Çöküş hiç de uzak değil!

  • 27.04.2015 00:00

 Ne hukuk devletiyiz, ne de kanun devleti.

İkisi de değiliz.
Kaç zamandır öyle.
Artık bu memlekette neredeyse her şey Saray’daki Sultan’ın iki dudağının arasında.
Onun kurmuş olduğu düzen işliyor.
Yolsuzluk ve rüşvet dosyalarının kapatılması için yargı bağımsızlığını hiçe sayanların borusu ötüyor bu memlekette.
Hukukun borusu çoktan çöpe gitti.
Ne yazık ki öyle.
Yargı düzeninde yaşananları başka türlü izah etmek olanaksız.

Mahkeme kararı uygulamayan savcılar,
savcı kararı takmayan polisler

 17-25 Aralık sürecinde savcı kararlarını takmayan polisler sahneye çıkmıştı.

Şimdi de mahkeme kararı takmayan savcılar zuhur etti.
Tutuklu meslektaşım Hidayet Karaca ve yine tutuklu 62 emniyet mensubu hakkında verilen tahliye kararından söz ediyorum.
Savcı saatler boyu mahkeme kararını takmadı, yani mahkeme kararını uygulamadı.
Bu satırlar yazılırken durum buydu.
Sonra ne oldu bilmiyorum.
İlgilenmedim.
Çünkü önemli olan meselenin özü.
Bu bakımdan soru da, yanıt da karmaşık değil.
Mahkeme kararını dinlemeyen, mahkeme kararını takmayan, mahkeme kararını uygulamayan savcıların, -ya da savcı kararı takmayan polislerin- bu cesareti nereden geliyor?
Saray’dan!
O kadar, lafı uzatmak yersiz.

Yolsuzluk dosyaları patladı, hukuk tepelendi

İnsanların hukuka, yargıya güvenini neredeyse sıfırlayan düzenin temelleri 17-25 Aralık sürecinde atıldı.
Erdoğan iktidarıyla ilgili yolsuzluk ve rüşvet dosyaları ne zaman kamuoyunda patladı, hukuk da o zaman iyiden iyiye tepelendi.
Paralelci darbe diye, yargı bağımsızlığı tepelendi.
Kuvvetler ayrılığı hiçe sayıldı.
Ve bu memlekette hukukun rafa kaldırılması, darbeyle uğraşıyoruz diyerek mazur gösterilmek istendi.
Tıpkı askeri darbe devirlerindeki gibi.

 

Sivil darbeciler ve tetikçileri

 Asker darbe yaparken, komünistler derdi.

Mürteciler derdi.
Bölücüler derdi.
Mıntıka temizliği için zaman isterdi.
Temizlik sırasında da, “Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı kusura bakmayın!” demeye getirirdi askeri darbeciler.
Şimdi de farklı değil.
Benzer darbeci mantık bugün de geçerli.
Şimdi darbeyi yapan asker değil sivil.
Nasıl asker darbecilerin tetikçileri var idiyse, bugün de sivil darbecilerin tetikçilerigönüllü destekçileri çoktan beri siyaset sahnesindeki yerlerini almış durumdalar.
Hukukun paralelci bahanesiyle askıya alınmasını kaç zamandır, üstelik yeni Türkiye diye, halk ihtilali diye savunabiliyorlar.
İbretlik bir durum.

 

 7 Haziran sonun başlangıcı

 Savcı takmayan polis düzenini, mahkeme kararı takmayan savcı düzenini savunmak utanç verici bir durum.

Gerçekten utanç verici.
Hukukun böylesine ayaklar altına alındığı bir dönemi savunanlar, hâlâ savunabilenler, anlaşılan o ki, alınlarına nasıl bir kara lekeçalındığının farkında değiller.
Yazıyı uzatmak içimden gelmiyor.
Ama 7 Haziran’ın Saray’daki Sultan için sonun başlangıcıolacağına ilişkin inancımın gitgide güçlendiğini söyleyebilirim.
Çünkü, bir yandan Sultan’ın dünyasından alınmakta olan sinirlisinyaller, diğer yandan HDP’nin barajı geçeceğine dair güzel belirtiler, ‘çöküş’ün hiç de öyle uzak olmadığına işaret ediyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums