Sistemsel çöküş...

  • 9.01.2023 07:44

Yakın tarihimiz ‘ekonomik krizler’ tarihi olarak tanımlanabilir. 94 krizi, 2001 krizi ve/veya 2008-09 küresel kriz.

Ekonomik krizin en temel dayanağı 1 yıl gibi bir süre içerisinde sert bir daralma ve ardından derhal toparlanma...

Ani sert bir acı ama kısa süreli bir acı...

Sonra 2014’de yeni aşamaya geçtik. Önce yatırımlar durdu... Ve işsizlik artmaya başladı. 2015 ve 2016 adeta ‘büyük buhrana’ giriş işaretleri geldi. Özellikle 2017 yılı adeta buhrana girmiş ama bunu kredi balonu ile ötelemeye çalıştığımız yıl olarak görebiliriz.

2016 yılı mayıs ayından itibaren finansal göstergelerimiz ilk kez emsal ülkeler olarak görüldüğümüz Brezilya, G Afrika’dan ayrışmaya başladı.

2016 başında 1 ABD dolar 4,0 Brezilya Reali ediyordu. Şimdi ise 1 dolar 5,2 real.

016 başında 1 ABD doları 3,0 Türk Lirası ediyordu. Şimdi ise 1 dolar 18,7 lira.

Güney Afrika parası ise 2016 ve şimdi dolar karşısında halen 17 Rand değerinde.

Emsal ülkeler ile ne kadar büyük kopuş yaşadığımızı buradan anlamış olursunuz. Bolsorano bile Brezilya Realini bu kadar bozamadı.

***

Türkiye ‘Büyük Buhran’ içerisinde hem ekonomik hem de yapısal çöküşler yaşadı. Gelir dağılımı bozuldu, ücret seviyeleri geriledi. Buna karşılık varlık fiyatları çok hızlı yükseldi.

Alım gücü düştükçe ve umutlar söndükçe bu çöküş evlerin içine düştü... Millet çocuk bile yapamaz noktaya geldi.

2014-2022 arası adeta kayıp yıllar oldu. Emsallerimiz ilerlerken Türkiye dünya sıralamasında hızla irtifa kaybetti. Artık 16. büyük ekonomiden 20. sıraya geriledik ve bu düşüş duracak gibi de değil...

Bir zamanlar dünyanın en zengin 7. ülkesi olan Arjantin şimdilerde 27. sırada yer tutmaya çalışıyor... Bu kadar zenginlik nasıl bu kadar fakirliğe dönüşebiliyor?

İşte bu sorunun cevabı “yapısal çöküşte” yer alıyor.

Yapısal çöküş öyle anlık ve kısa vadede anlaşılacak bir durum değildir. Yavaş yavaş zayıflar ve geride kalırsınız.

Mesela önce adalet çöker ama kimse umursamaz... Rabia Naz öldürülmüş olsa bile orada, uzakta dediğinizde aslında yapısal çöküşü kabullendiniz demektir. Kendi evladınızın geleceğini karartmaya başladınız demektir...

Çünkü adalet çökerse ülke de çöker. Bu kesin kuraldır... Hiç ama hiç şaşmaz. Ama yıllar içinde sinsice çöküşe girersiniz. Ama çoğu kimse ömrü boyunca bile bunu anlayamaz.

***

Buhran ve yapısal çöküşler hakkında geçmişte defalarca yazdım. Bugün bu yazıyı yazmamın nedenine gelelim.

Son bir kaç hafta içinde Türkiye farklı bir yola girdi. Mesela döviz mevduatları hızla azalırken yerine TL mevduatları artıyor. 21 Ekim 30 Aralık arasında (BDDK verileri) yabancı para mevduatları 20 milyar dolar azaldı. Aynı dönemde KKM’de de 2,7 milyar dolar çözülme oldu.

Paranın izini son 2 aydır sürekli takip ediyoruz. Ve paranın TL’ye gittiğini daha önce de yazdığımız gibi şimdi de aynı adresi gördük: KKM ve resmi mevduatlar hariç TL mevduatı 1,94 trilyon liradan 2,82 trilyon liraya yükseldi.

Yabancı para mevduatlarında (KKM dahil) 22,7 milyar dolarlı azalış yaşanırken TL mevduatlarında 46,8 milyar dolar karşılığı artış yaşandı.

İyi ama neden?

Bunu da yine Merkez Bankası verilerinden izliyoruz. Eylül ayı başında MB faizi %13,0 iken ülkemizde 1-3 ay vadeli TL mevduat faizi %18,3 seviyesindeymiş. Eylül sonrası TL mevduat faizlerinde başlayan yükseliş halen sürüyor ve 30 Aralık haftasında %24,17’ye çıkmış oldu.

TL mevduat faizleri o kadar hızlı yükseliyor ki, bu yükseliş sonucu TL mevduat oranı %22 seviyelerinden yüzde 32 seviyelerine çıktı. Tabiri caiz ise şu anda liralaşma yeni başladı.
İyi ama ne karşılığı: Faizlerde yükseliş karşılığı.

Bunu neden söyledim? Çünkü artık kredi faizlerinde de az da olsa yükseliş başladı. TL maliyetindeki artışın kredi maliyetine yansıması zaten beklenen sonuç olmalı. Ama henüz yeterli yansımadığı da ortada...

***

Ticaret Bakanlığı yaptığı ankette 2023 ilk çeyrekte ihracat beklentisi hızla gerilerken ithalat beklentisi artmaya devam ediyor.

Zaten 2022 yılında İhracat diye çıkılan yolda ithalat patladı. Bu ne anlama geliyor derseniz söyleyeyim: Şu anda bir sistemsel sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Ya modeli akla ve bilime uygun yürütmek zorunda kalacağız ya da sistemsel krizler yaşayacağız.

Her halükarda bu yılın ilk yarısı iyi geçmeyecek. Kârlar azalacak, talep düşecek ve işsizlik artacak...

***

Aslında iktidar muhalefete seçimi kazandırmak için elinden geleni yapıyor. Ama muhalefetin de seçimi kazanmamak için yaptığı çalışmaları takdir etmek gerekir.

Bakalım bu yapısal çöküş öncesi sistemsel tıkanıklıklar bize nasıl bir çıkış yolu sunacak... Umarım bir çıkış yolu haritası oluşturulur. cvccv.png

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums