- 23.10.2012 00:00
Yıllar önce okuduğumda, ‘işte bu!’ demiştim: “Devleti Allah yaratmadı, o insanların eseri.
İnsanlara hizmet etsin diye insanlar tarafından kuruldu.” Bu sözleri 1990’lı yılların başında söyleyen kişi Raşid Gannuşi’ydi. Devlete adeta kutsallık atfeden, onu ele geçirmeyi ve kendi ideolojik rengine dönüştürmeyi temel siyasi strateji haline getiren kimi dindarlara, muhafazakârlara ve İslamcılara yönelik önemli bir uyarı bu. Devletin böylesine araçsallaştırılmasını ‘liberal devlet’ teorisine çok yakın bulurum. Eğer toplumla devlet arasında bir öncelik ve hiyerarşi varsa ‘üstte’ toplum-birey bulunur. Toplumu öncelemeden devletin insanları özgür bırakmasını sağlayamazsınız. Devleti Allah’tan görmeyen bir yaklaşım Tunus’la kıyaslandığında daha derin ve yaygın bir ‘devlet merkezli’ geleneğin hakim olduğu Türkiye için çok daha anlamlı. Devleti fetişize etme eğilimi güçlüdür bu ülkede, çünkü devlet iktidarın da ikbalin de yegane kaynağı sayılır. Bu durum ve algı son on yılda da pek değişmedi.
İslamcıların ‘devlet fetişizmi’ anlaşılır bir şey. Dünyanın birçok yerinde ‘kendi devletleri’nden çok çektiler İslamcılar; onlara kendi devletleri zulmetti. Dolayısıyla devleti ele almak, devlet olmak siyaseten motive edici bir amaç. Bu amaca ulaşılması İslamcıların ‘ideoloji-performans’ çelişkisi sorununu çözmese de devleti bir zulüm enstrümanı olmaktan çıkaracaktır. Ancak soru bence daha derin: Devletsiz İslam ol(a)maz mı? İslam’ın devletsiz yaşayamayacağı, ‘modern bir fikir’. Ulusun devletsiz yaşayamayacağı, dilini, kültürünü sürdüremeyeceği, mensuplarını koruyamayacağı endişesiyle tetiklenen ‘ulus-devlet’ anlayışından ve arayışından farklı değil. Tunus Ennahda Partisi’nin lideri Raşid Gannuşi bu konularda, reformist veya stratejik olarak nitelenebilecek fikirlere sahip.
Hafta sonu SETA ve Arapça yayımlanan Ru’ye Türkiye dergisinin düzenlediği ‘Ortadoğu’da Yeni Toplumsal Sözleşme Arayışı’ başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada Gannuşi çok çarpıcı bir cümle sarf etti: “Allah dinini devlete değil ümmete emanet bırakmıştır.” Gannuşi’nin konuşmasından önce sohbet ederken Mümtaz’er Türköne önemli bir tespit yapmıştı: “İslamcıları İslam devleti yükünden kurtarmak gerek.” Ennahda lideri acaba bunu mu yapıyor diye düşünürken konuşmasının kurgusu bazı tereddütler uyandırdı bende.
Konu, devletin dini veya laik kimliği. Habib Bourguiba’nın 1959 tarihli anayasasının 1. maddesi, “Devletin dini İslam’dır.” diyor. Ancak Bourguiba ve sonra Bin Ali dönemlerinde çok sert laiklik-laikleştirme politikaları uygulandı. Başörtüsü sokaklarda bile yasaklandı. “Ama,” diyor Gannuşi, “Bourguiba laik bir devlet kurduğunu ifade etmedi.” Anayasasında devletin dininin İslam olduğu bir ülkede radikal bir laik model uyguladı. Bu ‘stratejik’ bir tercihti Gannuşi’ye göre.
Soru şu: Acaba Gannuşi de benzer bir ‘stratejik tercih’ mi yapıyor şimdilerde? Anayasa yapım sürecinde Ennahda anayasada ‘İslam şeriatı’na atıfta bulunmaktan vazgeçtiğini açıkladı; onun yerine 1959 Anayasası’nın 1. maddesinin olduğu gibi muhafazasını yeterli görüyor. Anayasada yer alan ‘devletin dini İslam’dır’ ifadesi sert ‘laik devlet’ uygulamalarına mani olmamıştı. Geçmişte Bourguiba’nın yaptığı gibi anayasada ilan edilmeyen bir ‘laik devlet’ pratikte mümkün olduysa, anayasa ile ilan edilmeyen bir ‘İslam devleti’ de mümkün mü görülüyor İslamcılar arasında acaba?
Gannuşi, konferansta yaptığı konuşmayı şu sözlerle bitirdi: “İslami hareket Tunus’ta şeriata dayalı bir anayasa değil, özgürlük istemiştir. Çünkü ülkede tam bir özgürlük ortamı sağlandığı takdirde herkes İslamı seçecektir.” Peki özgür olan insanlar İslam’ı seçmezlerse ne olacak? Dahası, din olan İslam’ın siyasal ve toplumsal işlevi üzerine farklı düşünceler taşırlarsa ne yapacaklar? Hâlâ özgür olacaklar mı? Özgürlük kendi başına bir değer değil mi?
Bu sorulara net cevaplar vermedi Gannuşi. Geçen hafta Selefilere, “Sabırlı olun, artık bir devletimiz var, camiler şimdi bizim. Ordu ve yargıda hâlâ emin değiliz.” diyerek ‘stratejik’ konuşan ‘siyasetçi’ Gannuşi ile ‘aktivist ve düşünce adamı Gannuşi’ arasında ciddi bir fark mı oluştu?
Yorum Yap