Dedem,.

çoğu   Hemşinli  gibi   koyunculuk  yapan,.

yanı  sıra  

Hopa-Kemalpaşa  ve  yaylada  bakkalı  olan,.

kamyonuyla ( şöforü'nün  yanında  muavin  olarak)  da  

şehirlerarası   ( Artvin'den   diğer  şehirlere) taşımacılık  yapan  

çok  çalışkan  ve  çok  da  sevilen  bir  insandı....

Zamanının  orta karar  zenginlerinden,tüccarlarından  dı....

Okul  tatillerinde,.

-70'li  yılların  ikinci  yarısı- ,

Dedemle  birlikte   yaylada  hem  çobanlık,

hem  bakkallık  

hem  de  çercilik(-atının  heybesinde  mal  satan-)  yaptım....

Şavşat'la,.Kars-Ardahan   arasındaki  

yaylamızdan

Kürt  köylerine ,yaylalarına  gider  ,.

atlarımızın  heybesindeki,.

tabak,çanak,tava,çaydanlık-çay bardağı  gibi   ev-eşyalarını  ,.

tereyağı  ve tulum  peyniriyle  değiştirirdik...

yaklaşık  kırk  sene  geçmiş  olsa  da   

Kürt  köylerinde-yaylalarında 

ahbaplarımızın  evinde  yediğim  kete'nin   tadını  hala  unutamadığım  gibi,

o  dağların  kokusu  da  burnumda  tüter.....

Yaylada  olduğumuz  zamanlar,.

Şavşat   dağlarından  odun  yapar,

yine  

Şavşat  ve  Ardahan  köylerine   değirmene  giderdik...

Dedemi,.bir  trafik  kazasında,.

Artvin-Ardanuç'da  

kamyonuyla   uçurumdan  yuvarlanması  sonucu  kaybettik  ,.

böylece  ben  de,.

hem  Aile(den)   olma  şansımı 

(ELVEDA  KATYA  durumları ),... 

birkez  daha -yeniden 

(ilkini  annem  ve ananemle  yaşarken,annem  evlenince )  

hem  de   

Artvin  dağlarının-yaylaları'nın   

hayalci-romantik  çobanı  olma  şansımı  kaybediyordum.....  

 

( o  dönem  çobana  giden -biz- orta-lise  çocuklarının ,

*Orta  son'u   Kemalpaşa'da,. Lise 1  ve  2'yi  Hopa'da  okudum*

çok fazla  kitap  okuduğumuzu,

çobanlık  yaparken, 

Dimitrov  ve  Orhan  Kemal kitapları  vb. değiş-tokuşu  yaptığımızı  hatırlıyorum )...

 

Çok  uzun  yıllar ( yaklaşık  30-35  sene ) sonra ,...

2011  yılında

Hopa'ya   gittim....

Hopa'da  iki   gün  kaldım....

Kemalpaşa   hakkında   birkaçsene  önce,.

-meşhur  Dünya-Krizi    dönemi-,.   

CNN'de ,.

''krizin  uğramadığı  tek  yer''  diye  bir  haber  

yada  haber-program  izlemiştim....

Gürcistan'la  

Gümrük  kapısından  sorunsuz  geçişler,.

ve

serbest  ticaretin  getirileri   konu  ediliyordu....

Hakikaten  

ne  Hopa'yı,.

ne  de  Kemalpaşa'yı  tanıyamadım....

Yollar,köprüler,yüksek  binalar,...

Ticaret,

oteller,

büyük  marketlerin  şubeleri  vb...

Çok  hoşuma  gitti......

Her  zaman ,....

Ekonomi'nin  

İnsan'ın  

''yaşam  şartları''nın  yanı  sıra   

beynini,düşüncelerini,felsefesini de   

değiştirdiğine,

geliştirdiğine  

ve  böylece,.

İnsanın  daha  ilerici 

bir  duruma  evrildiğine  inanırım...

( Elbette  Kemalci-Militarist  gericiliğe  değil )

70'li  yılların  ikinci  yarısı,.76-77-78'de    Hopa'daydım...

Hopa  ,.

Dev-Yol   hakimiyetinde  bir  feodal  ağallık  gibiydi,..

Halkın  sülalesinden,.

Halkın  Yolu 'da  görece  bir  etkinliğe  sahipti....

biz  bir kaçtane   İGD'li   ,.

kah  

görünmez olmaya  çalışan  '' ezik-maraba''  

kah  

gözünü   karartıp  duvarlara  yazı  yazdığı  için,.

Maocular'ın  toplu  dayak  seanslarına  maruz  kalan,.

iki-üç  tane   ''Sovyetik  5.kol  ajanı-salaK''

kah  

Fransızcacı'ya   Ürün  satan  ''Bilimsel-Komünist''

kısacası  herşeyden  bir  parçaydık ...

Ama  ne  yazık  ki

ve  Allah  kahretsin  ki,.

ve     her   nasılsa   

şu  Dev-Yolcular   gibi   halkı-köylüyü   örgütlemeyi  beceremiyorduk....

Lisede ,.

sadece,

(nedense  genellikle)  kızlar ,.

hayran  hayran  

'' İşçi  sınıfı   öncülüğü  

ve  Sınıfsal  gerçekler  

ve  küçük  burjuva  Goşizm'i  

ve  Sınıf  hareketi..

vb.''

ajitasyonlarımızı-palavralarımızı  dinlerlerdi....

Maocular   ,.

sanırım,.biraz  da  

bu  yüzden,.

bizi  kıskandıkları  için  dövüyorlardı,.

günaşırı ,.

yemeklerden  önce  açkarnına....

(şimdi  daha  iyi  anlıyorum...)

Yıllar  sonra  80'li  yılların  sonu,.

yada  90'lı  yıllar  falan ,. 

Karaköy-

Galata köprüsü-Arzum   birahanesinde,.

''80  öncesi-Anadolu'da  Dev-Yol   ağırlığı''

nın  

tahlilini  yaparken,.

arkadaşlardan  birinin,.

kısaca,.

***Dev-Yol'un  ayaklarını  Anadolu  toprağına  bastığını,.

oysa  biz  İGD'lilerin  

SBKP   borazanı   olduğumuzu  

ve  yerel  olanı   bilmediğimizi  

ve  önemsemediğimizi ***

falan  dillendirdiğini  hatırlıyorum...

Muhtemelen  

doğru     yanları  vardı,.arkadaşımın  bu  eleştirisinin....

3.Dünyacı   bir  yönetim  biçimi  olarak  '

''içe  kapanık-YERELCİLİK'',..

Baasçılık  ve  Kemalci-Militarizm  ne  kadar  kusurlu  

ve  hatta 

***Faşizm'le  içiçeyse***,.........

Kültürel  ananeler,.

Folklorik  ve  Yerel-Etnik   ÖĞELER 

o  derece  önemli  

ve  besleyici,

ve   geliştiriciydi....

Özgün-Yerelliğimize  sahip  çıkmalı,

geliştirmeliyiz.....  

ve  

bu  Değerleri     

mutlaka  

DÜNYA  ile   

EVRENSEL  DEĞERLER  ile    buluşturmalıyız.......

Hopa,.

bu  memleketin ,.

bir  çok  Etnik   zenginliğini   içinde  barındıran   

çok  renkli  ve  çok  sesli    bir      İlçesi...

Eğer ,.

şu  sıralar yaptığı-yapmaya  çalıştığı ,..

( kendi  türkülerini  söylemeye,.

gülmeye,oynamaya,çoşkuyla  yarınlara   bakmaya  başladığı ) gibi,.

yeter  artık  bu  Stockholm   Sendromu     der,..

Nasyonal-Ulusalcı,.

3.Dünyacı ,.

Kemalci-Militarist ''Sol''un,. 

fantastik-Elm  sokağı    düşlerinden  kurtulursa  

Hopa ,.

belki   bir  BODRUM   olmayacak  

ama  

Folklorik-Etnik kültürel zenginliği  ,.

mozaiği  

ve    Kardeşlik   felsefesiyle  

BODRUM'dan  çok  ama  çok  daha   önemli    

bir   

GÖKKUŞAĞI   KENTİ    olacak....

 

***