- 4.10.2021 08:19
Yevgeni Yevtuşenko
Danca’dan çev.Hasan Gürkan
Hoşçakal, Kızıl Bayrağımız bizim.
Sen kardeşimiz ve düşmanımızdın.
Askerin yoldaşıydın siperde,
Sen esir avrupanın biricik umudu
Ama kızıl bir perde olup Gulag’ı gizledin ardında
Donmuş ölülerle doldurulmuş Gulag’ı.
Bunu neden yaptın
Kızıl Bayrağımız bizim?
Hoşça kal Kızıl Bayrağımız bizim.
Uzan.
Dinlen şimdi.
Unutmuyoruz,
Senin kızıl ve tatlı mırıltılarının
Işığına kanan milyonları.
Unutmuyoruz,
Koyun gibi salhanelere sürdüğün kurbanları.
Ama unutmuyoruz bir de,
senin de kandırıldığın yalanları.
Hoşça kal Kızıl Bayrağımız bizim.
Söyle,
Sadece romantik bir bez parçası mıydın?
Ruhumuzdan kanımızla söküp atacağız seni.
Kızarmış gözlerimizde yaşlarımızı
tutamamamız bu yüzden.
Çünkü öyle vahşisin ki,
altın renkli sırmaların
gözbebeklerimizi kamçılıyor.
Hoşçakal, Kızıl Bayrağımız bizim.
Özgürlüğe doğru ilk adımımız,
ilk adımımız senin yaralı ipek tenine
ve kendi üzerimize doğru aptalca attığımız.
İlk adımımız kıskançlık ve kinle yarılmış üzerimize…
Hey, halkın bayrağı!
Çiğneme bir kere daha çamurları
Çiğneme bir kere daha kırılmış camları
Doktor Jivago’dan.
Hoşçakal Kızıl Bayrağımız bizim.
Esir düştün,
kaldır yumruğunu havaya,
alçaklar bir kere daha şanını
kullanmak istiyor.
İçsavaşın üzerinde dalgalanıp
durasın istiyor.
Yahut,
çaresiz halk kuyruklarda
bir umudun peşinde
bekleyip dursun istiyor.
Hoşçakal Kızıl Bayrağımız bizim.
Sel gibi rüyalarımıza akıyorsun.
Sen şimdi sadece kırmızı, ince bir çizgisin
üç rusrengimizde bizim.
Kimbilir,
beyazlığın masum ellerinde
masum ellerinde mavinin
kandan arınır kızıllığın.
Hoşçakal,Kızıl Bayrağımız bizim.
İhtiyatlı ol, bizim üçrengimiz.
Nöbete dur,
“Büyük Ülke” peşinde koşan
bayrak düşmanı köpeksoyları
seni ellerine dolamasın diye.
Senin de boynuna ölüm fermanı asarlar mı
kızıl kardeşin gibi?
Seni de vururlar mı
bizim kendi kurşunlarımızla?
Senin ipek tenini de oyarlar mı
Kurşungüveler?
Hoşça kal Kızıl Bayrağımız bizim.
Çocuk saflığımızla
harpçilik oynadığımız kızıl ve beyaz orduyla.
Artık varolmayan bir ülkede doğduk biz.
Ama biz,o Atlantis’te yaşayan canlılardık,
sevildik.
Sen kızıl bayrağımız bizim.
Karaborsa esnafının seni pahalı dövizlere
seni dolarlara
seni franklara,
seni yenlere sattığı
bir bit pazarında
çamurlar içinde yatıyorsun.
Ben değildim Çar’ın Kışlık Saray’ını zapteden.
Ben değildim Reichhstag’ı basan.
Ben değildim “gominik” diye ti’ye alınan
Ama ben,
Kızıl Bayrağı okşuyorum
ve ağlıyorum.
Danca’dan çeviren: Hasan Gürkan
Yorum Yap