Sosyalist tanıklıklar (2) : Karl Liebknecht

  • 26.04.2012 00:00

 Pazar günkü Taraf’ta Ayşe Hür’ün uzun bir incelemesi vardı, Ermeni Soykırımı’nda Alman rolü’ne ilişkin (22 Nisan 2012). “Sosyalist ve komünistlerin tavrı” alt-başlığında, Kautsky ve Bernstein’nin “Revizyonist Sosyalist Parti”si ile “komünist Liebknecht” ve diğer Spartakistlerin tutumlarını karşılaştırıyordu. “Revizyonistler” Abdülhamid’in politikalarına daha net karşı çıkarken, Spartakistlerin Çarlık Rusyası’na karşı Osmanlı İmparatorluğu’nu destekleyen Marx ve Engels’i izlemelerini ilginç buluyordu. 1915’te başlayan tehcir ve katliamları hemen sadece İttihatçıların ağzından veren Alman basınının genel tavrına, “Sosyalistlerin” de “savaş ittifakı”na destek mantığıyla uyduğunu birkaç kere vurguluyordu.

Bu noktada, Tarih Defteri’nde önemli işler yapan, çok bilgilendirici ve uyarıcı derlemeleri bir araya getiren Ayşe Hür’e hafif birkaç dost eleştirisi. Birincisi, dönemin kişi ve örgütleriyle ilgili nitelemelerinde daha dikkatli olabilirdi. Ortada “Sosyalist Parti” diye bir parti yok; doğru adı Sosyal Demokrat Parti (SPD). Ayrıca, “Revizyonist Sosyalist Parti” diye, böyle, sanki ilk sözcüğü adında varmışçasına büyük harfle yazılan bir örgüt hiç ama hiç mevcut değil. Bu kelime (revizyonist), SPD önderliğine sol kanat (Leninistler, Rosa Luxemburg ve gelecekteki Komintern’ciler) tarafından takılan, kötüleyici bir sıfat. Ayşe Hür’ün böyle bir perspektifi olmadığından, ikide bir, hem de büyük harfle “Revizyonist” deyip durmasına biraz şaşırdım doğrusu. Karl Liebknecht’ten daha o yıllarda “komünist” diye söz etmesi de bir anakronizm tehlikesi taşıyor.

Bunlar nisbeten talî noktalar. Geçelim. Daha önemlisi, yazının bu bölümünün, Karl Liebknecht ile diğer Spartakistlerin Ermeni soykırımına hiç karşı çıkmadığı yolunda bir izlenim yaratması. Hâlbuki bu kesinlikle doğru değil. Tersine; tehcir ve katliam başladıktan sonra en sert protesto ve karşı çıkış, hattâ parlamentoda biricik denebilecek karşı çıkış, Liebknecht’ten geliyor.

Hrant’ın 19 Ocak 2007’de öldürülmesinin ardından, o yılın Şubat ve Mart ayları, Ermeni sorunu ve Türk-Ermeni diyaloguyla ilgilenen web listelerinde hararetli yazışmalara tanık oldu. Ben de zaten Amerika’da olduğum o koyu keder, acı ve öfke döneminde, hemen her şeyi kopyalayarak saklamışım, adetâ bir günce, bir seyir defteri gibi, bunları da yaşadık dercesine. Şimdi dönüp bakınca görüyorum ki, konuyu <Armenocide.net> web sitesindeki bazı belgelere ilişkin sorusuyla Yahya Madra açmış. Sonra Nurhan Davutyan, Hans-Lukas Kieser, R. Kantian, Ron Grigor Suny, Jirayir Libaridian, Ara Sanjian ve Stéphan Topalian çeşitli bilgiler eklemiş. Link’ler vermiş, bazı derleme ve az bulunur kitaplara dikkat çekmişler.

Aylar geçmiş; Taraf 15 Kasım 2007’de çıkmaya ve ben de tesadüf, ilk gününden itibaren bu köşede yazmaya başlamışım. Daha ilk başlarda, 6 Ocak 2008’de koyulmuşum, bu Jaurès ve Liebknecht konusunu hazırlamaya. 17 Ocak 2008 Perşembe günü, yani Hrant’ın katlinin aşağı yukarı birinci yıldönümüne denk gelecek şekilde, henüz küçük bir dosyada 19. sıraya koymuşum. Fakat nedense ertelemişim; onun yerine, 20. yazım olarak Hrant’ın ölüm yıldönümünde, “yargının zihniyet kalıpları”tam 19 Ocak 2008’e denk gelmiş. Fakat o taslak template hep durmuş orada. Dört yıl geçmiş aradan; kısmet bugüneymiş. Ayşe Hür’ü okuyunca hatırladım; yok, böyle değil dedim ve hemen buldum. Katkıda bulunan herkese, bir kere daha teşekkürü borç bilirim.

Bu konuda birincil kaynak, tabii Reichstag tutanakları. Bunlardan eksiksiz alıntıları, Ayşe Hür’ün de (başka bir eserinden) yararlandığı Wolfgang Gust’un şu derlemesinde bulmak mümkün : Der Völkermord an den Armeniern 1915/16Dokumente aus dem Politischen Archiv des deutschen Auswärtigen Amts [1915-16 Ermeni Soykırımı. Alman Dışişleri Bakanlığı Siyasî Arşivi’nden Belgeler] (Springe: Zu Klampen, 2005), s. 422-423.

İkincil, dolayısıyla son tahlilde gereksiz ama ilginç bir kaynak, Ermeni-Sovyet tarihçisi Kevork B. Garibcanyan’ın Karl Libknekhte ev Roza Lyuk`semburge hay zhoghovrdi masin başlıklı küçük kitapçığı [Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un Ermeni Halkına İlişkin Görüşleri; Yerevan 1971]. Garibcanyan eski bir Bolşevik’in oğluymuş. Amcası 1921’de Daşnaklarca idam edilmiş. Kendisi 1960 ve 70’lerde, Sovyetler Birliği “Marksizm-Leninizm Enstitüsü”nün Yerevan branşının başındaymış. Liebknecht’in Reichstag soru önergelerine ilişkin bilgiler, 66 sayfalık bu ince broşürde de yer alıyor.

İsteyen ayrıca, daha önce sözünü ettiğim <www.armenocide .net> web sitesiyle birlikte, Fransızcaları için <www.imprescriptible.fr> ve uzantılarına da bakabilir : </documents/livre-bleu/d11.htm>; </pinon/pinon_chIV.htm>; 
</livre-bleu/preface.htm> ve bir de yorum, </ternon/2_chapitre1.htm>.

Ocak 1916’daki durumu da hatırlatayım kısaca. Wilhelm Liebknecht’in oğlu Karl Liebknecht, 2 Aralık 1914’te savaş kredilerine karşı oy kullanan tek parlamenter. Ermenilerin başına gelmekte olanlara ilişkin yazılı soru önergesini 20 Aralık 1915’te sunuyor. Ancak 11 Ocak 1916’da sıra geliyor. Bu olay da dâhil olmak üzere, savaş karşıtı tutumu nedeniyle aynı Ocak ayında SPD’den atılacak. Mayıs’ta ise gene savaş karşıtı bir gösteriye katıldığı için tutuklanacak. 1919 ayaklanmasının terhis edilmiş askerlerden alelacele oluşturulan Freikorps tarafından bastırılması sırasında, Rosa Luxemburg ile birlikte yakalanacak ve gözaltında öldürülecek.

28 Nisan Cumartesi günü, 1915’in tarihî gerçekliği konusunda sözü, zamanının tanığı Liebknecht’e bırakacağım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums