7) Sahte belgeler: ikisinin de içeriği uydurma

  • 10.01.2013 00:00

 Taner Akçam’ın (TA) Torosyan’ın torunu Louise Shreiber’la yaptığı ve duygu sömürüsü tonlarında sunduğu röportajdan sonra (Radikal, 6-7 Ocak), gerek Ayhan Aktar (AA) ve gerekse TA’ya tekrar bir canlılık gelir gibi oldu. Bu bağlamda, Torosyan’ın kitabındaki Çanakkale “tasdiknâme”si ile kitapta olmayan ama Louise Shreiber’ın TA’ya verdiği ikinci bir “tasdiknâme”yi, web siteleri ve facebook sayfalarına koydular. Torosyan’ın kitabının “kurgu değil gerçek” olduğunu böylece ispatladıklarını sanıyorlar.

Ne ki, bu belgelerin de uydurma olduğu âyân beyan ortada. “İç kritik” yöntemi içeriklerinin sakat ve gerçek dışı olduğunu; “dış kritik” yöntemi ise nasıl bir sahtecilikle üretildiklerini ortaya koyuyor.

Bir kere, “iç kritik” açısından durum neydi, onu hatırlayalım. Bu “tasdiknâme”lerin ilki, Torosyan’ın 19 Şubat ve 18 Mart 1915’te Çanakkale’deki kahramanlıkları nedeniyle, 18 Mayıs 1915’te Enver Paşa tarafından verilmiş; ikincisi Romanya cephesindeki kahramanlıkları nedeniyle 28 Mayıs 1917’de 21. Kolordu komutanı Abdülkerim (Paşa) tarafından verilmiş gözüküyor.

Şimdi bir. İlk “tasdiknâme”nin içeriğinin gerçek dışı olduğu daha önce ortaya konmuştu. 19 Şubat’ta battığı ya da hattâ “tahrib” edildiği söylenebilecek hiçbir düşman gemisi yok. Keza, 18 Mart’ta da böyle topçu ateşiyle ve hele Rumeli Hamidiye tabyasından batırılan bir düşman gemisi yok. Ayrıca, Torosyan’ın bu “batırma” eylemlerine ilişkin anlatımı (ki kendisi net “batırdım” diyor), buram buram palavra kokuyor. Göremeyeceği şeyleri görüyor; batarya cephane tüketim kayıtları çok sınırlı sayıda mermi kullanıldığını gösterdiği halde “defalarca” isabet kaydediyor; bataryadan çok uzaktaki Alçı Tepe’yi gözetleme mevzii gibi gösteriyor. TA tabii hafifsemeye kalkar, çünkü sırf bu bilgiler dahi “tasdiknâme”yi berhava etmeye yeterli. Kaldı ki, Edhem Eldem’den naklen Hakan Erdem’in altını çizdiği gibi, meğer Harp Madalyası o tarihlerde verilmemiş. “Alay Beyliği” diye garip bir ibare kullanılıyor ki, Osmanlı timar sistemine ait bu terim 20. yüzyıl başında ne arar? Nihayet Torosyan’ın mensup olduğu belirtilen “Altıncı Ağır Topçu Alayı” mevcut değil. AA bunu önce 2010’da koca alayı yok etmişler diye yazmış; sonra kitaba önsözünde bunu her nasılsa unutup, işi “canım, memurlar Dördüncü yerine Altıncı yazmış ama ben onların bu yanlışını affediyorum”a çevirmişti. Kendi esprisine kendisi gülebilir ama bunların hepsi bir arada, ilk “tasdiknâme”nin bir şekilde uydurulmuş olması gerektiğine işaret ediyor.

İki. Gelelim, yeni ortaya çıkan ve TA’nın “tüm tartışmanın kaderini değiştirecek önemde” dediği diğer “tasdiknâme”ye. Yukarıda da belirttiğim gibi, tarihi 28 Mayıs 1917; yer Romanya cephesi; imza “21. Kolordu kumandanı Abdülkerim.” Torosyan kitabına söz konusu “tasdiknâme”yi almasa da söz ediyor bu Abdülkerim Paşa’dan. Ve gene, 21. Kolordu kumandanı olduğunu söylüyor.

Bütün olay daha burada çöküyor zaten. Çünkü (a) bir Abdülkerim Paşa var ama 21. Kolordunun değil 20. Kolordunun kumandanı. Nitekim (b) AA da bunu, Torosyan’ı yayına hazırlarken bir şekilde öğrenip düzeltmiş; “Yüzbaşı Torosyan, 20. Kolordu yerine 21. Kolordu yazarak maddî hatâ yapmış olmalıdır” diyor (1. baskı, s. 194, not 1). Ama ah, şimdi (c) kitapta olmayan bu “tasdiknâme” ortaya çıkıyor ve orada da Abdülkerim Paşa, 20. değil 21. Kolordu kumandanı gözüküyor! Yani bizzat paşa da mı bilmiyormuş hangi birliğe komuta ettiğini? Mesele çok açık; bu “tasdiknâme”yi de o şekilde yazan veya yazdırtan, Torosyan’dan başkası değil. Hayalî “anı”larını inşa ederken, destekleyici bir iki belge de imal edeyim demiş. Birini almış, diğerini almamış. O ikincisi yeni ortaya çıkmış; AA ve TA da atlamışlar üzerine. Bu arada AA’nın Önsöz’deki kendi “düzeltme”sini de unutmuşlar. Eh, insan bu kadar az zamanda bu kadar çok yalan söyler ve tahrifat yaparsa, ipin ucunu kaçırır tabii. AA daha önce, Enver’in Torosyan’a 18 Mayıs’ta sorduğu soruyu birinci baskıdan ikincisine değiştirirken de böyle bir gaf yapmış; ileriki sayfalarda yer alan başka bir pasajda, Torosyan’ın çıkarma harekâtını ancak 18 Mayıs’tan sonra Çanakkale’ye dönüp de öğrendiğini anlatışını gözden kaçırmıştı. Fakat takdir-i ilâhî mi demeli; işte sonunda Torosyan’ın tuzağına düşen, gene AA ve TA oluyor.

Bu Abdülkerim faslı çok eğlenceli olduğundan, az kalsın unutuyordum; birkaç problem daha var, bu ikinci “tasdiknâme”nin sırf içeriğiyle ilgili. Adı geçen 51. Fırka [Tümen], Romanya’da değil Irak cephesinde (bkz Hakan Erdem’in kitabı, s. 339). Ama Abdülkerim Paşa, kolordusunda hangi tümenlerin olduğundan da habersiz gözüküyor. Torosyan’a güya “Osmaniye” nişanı verilmiş ama işe bakın ki, böyle bir Osmanlı madalyası veya nişanı da yok. Ha, bir de gene Hakan Erdem’in, Torosyan’ın ilk 1916 yılında ABD’ye geldiğini ve altı ay Philadelphia’da, kardeşinin yanında kaldığını, göçmen bürosu mülâkatına dayanarak göstermişliği var. Bu nedenle de, hem Torosyan hem bu “tasdiknâme” toptan çöküyor; Torosyan’ın 1916 ve 1917 yıllarında, bırakın Romanya’yı, bizatihî Osmanlı ordusunda bulunması imkânsız hale geliyor.

Hakikaten anlamıyorum, bütün bunlardan sonra AA ve TA hâlâ nasıl cankurtaran simidi gibi sarılabiliyor bu “belge”lere? Okumuyorlar mı, bir natıka sorunu mu var, ya da işi iyice pişkinliğe mi vurdular? Her neyse; “tasdiknâme”lerin “iç kritiği” işte böyle. Çıkan sonuç, bunların sonradan, özel olarak üretilmiş olması gerektiği. Ve nitekim uzman gözle yapılan bir “dış kritik,” dil, kaligrafi ve imlâ bakımından da bu sahteciliği ortaya çıkarıyor.

Cumartesi günü sözü, Osmanlı belgeleri bilgisi ve “okuması” (deşifresi) en güçlü kişilerden birine bırakacağım.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums