Zekasıyla alay edilen insanın şaşkınlığı!

  • 11.11.2012 00:00

 Neymiş, muhtıra değil, laiklik hassasiyetiymiş. Neymiş, Başbakan da öyle demiş. Zekamızla alay etmeye kalkışmayın. Ama adına ne derseniz deyin, 27 Nisan sapına kadar askerin siyasete karışmasıdır ve demokrasi diyorsak, hukukun üstünlüğü diyorsak hesabı sorulması gereken bir suçtur.

 

Ayıp oluyor ayıp!   Zekasıyla alay edilen insanın şaşkınlığı belki de... Bunca yıldır gazetecilik yapan, köşe yazan insana Allah Allah dedirten haller...
Gözlerimizin önünde yaşanmış, didik didik edilmiş, arka planı büyük ölçüde aydınlanmış siyasal bir olayı, bu ülkede asker-siyaset ilişkilerinin özünü gözler önüne seren bir asker müdahalesini ters yüz etme çabası insanı gerçekten hayrete düşürüyor.
27 Nisan’dan söz ediyorum.
2007 yılının 27 Nisan’ı.
Çankaya savaşlarının doruk noktası olan bir tarih. Cumhurbaşkanı seçimi kapıya dayanmış. Asker, Cumhurbaşkanlığını Ak Parti’ye vermek istemiyor. Başta yargı olmak üzere ‘sivil müttefikleri’yle birlikte her yolu deniyor.
Ak Parti’nin adayı Gül.
Genelkurmay’dan 27 Nisan 2007’nin gece yarısı bildiri çıkıyor. Bu bildiriyle birlikte Ankara’nın politika kulisine darbe mesajları yayılıyor.
Hedef malum:
Gül’ün Çankaya’ya çıkmasına dur demek. Bunun için de, TBMM’deki birinci tur oylamadan bazı milletvekillerini kaçırtarak bir hukuk ucubesi olan 367 sayısını engellemek ve Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak iptal kararını güvence altına almak...
27 Nisan gecesini anımsıyorum.
O gece Çankaya’daki Dışişleri Konutu’nda neler yaşandığını, Abdullah Gül’ün, eşi Hayrünnisa Hanım’ın bir darbeye karşı kararlılık ve hazırlılıklarını, yine Başbakan Erdoğan ve yakın çevresinin o gece ve ertesi sabah yaptıkları toplantılardaki havalarını, Genelkurmay bildirisiyle muhtemel bir açık darbeye karşı alınacak tavrı, 27 Nisan gecesiyle birlikte tam siper olan tek tük bazı Ak Partililere karşı hissiyatlarını, bütün bunların tamamını değilse de, önemli bir bölümünüTürkiye’nin Asker Sorunu isimli kitabımda yazmıştım.
Darbenin eşiğindeydik.
Ama Ak Parti dik durdu.
Erdoğan-Gül ikilisi askerin siyasete açık bir müdahalesi karşısında eğilmediler.
27 Nisan’a karşı o tarihe kadar görülmeyen bir bildiriyle sahneye çıktı Erdoğan hükümeti. Genelkurmay Başkanı’nı emekliye sevk edecek kararnameyi çıkarmamış olsalar da bu dik duruş, siyasal tarihimizde bir ilk oldu.
Bütün bunları yaşadık.
Belki daha fazlasını yaşadık ama tümünü henüz bilmiyoruz.
Olabilir.
Ama bütün bu tanık olduğumuz 27 Nisan’ı bugün yumuşatma çabalarını anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Askerin siyasete apaçık müdahalesidir 27 Nisan. Adını ne koyarsınız koyun öyledir.
İster bildiri deyin, ister e-muhtıra, ister muhtıra, hiç değişmez.
Asker suç işlemiştir.
Anayasayı apaçık çiğnemiştir.
Ve bunun hesabını vermek zorundadır. Tıpkı 28 Şubat konusunda olduğu gibi...
Şimdi bakıyorum, 27 Nisan’ın Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Paşa çıkıp konuşuyor Meclis Darbe Komisyonu’nda:
“Muhtıra değil laiklik hassasiyeti!”
Ekliyor:
“Muhtıra olmadığını Başbakan da söyledi.”
Evet, Erdoğan da söyledi.
Başta kendisi olmak üzere kim inandı?..
28 Şubat’ın hesabını soranlar, 27 Nisan’ın da hesabını sormak zorundalar. Eğer demokrasi diyorsak, bu kadar çifte standardı kaldırmaz bu rejim...
Son söz:
Adına ne derseniz deyin, 27 Nisan sapına kadar askerin siyasete karışmasıdır ve demokrasi diyorsak, hukukun üstünlüğü diyorsak hesabı sorulması gereken bir suçtur.
Zekamızla alay etmeye kalkışmayın.
İyi pazarlar!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums