Faşistlerin Adana’da 1978’de katlettiği

GENÇLİK ARKADAŞIM, YOLDAŞIM AKIN ÖZDEMİR

1- AKIN ÖZDEMİR

    8 aralık 1978'de ülkücülerce öldürülen ziraat mühendisi. Suçu; "tarımdaki sömürüden, emekten, kır yoksulundan, emperyalizmden, faşizmden" bahsederek kırsal alanda kooperatif çalışmaları yapmaktı. Çeltik üretimi yüzünden küçük üreticilerin zarara uğradığını, sıtma ve bağırsak enfeksiyonlarının salgına dönüştüğünü açık açık ifade ederek çeltik ağalarının da boy hedefi haline gelmişti.
Akın Özdemir ile birlikte yedi cinayetin faili olarak yakalanan Yunus Uzun, öldürme emrini MHP merkez ilçe başkanı Adem Eroğlu'ndan aldığını söyledi. katil Yunus Uzun, 28 kasım 1978'de cezaevine girdi, 16 ocak 1979'da çıktı. Yani iki ay sonra yine aramıza karıştı; hiçbir şey olmamış gibi.

2-İLK GENÇLİĞİMİZ

Akın, Kütahya Lisesi’nde ben Akşehir Öğretmen Okulu’nda öğrenciyiz. Yakın arkadaşız. Akın liseden Birecikli bir kıza âşık. Her okul çıkışında kızı yakın takibe alıyoruz. Kız bunun farkında,mahcup ve memnun.Ama Akın aşkını söyleme cesareti bulamıyor kendinde.Ben babamdan duyduğum bir şarkının sözlerini yazıp vermesini istiyorum. “Bir bahar akşamı rastladım size, sevinçli bir telaş içindeydiniz / Birden bakınca gözlerinize neden başınızı öne eğdiniz.” Adını unuttuğum kız Akın’ın mektup sevgilisi oldu.

3-ÜNİVERSİTE.

    Sene 1966.Akın Ankara Ziraat Fakültesi’nde, ben Gazi Eğitim Enstitüsü’nde öğrenciyiz. İkimiz de devrimciyiz. Amerikan emperyalizmine, sömürücü tekelci kapitalizme karşıyız.Okullarımızda komün kurduk.Herkes evden gelen parasını komün başkanına veriyor.O herkese ihtiyacına göre, son derece adaletli dağıtıyor.

    Akın kısa süreli bir tutukluluktan sonra tahliye oldu. Sömestr tatilinde birlikte Kütahya’ya geldik.O evlerine,ben de evimize.Annemle,babamla,kardeşimle sarılıp,öpüşüp hasret giderdik.Yarım saat olmadan kapı çaldı.Açtım.Akın valiziyle kapıda,canı çok sıkkın.N’oldu,dedim.Babam devrimci olduğum için eve almadı,kovdu,dedi.Gel oğlum dedi babam.Akın’a sarıldı içeri aldı.Ertesi gün dönmeye karar verdik.İkimizin de otobüs parasını verdi,Ankara’ya döndük.

3-AKIN ZİRAAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİ DERNEĞİ BAŞKANI

    Seçimlerde devrimcilerin aydıydı. Başkan seçildi, kısa bir süre sonra annesi Aliye hanım teyze,ablası Ayten abla Ankara’ya geldi.Fakültede Öğrenci Derneği’nde buluştuk.Akın başkanlık koltuğunda oturuyor.Annesi ,Bak oğlum başkan seçilmişsin,pek güzel olmuş.Ama bu devlet senin başını belaya sokmadan istifa et.Hevesini aldın yavrum.dedi.Akın öfkeli öfkeli güldü.”Benim derdim koltuk değil, anne.Devletten korkan devrimci olamaz!” dedi.

ZİRAAT FAKÜLTESİ İŞGALİ

    1967 olmalı. Fransa’daki gençlik eylemleri Türkiye’ye yansıdı.Üniversite işgalleri başladı. Biz de sekiz on devrimci Ziraat Fakültesini işgal ettik. Herkesi kapı dışarı ettik. Akşam oldu birkaç şişe - ucuz olduğu için- Güzel Marmara şarabı aldık. Sigaramız var, ama yiyeceğimiz yok.Akın bana;sana Humba deden hayvan kesmeği öğretmişti.Fakültenin ahırında bir çok keçi var.Birini yakalayalayalım.Sen kes,yüz.Ben laboratuarda enfirerujlu fırında pişiririm,dedi.Tamam dedim.Üç arkadaş gitti,bir süre sonra bir oğlakla geldiler.İyi kötü kestim,yüzdüm.iç organlarını,kellesini ahırın bokluğuna attık.

    Hayvanı tuzladık. Laboratuarda Akın onu fırına yerleştirdi.Camı kapatıp,bir düğmeye bastı,hayvan anında kömür oldu. Hepimiz ‘oha yani’ olduk, aç kaldık. Ertesi sabah polis bastı fakülteyi.Hepimizi alıp götürdü.Gazeteler  şehir eşkıyaları ( terörist yerine bunu kavramı kullanıyorlardı ) Ziraat Fakültesi’nde Hindistan’dan getirilen cins keçiyi yaktı,diye manşet attılar.Arkadaşlar karanlıkta ne bilsinler yakaladıkları oğlağın cins olduğunu.Ben nasıl bilecektim!

4.ADAKO BİRLİK BAŞKANI

    Ben Tokat Gaziosman Paşa Lisesi’nde öğretmenim. Akın da Adana’da Adako-Birlik( Adana Kooperatifler Birliği) başkanı.Kır yoksullarını örgütlüyor,çeltik ağalarına karşı,küçük çeltik üreticilerini savunuyor. 

Ziyaretine gittim. Çocukluk arkadaşımız Ali İhsan Toprak da oradaydı. Buluştuk ünlü bir kebapçıya götürdü Akın  bizi ünlü bir kebapçıya götürdü.Üç kafadar kebap ve rakı eşliğinde uzun uzun sohbet ettik.Türkiye devrimci hareketlerini konuştuk.

5.CİNAYET

Sonra Akın’ın bir MHP’li faşist tarafından katledildiği haberi geldi.Boğazıma bir kıl yumağı düğümlendi.Yüreğimde yıllardır Akın için içe kanayan bir yara açıldı.Seni hep özlüyorum yoldaşım.Kelimeler artık kifayetsiz.

Merhaba abi
Akın'ın ablasının adı Ayten di.Kocasının adını hatırlamıyorum.Karı koca resim öğretmeniydiler.Eşi öğretmen olarak değilde yanılmıyorsam Kütahya 'da Resim Galerisi müdürü  olarak görev yapıyordu.Sonra Eskişehir e gittiler diye hatırlıyorum
Annesinin adı Aliye ,babasının adı da Abdullah tı.Akın'ın vurulmasından kısa bir süre sonra Abdullah amcada öldü.Aliye teyze kocası için oğlanın acısından öldü kurtuldu.Keşke bende ölsem evlat acısı çok zor derdi.Anneme sizin için  "hiç burada değiller diye üzülme sağ olsunlar da nerede olurlarsa olsunlar"  diye teselli ederdi.Aliye teyze sağmı bilmiyorum.Sonuçta 2010 dan beri Kütahya ya gitmiyorum.Sevgiler.