SULAR AKMIYORDU

  • 29.04.2015 00:00

 uzun, tüketici bir düşten uyandım.

yarın gidiyorum.

 

1.

gövdemin uslanmaz hayvanı/

kendime tırmanan yolları ıslak karanlığında yutan

ormanlarım/

etimin dizlerimi kanattığım uçurumları/

varoluş sebebimle dalaştığım yüreğimin bakir kuytuları

her şey ama her şey neden hala beni acıtıyor

 

2.

 

düşmemek için, düşüp kapaklanmamak için, insan dayanıklılığımın sınırlarına dayandığım iklimlerden geliyorum. taraftım. mağlupların öfkesinden uzağım. içimi ezen -  neden hala- ağır bir boşluk duygusu, tepkisiz, tembel bir uyuşukluk, hepsi bu.

3.

 

benim hep zamanından önce ya gelmeyiverirse paniğiyle/

senin hep zamanından sonra aşka uzak telaşlar içinde

tırmandığın yokuşlar

yıkılmış ellerimi onaran ellerin/

boğazın gece sularına gömdüğüm öpüşlerin/

omzuma en mahrem şefkatleri fısıldayan omzun/

portakal çiçeklerinin kokusu içinde sarhoş yatağına çullanan

erkek vahşeti

vahşetin koynunda emzirdiğin tiksinti ve isyan/

küçük memelerinde içime çektiğim ılık ten kokusu/

ortancalar açtığında acılarımız bitecek deyip

unuttuğun parklar

arabanda patlayan çocuk kahkahalarım/

yatağında yanı başında kaç kere terk edilmişliğim/

yelelerine çırılçıplak yaslanıp koşturduğum kısraklarım

kasıklarımda doyumlara terleyen ağdalı dişiliğin

saç kurutma makinesinin gıcık homurtusu

düz saçların

karbeyaz külotların

diş fırçanla ağzıma uzattığın yakınlık

her şey ama her şey neden hala beni acıtıyor

 

 

 4.

aptal umutlar peşindeyim, eprimiş pişmanlıklar, cürmün olan kibarlıklar. ama suları akıtmayacağını düşünmüyorum. geçmişimiz ağzı açık boş bir bavul ayaklarımın dibinde. telefonun teline neden hala bastığımda mahalle bakkalına götürdüğün sesin ortalıklarda yoktu. kadınlığının unutmaya sürgün lezzeti neden hala bir hazzı büyütüyor. ne aptalım. bir hazzı

 

5.

yarın gidiyorum, bir hoşcakal diyeyim dedim

odanın içinde döneniyorum.

iyi hadi güle güle demesi yakışık almazdı. zamanın varsa görüşmesek de olur. çok isterdim ama ile başlayan sahtekar bir cümle kurmadım. kamu ahlakına bulaşmama iradem/ mazeretim var. eve gideriz belki, sarılırız belki, öpüşürüz belki. alakasız kelimelerin sağnağında hevesim/iz kursağımızda kalır belki. yankısı yıllar sürecek çığlıklara savruluruz belki. kim bilebilir? belkilerin efendisi sendin.

 

6.

 

şehir uykuda. amager’de bir otobüs durağındayım. kar, soğuk ve telaşsız yağıyor. aşklı aşksız fark etmez bütün evlerin suları akıyor. otobüs bir gelse /gelirse gelsin /eve gidip uykuya sığınacağım. ister misin gecenin bu saatinde sarhoş bir yeşil ceketli sırf canı sıkılıyor diye/iğrenç bir böceğin ürpertisi kuyruk sokumumu yokluyor. sen  yatağa çıplak yüzükoyun uzandığında kuyruk sokumunun incecik tüyleri kalçana ulanırdı. geçen yüzyıldan beri bu insansız durağa bakan karşımdaki bu bina yalnızlığımı, korkularımı, azgın hasretimi bilmiyor. pencerelerinde tek tük ışıklar – istanbul’da senin ışıklarında böyle geç saatlere kadar- uykusuz gövdelerimizi teslim olduğun tedirginliğin sarp kayalarına sürerdin.

 

birilerinin uykusu kaçmış olmalı. yahut alışılmış bedenlerinde heyecanın çoktan terk ettiği bıkkın doyumlar peşindeler, işer gibi. porno şehvetle sevişen adam boşalınca kadına sırtını dönüp horlamaya başlıyor. adamla alakasız hazlara kızışan kadın. yarı yolda bırakılmış dişiliğini telaşla okşayarak işini bitirme derdinde. bacaklarının arasına beni alsa ısınırdım.

 

7.

sen o zaman yoktun, bilmezsin.

alexandrplatz’da bu saatlerdi

yapayalnız ve sarhoştum

televizyon kulesinin dibindeki bankların birine oturdum. tepemde yıldızlarla dolu cıvıl cıvıl bir gökyüzü. ben tam çok uzun, bilmem kaç gündür kimseyle konuşmamış, hiçbir allahın kuluna bir çift kelam etmemiştim. her gece burada bıkmadan seyrettiğim fıskiyeli havuzun ışık cümbüşünde oynaşan suları bu gece yamaçlarıma akmıyor, bu oyunu saçma ve sıkıcı buluyorum. lokantadaki garson kızın adı bile meçhulüm. ursula, veronika, rosa. gittikçe ağdalanan bulaşık bir hüzün çöküyor üstüme, ağlamanın eşikleri boğazımda kıl yumağı, yutkunamıyorum. hüzün üstüme üstüme. elimi bizim köylüler gibi kulağıma attım, yüksek perdeden yanık bir türkü tutturdum. ”karadır kaşların /ferman yazdırır“ senin kaşların kara değil, incecik, belli belirsiz. ama gergin kalçaların terli. her gece yatağa uzandığımda garson kızın jilet değmemiş çok tüylü bacaklarını okşuyorum, boşaldığımda açlığım azalmıyor artıyor. vahşiapışarasını gösterse, bir de memelerini kendimi daha bir şehvetle okşayacağım.

 

8.

bu kocaman şehirde kaldığım oda

marketten tuzludur sanarak aldığım şekerli hıyar turşusu/

kuyunduğum rus votkaları/

kırk kere bakındığım yavan parti gasteleri

uzun koridora dizilmiş kapılardan girip çıkan

her milletten komşularım

dilsizdi

belki biri çıkar gelir diye sabahlara kadar açık bıraktığım kapım

dilsizdi

saçmalama deme. kar alexandrplatz’a değil, amager’da bu aşksız otobüs durağına yağıyor.

“karanlık bir yağmur gibi canını sıkarsa yaşamak…”

 

 

9.

 

 

sırım gibi bir göçmen. filistinli. herkes sarışın bir o, bir de ben esmeriz. başıyla etrafı kolaçan ederek ilerdeki ulu çınarın dibine işiyor. sen bakma, insan ne kadar içerse içsin bir yanı ayık kalır. ufukta iki halk milisi göründü. sahte pasaportum arka cebimde. rahatlıyorum. oysateodorakis’i ilk dinlediğim gece ne kadar gergindim. gece bitiverecekti. bense zaman dursun müziğin depremi hiç bitmesin istiyordum. yüreğimçatlıycaksa aşktan çatlasın. şimdi bak zaman mıhlanmış yürümüyor. otobüs hala gelmedi.

 

tivoli konser salonunu bilir misin? heyecandan ter içindeyim. sana mutlaka anlatmış olmalıyım. Hiç bilmediğin bir dilde sınırları, mayın tarlalarını, tel örgüleri, uğruna ölümlere sürüldüğümüz bez parçalarını, derilerimizin rengini, ezan ve çan seslerini havra ve tapınak davetlerini anlamsızlaştıran şarkılardı. müzik gözbebeklerimin pınarlarını kamçılıyordu.

 

10.

 

iyi ki sular akmıyordu

iyi ki yıkanamadın

bir karış ötemde bakkaldaki sesinle çok uzaklardasın diye yatağını terk ettim. köşedeki berberde yeşil ceketlilerden biri dazlak kafasını kazıttırıyor, yılışık küstah gözlerine bulaşmadım. duraktaki aynı böceğin iğrenç ayakları sırtımda ürperiyorum. kadın minyon. çıtı pıtı biri. uzun kollarıyla havaya silinmez şarkılar nakşeden adamın önünde kuş gibi çırpınıyor. geniş etekleri bacaklarının rüzgarında. kasıkları terli, nemlenmiş külotunun buğusu yüzüme vuruyor. bazuki çalanı kalabalık orkestranın en önünde tek başına oturan efendiden biri. Onun notalarla bir alakası yok. son düğmesine kadar ilikli yakalı gömleği ve briyantinli saçlarıyla beyoğlu meyhanelerinde  “baharın gülleri açtı / yine mahzundur bu gönlüm “ ü söyleyen romana benziyor. kasıkları terli kadın şarkı söyleyen erkeğin yörüngesinde hayranlıkla sevgiyle şefkatle ona eşlik ediyordu. kendi gövdesi dışında cisimleştirdiği sesini uzun kollu adamın büyüsüne dolamıştı. şarkılardan soyunarak yanıma sokuldu. gümrah memeleri, dolgun kalçaları, önünü boydan boya kaplamış kara tüyleriyle kuraklığıma yayılıyor. susuzluktan çatlamış topraklarıma hazzın şiddetini emziriyor. sahnenin ortasında binlerce gözün önünde çırılçıplak olduğumuzu fark ediyorum. utanmam gerektiği geliyor aklıma ama utanmıyorum. minyon kadınla ben hiç giyinik olmamıştık. hep böyle anadan üryan hep böyle etimizin yalazlarında yaşamıştık. ak dişleri, leylak karışık ter kokan koltuk altları bana hep ayılmak istemediğim bir sarhoşluğu taşımıştı. karlar içinde bata çıka amager’deki otobüs durağına varıyoruz. bu havada üşütüp hastalanmasından korkuyorum.

 

11.

 

önce otobüsün kar taneciklerini açığa çıkaran ışığı göründü. sonra kendisi. şoför burada her gün rastladığım sarışınlardan. yüzüne kibar. içeride kendilerine büzülmüş üç beş gece yolcusu. insan isterse yaratır. dağları yırtar ayırır. akmayan sulara yol verip gövdesini aşka sunar. türküyü bitirdiğimde önüme yüzlerini görmediğim berlinlilerin bozuk paraları düştü. şöyle baktım. fenikler dilsizdi. banktan kalktım. otobüsün arkasına yürüdüm. kapının yanındaki koltuğa çöktüm. yüzün var da ne iyi bakkala götürdüğün sesin yoktu.

ne badirelerden geçmişiz

bacakların ellerimi tanıyor

kuş gibi çırpınanınki sesini boynuna doladığı büyüden

seninki elimin şehvetinden ıslak

ikinizi de neden hala hasretle

özsularımız denizlerimize ulaşıyor

 

sular akmıyor diye neden hala sevişmeyecektin. terlersin diye erkekliğimi okşamayacaktın. ortaokullu siyah sutyenini geceliğinin altından çıkarman bu yüzden. onu edepsizliklerimizin şahidi inkalı fresklerin yanına koyman bu yüzden. ezbere bildiğim memelerini önce gözlerimden sonra ağzımdan, sonra ellerimden, sonra göğsümden esirgemen bu yüzden. okur seni tanımıyor. yüzünü kafasında dilediği gibi canlandırabilir. yüzüne ebetteki bendeki yüzüne bir arzunun şavkı bir uykuya sığınmış tereddüdün aczi yansıyor. biri diğerinin siperi ey sevgili! rolünün yamaçlarından aşağı doğru yuvarlanıyorsun. uzaklarıma kaçıyorum. bedeninin en koyu esmerliği bu gece gözlerime yasak. saçma sapan kaçırdığın çıplak memelerini suların gürül gürül aktığı bir fırtınada iri terli uçlarıyla kudurmuş topraklarıma salmıştın. beynim uyuşmuştu.

halbuki şimdi aklın soğumuş bir ceset, aramızda yatıyor.

 

12.

 

otobüs gecenin karanlığını yararak ilerliyor. duraklar bomboş berlin’in yıldızları söndü. fıskiyeli havuzda sular akmıyor. grek şarkıları karanlığın sıvandığı dilsiz pencerelerde geri dönülmez pişmanlıklar yaşıyor. ben bir kelime bile almanca bilmiyorum. sesin ki bana kadınlığının ilan edilmemiş mağaralarını uzatırdı/

kendi bulanık sularında kayboldu.

avuçlarım terli. oysa ben it gibi titriyorum. yanımdan yok oldun. öyle aniden. kendime acındırsam salya sümük yalvarsam bile, başını piaf’tan kaldırıp boynuma atılma.

 

13.

sen daha gecenin başında kahve fincanını ardına gizlenmişken

daha gece sevdiğim diyemediğim sabahlara çok uzaklardayken

çekip gitmek vardı beceremedim

elveda benim kendime uydurduğum koca bir yalan

aptal umutlar peşindeydim

eprimiş pişmanlıklar

cürmün olan kibarlıklar.

 

ekim 95 nurtepe

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums