Dino’nun gelincik kırmızısı heyy!

  • 18.02.2015 00:00

 Bir merhaba demişliğim bile yoktu. Yüzünü sadece gazete fotoğraflarından, kitaplardan tanırdım. Bugün sana geldim, yarın onu uğurlamaya Bebek’e gideceğim.

Söylediklerinin kıymet-i harbiyesi yok. Sevginin sıcaklığı sesinde, bir de bana telaşlı ellerinde şavkıyor. Ofisindeki adamın biri ve kadının teki –tanışlarımız- küçük ve fukara bir âlemdeler. Sözler havada kırkbeşlik plağın otuzüçlükte çalınışı gibi uçuşuyor.Dinler gibi yapıyorum.Adam ziyadesiyle kibar.Ama o geçkin bayanla birlikte bizim Parisli göçmen pek umurlarında değil.Ne yazar! Pahalı,deri bir kabandır şıklık.Ve nezaket iyi kesim bir elbise.Kadının vücudu düzgün.Senin ellerin düzgün olmasın.Kadın kendi çıplak bedenin hiç okşamamış.Ayıp sayıyor.Sen okşa.

Pencerenden iskele görünüyor. Dışarıda yolunu şaşırmış güneşli bir aralık. Kalkıp gitsem,en güzel yanım burada –İngilizce kitaptan seçilmiş boyalı biyoloji şekillerinin arasında-kaybolacak.İnadına oturuyorum.Yarın yosun kokusunu,vedanın yosun kokusuna sinecek hüznünü  - ki kafura kokar- seninle göğüslemek isterdim.Ama sen adamla kadının sıradanlığını kendine siper etmiştin.Şikayetsiz can çekişmekte olan kuğunun resmini yapabilir misin,diye sormadım.

Ofisine, paranın soğukluğu sinmiş , o beton binanın kasvetli merdivenlerini sırtlayarak gelmiştim.Oysa Fransız yazarın (Roger Garody)– yoldaşımızdı –avuçlarında intihar teriyle dört taş basamağı bitirip iki kanatlı büyük kapısına ulaştığı  ev nefis bir konaktı.Yatak çarşafları kır çiçekleri kokuyordu,deterjan değil.Ve renklerin yemişleri yalnız bir yemişin delirten lezzetine belenmişti.

SÖ  (sevdadan önce) bindokuzyüzbilmemkaç. Cumartesi. Kuzeyde bir şehirde hıncahınç dolu bir konser salonundayım. Renkli şekiller fotokopide canlılığını kaybedermiş, umurumda değil. Uzun boylu siyahlar giymiş bir adam, bizim Mikis, hiç bilmediğim bir dilde, kavga eder gibi, sohbet eder gibi, benimle konuşur gibi, her  sedasını kalbimle avuçladığım şarkılar söylüyor. Seni sesten ve gümüşten yeniden yaratıp yanı başıma oturtuyorum. İçim içime sığmıyor.Şarkıların sesleri bana hep ezbere bildiğim mısralar  -“sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? “ Kafkasyalı-gümüş yüzüğün ve uçlarında hazlarım, bozgunlarım, çıldırmalarımın sarmalandığı parmakların olarak geliyor.

O gece ben Teodorakis’i dinledim heyy! Dino’nun gelincik kırmızısı heyy. Tuvallerindeki bitmez tükenmez ELLER’iyle. –Kübalı Nikolas’ınki mesela- bir de benim bu fukara dilimin çarmıhında. Bir yanım uçurumdu marmaranın  mavi sularına uzanır. Aşiyan mezarlığında Şoför İdris,yaşlı sesiyle enternasyonal söylüyor.Peki kadın, siz benim yoldaşım olur muydunuz?

Hiçbir şehrin adı aklımda değil. Ama seninle kaç kere Kafkasya’ya gittim. Hani  yarların ve çağlayanların buz tuttuğu o dağ otelinde adını dün gazetede okuduğum kavruk suratlı Teksas’lıdan blues dinlemiştik.Ne güzel içimize işlemişti.

Ayrıca

Bir de

Üstelik ben seninle göçmenliğimden tanıdığım şehirlere gittim. En çok ta Moskova’ya, Prag’a,Kopenhag’a,Paris’e.Prag sana yakışıyordu.Sonrada buralarda –adı lazım değil- bir şehre.Bir kere de hiç yaşanmamış,sabahını hatırlamayan güzel  bir geceye.Kaç bir kere de salonundaki koltuğa.

Sevda çıplak etimde soluğumun ürpertisi olarak estiğinde ben, gövdemin duvarlarına çarpa çarpa sevişirim. Abidin kuğunun boynunu parçalanmış resmediyor. Halbuki en çok da onun anlaması gerekirdi   .Kuğunun boynunda memelerini ve dişiliğini öpüyorum.Senin hiç gitmediğin bir şehrin,her hangi bir mekanın her hangi bir gecesinde,yahut dinlenmiş, gerinen bir sabahın bilmediğin bir saatinde kuğu ölüme direniyor.

Ağzın, beyaz gergin dişlerindir.

Beşiktaş 96

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums