Tarihçilerin ifadesi: ’’Tarih olanların öyküsünü anlatmaktır.Olmayanların öyküsü yazılmaz.

’’Türkiye darbesever ülke konumundan çıkıyor,çıkacak derken Mısır’da ordu yönetime el koydu.

Doğal olarak siyasetçiler,yorumcular kendi bakış açılarına göre demeçlerindeki ifadelerle demokrat olup olmadıkları,demokrasiye inanıp inanmadıklarını ciddi ciddi sergilediler.Bir dönem ‘’Ordu yönetime’’ diye bağıranlara fırsat doğdu.Hemen belirtelim ki askeri darbeden demokrasi çıkmaz.Sosyal bilimciler,tarihçiler Mısır’ın tarihsel sürecini,siyasi,ekonomik,kültürel yapılanmasını detaylı olarak açıklarlar.Ancak bize düşen tüm olumsuzluklarına rağmen Mursi ve Müslüman kardeşler hükümetinin seçimle gelmiş bir iktidar olarak silah zoruyla düşürülmesi,Mısır’ın demokratik geleceğine ve Mısır halkının demokratik,eşit ve özgür geleceğine darbe vurulmuştur.

Tahrir baharının ruhuna uygun demokratikleşme adımları yerine eskiyi aratan politikalar,askeri vesayetin gücünü merkezde toplayarak sandık demokrasisine güvenmenin hazin sonucunu bir kere daha izliyoruz.

Orta Doğu kazanı çatışmacı,savaşçı,darbeci ve militarist yapılarla kaynıyor.Halkların geleceği demokratik ,katılımcı,sivil,özgürlükçü ve eşitlikçi bir siyasi sistemin inşasıyla değişeceğine inanmak gerekiyor.

Türkiye’de egemen,ekonomik ve siyasi güçler  90 yıllık askeri vesayet ve darbeci gelenekten ders almadıkları gibi Taksim Gezi parkındaki barışçı gösterileri de görmezden geliyorlar.

12 Eylül darbe anayasasıyla yönetiliyoruz.Değiştirilmemesi için CHP ve MHP’nin direnmesi hükümetin işine geliyor.AKP’nin değişime yönelik niyeti olsa 11 yılda bırak anayasayı;antidemokratik yasaları değiştirecek çoğunluğu olduğu halde yanaşmadı.

TSK iç hizmet yasası 35.maddesini değiştirdi.İyi.Yetti mi?

Genelkurmayın savunma bakanlığına bağlanması,milli güvenlik kurulunun gizliliği(Hangi demokrasilerde var?)devam ediyor.TSK’da Jitem gibi,özel güvenlik gibi yapılanmaları savcıların mahkeme iddianamelerinden öğreniyoruz.

Kapitalist küreselleşmenin güvenlik politikasına teslim olan Türkiye Suriye bataklığında boğulacak görünüyor.Kürt sorununda ateşkes devam ederken ikinci aşama demokratikleşme için adım yok.

Sahi askeri harcamalar Sayıştay denetiminden niçin kaçırılıyor?

Zorunlu askerlik,vicdani retçilerle ilgili yasalar nerde?İşte AKP demokrasisi!11 yıl militarizmle iç içe.Küresel statükonun yeni efendisi Kemalist muhalefetle bayrak yarıştırarak,milli birlik mitingleriyle merkezde sömürüye devam ediyor.Orta Doğu’ya yönelik müdahale,darbe hesaplarında Türkiye’ye biçilen ve AKP’nin severek üstlendiği rol Orta Doğu barışını tehtit ediyor.Suudi Krallığı,Katar,Mısır,Tunus,Libya ve Türkiye bloğu,ABD ve müttefikleri Suriye ile İran üzerine yoğunlaştıkları görülüyor.

İşte Mısır askeri darbesinin düşündürdükleri bağlantılar ve militarizm… ’’Yok edin insanın insana kulluğunu,bu davet bizim’’diyen ozana bin selam.Yeşil ve sol bir Türkiye ve Dünya umuduyla…