Mahallede çözüm

  • 21.11.2015 00:00

 “BRÜKSELİSTAN”ın Molenbeek mahallesinde ikamet eden ve korkusundan adının açıklanmasını istemeyen Fas asıllı bir semt sakini Le Monde gazetesine şöyle konuşuyordu:

Son yirmi yılda burası çok değişti. Camiye gitmeyen erkekler suçlu, başını örtmeyen kadınlar ise günahkâr sayılır oldu. Korku hüküm sürüyor.

Buyrun bakalım!

***

BUYRUN bakalım, çünkü işte görüyorsunuz ki Şerif Mardin’in Türkiye’de bir ihtimal olarak bahsettiği “mahalle baskısı” o Türkiye’den veya başka bir Müslüman ülkeden önce Belçika’nın, dolayısıyla da Avrupa’nın başkentinde zaten çoktan fiiliyata geçmiştir.

Kaldı ki durum sırf Benelüks devletiyle sınırlı değil… Üç aşağı beş yukarı ve kademe kademe, İspanya’sından İskandinavya’sına hemen bütün Kıta’da aynı ortam hüküm sürüyor.

Nitekim ben de yukarıdaki korku tablosunu yine en az bir yirmi yıl çizip durdum.

Ama söylediklerim siyaseten doğrucu riyakârlıkla ve solcu, dinci, ulusalcı çığırtkanlıkla çeliştiği için ne gizli ırkçılığım, ne örtülü faşistliğim, ne de İslam düşmanlığım kaldı.

Oysa böylesine bir “mahalle baskısı”, dolayısıyla da onun eninde sonunda yaratacağı habis dinamik hiçbir zaman ve hiçbir laik ülkede kabul edilemez. Asla kabul edilemez!

Fakat tıpkı Belçika gibi hemen tüm Avrupa kabullenmek gafletine düştü ki, Paris kıyımı ve öteki tedhiş saldırıları müsamahakârlığının, lakaytlığının ve laçkalığının ceremesidir.

***

BU müsamahakârlık, lakaytlık ve laçkalık her şeyden en önce Batı’nın suçluluk kompleksinden ve “vicdan azabından” kaynaklanıyor.

Zira sömürgeci mazi ve kolonyalist dönemde işlemiş olduğu cürümler; artı, refahın esas sahibi durumundaki “beyaz adam” kimliği o Batı’yı kendi değerlerinde de günahkâr kılıyor.

Daha artı, yabancı işçi göçünün başlangıcından beri ırkçılıkla ve ayırımcılıkla itham edilmek korkusunu daima ensesinde hissettiği için, önce ucuz elemeği olarak çağırdığı, sonra da kitlesel akışını önleyemediği muhacirlere karşı hep utangaç bir tedirginlik içinde bocaladı.

Ve, yukarıdaki maziyi, cürümleri ve refahı bir “manevi şantaj silahı” olarak kullanan ve yerli siyaseten doğrucuların da avanak ve naif desteğini alan cazgırlar en küçük pürüzde ortalığı vaveylaya verdiğinden, iş tam zıvanadan çıktı.

***

ÖTE yandan, moderniteyle yaşadığı sorunda diğer hiçbir dinle karşılaştırılamayacak ölçüde travma sergileyen İslam son kırk yıldır muazzam bir ajitasyon dinamiği yaşıyor.

Bu, Müslüman kökenli muhacirleri haniyse ilişilmez ve dokunulmaz bir statüyle donattı.

Misafirler kendi hayat tarzlarını, değerler manzumesi, hattâ hukuk kurallarını bizzat evsahiplerine ve bizzat evsahiplerinin hanesinde empoze eder konuma geldiler.

İşte hem “Brükselistan”daki “mahalle baskısı” korkusu, hem de o korkudan ötürü Batılı ahalinin aşırı sağcı, ırkçı ve faşizan partilere meyletmesi bu genel havadan kaynaklanıyor.

Şüphesiz ki başka nedenler de keşfedilebilir. Ama bunlar ikincildir ve epey de fuzulidir.

***

O hâlde tek bir çare var! Gerisi fasa fisodur… Başka bir sihirli reçete yok!

Siyaset doğrucu riyakârlığa ve “faydalı avanak” hayalperestliğe ise hiç yer yok!

Yani en önce zaptî, cebrî ve hukukî tedbirlerle mahallede asayişi sağlamak gerekiyor.

Mahalle baskısı” buna paralel olarak zaten tedricen azalmaya başlayacaktır.

Fakat tabii ki yine ırkçılık, ayırımcılık, İslamofobya diye kıyamet kopartılacak…

Tabii ki yine “tepkisel misilleme” nitelikli yeni terör eylemleri gerçekleşecek…

Ancak “Brükselistan” Molenbeek’indeki Faslı sakininin huzura kavuşması gibi, bütün “yeryüzü mahallesi”nin de biraz sükûnet bulabilmesi için artık müsamahakâr çözüm yok!

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums