Fidan’ın Memlukla görüştüğü iddiasına dair

  • 18.01.2020 00:00

 Önce şunu şuraya koyalım: Ankara’nın 2011 Ağustosundan beri izlediği Suriye siyaseti 180 derece farklı olsaydı bile Suriye’de yine kan gövdeyi götürür, milyonlarca Suriyeli yine hicret yollarına düşer, Türkiye’ye Suriye topraklarından yine tehditler yönelirdi. Üstelik Suriye sahasında ve dolayısıyla Suriye’nin geleceğinin konuşulduğu masada Türkiye ya hiç yer almaz veya şimdikinden daha zayıf bir halde yer alırdı. Ne Esed rejiminin katliamlarının sorumluluğu Ankara’ya yüklenebilir, ne de bu katliamların bir sonucu olan silahlı devrim gruplarının ortaya çıkışı. El Kaide ve bilahare IŞİD’in Suriye sahasında güçlü bir varlık göstermesi de hiçbir şekilde Ankara’nın siyasetine bağlanamaz. PYD’nin yükselişi hakeza. Suriye’yi mahva sürükleyen korkunç iç savaşın -istisnasız bütün unsurlarıyla- temeli, Ankara’nın Esed rejimine ‘Yapma etme’ diye yalvararak ve rejim muhaliflerini de sağduyuya çağırıp durarak geçirdiği Mart-Ağustos 2011 döneminde atıldı. Eylül ayına gelindiğinde köprüden önceki son çıkış geçilmişti bile.

Ankara, engelleyemediği iç savaşta devrimcilerin galebe çalmasını ve hunhar Esed rejiminin yıkılıp gitmesini elbette murat etti ve o muradına endeksli bir siyaset izlemeye başladı. Bu siyaset Ankara’nın umduğu sonucu getirmediyse de (ve bu gidişle getireceğe benzemiyorsa da), Suriye’de mümkün mertebe makul bir düzenin kurulmasında rol oynamasına yarayabilecek mevziler kazanmasını sağladı. Şimdi soru şu: Bu imkânın değerlendirilmesi yolunda Esed rejimiyle -hatta bizzat Esed’le- doğrudan görüşmekte fayda mülahaza edildiğinde bundan her şeye rağmen imtina mı edilmeli, yoksa her şeye rağmen buna tevessül mü edilmeli?

 

Elinde en az Esed’inki kadar ve belki ondan da fazla Suriyeli kanı olan Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşülebiliyorsa, Uygulara kan kusturan Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşülebiliyorsa, İsrail’in Filistinlilere zulmüne tam destek verip Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan ABD Başkanı Trump’la görüşülebiliyorsa, gelinen noktada Esed’le de icabı halinde pekala görüşülebilir gibi geliyor bana. (Aynı şey Mısır Diktatörü Sisi için de geçerli.) Belki üçüncü ülkelerin bazı manipülasyonlarının önüne geçmek bakımından da faydalı olur bu.

 

Önemli olan neyin görüşüleceği ve görüşmede nasıl bir tavrın takınılacağıdır. Suriye Milli Ordusu’nun (ÖSO) rızasını almak da önemli.

 

Tabii ki zaten anlaşılmıştır, ama yine de söyleyeyim; MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Moskova’da Esed rejiminin muhaberat başkanı Ali Memluk ile görüştüğü iddiası doğrulanırsa, bunu yadırgamam.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums