DÜZCE’DE “KONGRE HAREKETİ”

  • 24.10.2011 00:00

 “Teori olmadan pratik olmaz, pratik olmadan teori olmaz”. Bu tür genellemeleri benimsemek zorunda değiliz. Emek ve uğraşı isteyen bilimsel tespitlerin özgürlük ve barış yolunun önünü açtığını görmek gerekir. Görmek zorunda da değiliz;  çünkü kapitalist sistem okur- yazar insanlara o kadar çok alan ayırıyor ki; farkında olanlar da mücadelenin öznesi olurlar, sorumluluk taşırlar, özgürlükçü sosyalizme inanırlar. Farkında olmayanlar egemenlerin öznesi durumuna düşerler. Buna da “pasifizm”  derler. Siyaset olarak Sağcı, Ulusalcı, Kemalist olurlar.  Farkındaymış gibi görünenler de “popülizm” in caf caflı görüntüsüne kapılır, duygularına esir olurlar, sonuçta sistemin yararına çalışırlar.

Düzce’de ki olgulara geçmeden önce kısa bir alıntıyı sizlerle paylaşmak isterim.

“1789 Fransız devrimi uygarlık, çağdaşlık söylemini belirledi. 19. ve 20. Yüzyılın güç ilişkilerini kurdu. Sol ve sağ bütün politik paradigmalarının dilini kuran Fransız Devriminin grameridir. Artık bu gramer bir dil kuramıyor ve Fransız devrimi, devrimciliğini yitiriyor. 1789 kriz içinde, bu kriz kapitalizmin krizi…  Ulus devlet, sermayenin emeği siyasal mülkiyet altına almasının egemenlik biçimidir. Biyo-politik dil, biyo-iktidar olarak işler ve çalışır. Modernitenin; eşitsizlikleri, sömürü ve zalimliği örten, yok sayan ve bunların biyo-iktidarını işleten birey, vatandaş, halk, özel mülkiyet, toplumsal sözleşme, hukuksal eşitlik, temsili özne, temsili demokrasi, ulus devlet kavramlarıyla kurduğu biyo-politik dili krize girdi. Modernizm uygarlık krizi içinde”.

Bu ve benzeri tarihi süreçler sorunların çözümü yolunda tartışmalı olsa da yeni bir program için düşünülmeli. Merkezi düzeydeki Kongre Hareketinin program taslağı günümüze uyarlanmış şekli ile yerellerde mücadeleyi, örgütlenmeyi tetikler mi? Öncelikle program üzerinde tartışma ve Düzce özeline yansıyan metinlerin karşılığı çalışma gruplarına yönelecek mi? Siyasi katılımcılar merkezlere, şeflere danışmadan özgürce siyaset üretecekler mi? “Yeni Dünya”da gittikçe çoğalan kapitalist küreselleşmeye karşı, anti- kapitalist mücadelenin ülkemizdeki temsilcileri olmaya ne dersiniz? Kongre Hareketinin meclis çalışmalarını Düzce’ye, sokağa taşımaya var mısınız?

 Kürt sorununda barışı kazanmak, barışı kazanmak için eşitlikçi, özgürlükçü sosyal bir anayasa çalışmalarında sokağın sesi olabilecek miyiz? Burada Vedat Türkali’ nin “Güven” romanı çok önemli. Türkiye’de sol siyasi bölünmenin bir nedeni de ben merkezli güvensizlik. Şüphesiz çelişkileri, güvensizlikleri bir anda sonuçlandırma durumu olamaz. Başarılı olmak için evrensel ilke olan eleştiri öz eleştiri siyasetimizin ( Kongre) temelinde harç olacak mı? Ve ya Kongre kapsamında bulunan bireyler kitle örgütlerinde rekabetçi tavırları aşmaya gayret edecekler mi? 

Toplumsal mücadelenin iktidar hedefli siyaseti bilgi, bilinç ve süreklilik ister. Değişen dünyada değişimi gören, yakalayan özgür birey olmak için EDP (Eşitlik ve Demokrasi Partisi) çok önemli bir çalışma başlatmıştır. Kısaca ‘BEBDA’ Bilgiye Erişim ve Birlikte Değerlendirme Atölyeleri 15 Ekim’de başlıyor. 80’ i aşkın akademisyen İstanbul, Ankara ve İzmir’de sadece EDP için değil bütün Türkiye Solu için yeni ve zenginleştirici bir deneyim olacak. Gerçekten Düzce’ de ezberlerimizi ve ön yargılarımızı bir kenara bırakabilecek miyiz? Şimdi solda yenilenmenin ve birlikte mücadelenin zamanı…

İstersek değiştirebiliriz!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums