kasasındaki 10 ton altın da vardı. Darbe, cinayet, işkence ve soygun; askerî diktatoryanın ‘evrensel’ hikâyesi... Ölümünden sonra bile yakınları ve ‘silah arkadaşları’ bu gizli hesaplardan dolayı yargılanmaya devam ettiler. Son yaş gününde yaşananların ‘siyasal sorumluluğu’nu üstlendiğini ilan etti. Cinayetten, işkenceden yargılanıyordu, ev hapsindeydi. 2006 yılında öldü. Dönemin cumhurbaşkanı Michelle Bachelet ‘eski cumhurbaşkanı’ için devlet töreni yapılmasına izin vermedi. Bachelet’in kendisi ve annesi Pinochet’nin işkencelerinden geçmiş aktivistlerdi. Babası da 73 darbesinin ardında işkence altında kalp krizinden ölmüştü.

Bachelet, Pinochet’ye devlet töreni yapılmasına müsaade etmedi ama ‘silah arkadaşları’ Pinochet’yi askerî törenle uğurlamayı ihmal etmedi. Viva solidaridad!..Belki de en önemlisi, ölümünün ardından Pinochet’nin oğlunun söylediğiydi: “Babam, mezarının düşmanları tarafından tahrip edileceğinden korkardı. Mezarı olmayacak, cesedini yakacağız.” Darbecilik zor zenaat. Ama burası Türkiye, bizimkiler rahat olsun.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Hrac Madooglu
    Hrac Madooglu
    7.10.2014 05:38

    Biden gercegi soyledi. Turkiye ISiD ve Al Kaide uzantisi fanatiklere her turlu destegi verdi, bunu bilmeyen de yok zaten. Tabi, Erdogani rezil etmis oldu ve bunun icin de ozur diledi ama bu gercegi degistirmez. Hukumetin besleyip buyuttugu cakallar Kurtlerin basina bela oldu. Kurtler kahramanca savasiyorlar ve onlardan baska da bu seriatci katillere karsi koyan yok. Suriye ve Irakta Kurtleri, Alevileri, Ezidileri ve Hristiyanlari yok etmek istiyorlar, bu da hukumetin isine geliyor. Kilini bile kipirdatmadan besledigi canavarin yaptiklarini seyrediyor hukumet. Bu olaylar da gosterdi ki Kurtlerin en buyuk dusmani Turkiye.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums