Bir  kız  çocuğu  elimizi  tutar,.

ve 

biz   İnsan  olmaya  başlarız.....

Yeni   atanan ''Türk  Müdür''ün  

''hoşgeldiniz  çiçeği''ni   götürmüştüm....

Yine , böyle  bir  bayram  arefesiydi....

Kalfayan   Yetimhanesi'nin  çocukları  sıra  olmuş,.

''türküm,doğruyum.....

varlığım  türk  varlığına  armağan  olsun...

ne  mutlu   türküm   diyene...''

diyerek  

''And''   içiyor-okuyorlardı....

Anjel'e   çiçeği  teslim  etmiş   dönüyordum  ki....

Yemekhane  önünde   çocukların   

kikirdediklerini   gördüm.......

Tuğh   ahçık(kara-esmer  kız)lardan   bir tanesine,.

''ka  inç  ağav   kezi  ki,.udoğesta   mezi  ki''   diye  laf  attım....

Sonra      

hepsine  birden ,.

Hadi  bilin  bakalım   

ne   dedim   ,diye    sordum....

Çocuklardan  bir  tanesi  ,.

''hemşin  ermenicesi''yle  sorduğum  tekerlemeyi  bilmiş,

cevaplamıştı....

-''  kız  ne  oldu  sana,.yiyecekmisin  bizi...''

Bu  satırları  yazarken  geçmişe  döndüm , 

hafiften  gözlerim  ıslandı...

Nadiren   ağlarım,.

genellikle    çocuklar  için

korunmaya   ihtiyacı  olan  

fakat  

''korunamamış    çocuklar''  için.......

Çocukların,.

her türlü   ''plan''dan

''program''dan

''yüce  ideal''den   azade   

sevilmesini,

korunmasını,

üzerlerine  titrenilmesini,

saygı   görmelerini  isterim....

Yine,.

bir   Ermeni  çocuğunu   gördüğümde,

okuduğumda,

duyduğumda,

yazdığımda  da   gözlerim  ıslanır...

Hrant    dahil,.

yetimhanelerde   büyüyen   çocuklar  aklıma  düşer.....

1915   aklıma  düşer.....

Daha  önceleri,   KALFAYAN'a  ilk  gittiğim  zamanlar,.

mahalleden   de    tanıdığım   Anjel'den  ,.

bir  alfabe  almıştım....

Alfabe'deki     resimlerin    altında,

Hats(ekmek)

Mazun(yoğurt)

Gat(süt)

Mug(fare)

Atur(sandalye)

Şun(köpek)

Gadu(kedi)....yazıyordu....

Göz  gezdirmiş,okumuş,heyecanlanmıştım...

Biz     

Hemşinlilerin   dilinin     Ermenice     olduğunu    

anlamam 

kavramam   daha  önceki  yıllara    1973-74   yıllarına   dayanır.....

Samatya'da  ,. 

İstanbul  Üniversitesi'nde    okuyan      

Amcamın  

ve   

akrabamız  Metin  amcanın   yanında    kalıyor ,.

Davutpaşa   Lisesinde  okuyordum...

Babaannem de    kışları yanımıza  geliyor,  

ve  bizlere  

şahane   hemşin   yemeklerinden  yapıyordu.....

Babaannem   türkçeyi  çat  pat  bildiğinden,.

evde  ağırlıklı  olarak   hemşince,.yani  ermenice  konuşuluyordu.... 

Bir  gün   okuldayken

tenefüsde  bir  gürültü-patırtı  koptu,.

Arkadaşım   Murat     kavga  etmiş,.

ağzına  gelen  küfürü    savuruyordu....

İlginç  olan ,.     

Ermeni   arkadaşım   Murat  

bizim   ''Hemşinlilerin''   küfürlerini    ediyordu....

Daha  sonra   babaannem   ve  amcama  anlattım  mı,.

ne  cevap  aldım   hatırlamıyorum...

ya     normal   karşıladım,.

SUSTUM....

yada

hep  beraber

sustuk...

Yıllarca   korkarak  sustuk.....

Onca  yıl  sonra  

bugün de ,

memleketim   Hopa'da   ,.   

daha  ziyade,

Kemalci-Militarist    tayfanın  ''karartması''   sonucu,.  

hala      

''Ermeni''  olmak,

''Ermeni   geçmişi''   konuşmak,

''Ermeni  geçmişi''  tartışmak,

''Ermeni   geçmişi''   araştırmak    

''ayıplı-kusurlu-tehlikeli''   sayılmakta,algılanmakta....

İttihat-Teraki    ''kodlarından''   kurtulamayan ,   

Militarizm    hayranı   bir  ''sol''

''Nasyonal  Sosyalizm''.......

Ne  yazık  ki   ,

hiç  olmaması   gereken  yerde   memleketim  Hopa'da ....

Kemalci-Militarist     tapınmacılığın 

En  iyi  bildiği   ''şey'' 

''FARKLI  OLANA'' hakaret  etmek,

aşağılamak,

korkutmaya,  sindirmeye  çalışmak......

Hopa'lı  kardeşlerimin   ''gerçeği''  göreceklerine     inanıyorum.... 

Karadeniz'in   cefakar  halkları,.

''saklandıklarını,.görünmez  olduklarını''  zannettikleri, 

yapay-suni   ''Türklük''  makyajının  gereksizliğini   anlayacaklardır....

Mutlaka    ''KENDİLERİ''  olacaklardır....    

''Güç  ve  Temsil   Yetkisi''

Kemalci-Militarizm'de     değil....  

Kürd'ü,Türk'ü,Laz'ı,Çerkes'i,Arab'ı,Ermenisi,Boşnak'ı,Manav'ı,Pomak'ıyla

HEPİMİZDEDİR.....

Bu  memleketin  asıl  sahibi....

Anadolu'nun   kadim     halklarıdır....

Gariban   Anadolu  köylülerini,

halklarını   korkutarak,

sindirerek,

katlederek,

sömürerek   

yalan,dolan  ve  kaos'la  ''iktidar''olan, 

Halkların   düşmanı   ''Militarist-Darbeciliğin''    sonuna  geldik....

Artık,.

Dünya   Ülkesi, 

Dünya  vatandaşı  olmanın  tadını  çıkartacağız.....

Korkusuzca   sorular  soracağız...

Korkmadan    konuşacağız....

Karadeniz   İnsanı ,.

Kardeşliği,

Ekmeği,

Özgürlüğü,

Sevgiyi,

Saygıyı   büyütecek   yeteneğe  ve  çoşkuya  sahiptir....

 

Not:

Yok  olma  tehlikesi  altındaki  dillerden,  

Hemşin  Ermenicesi ,. 

Batı Ermenicesinin bir diyalekti olduğundan, 

SIL International tarafından ayrı bir madde olarak değerlendirilmiyor.....