MHP’ye dair

  • 10.07.2015 00:00

 MHP’yi “bizim mahallenin” (!) kıstaslarıyla tahlil edemeyiz.

Çünkü onun “mahallesi” az- çok ana akım kategorisine bütün siyasi mecralar gibi kendine özgü değerler ve referanslar üzerinde yükseliyor.

Bunlara bir de kadro ve militanları belirleyen hâl ve oluş tarzını, dışavurum edebini, işaret kodlamasını eklemek gerekiyor ki, zaten buradan itibaren “kültür” sözkonusudur.

***

YUKARIDA ana akım derken “muhafazakâr sağ- aşırı milliyetçi” damarı kastettim.

Sözkonusu damar Türkiye’ye özgü değildir.

Kesin kural olmamakla birlikte böylesine akımlar bilhassa geç uluslaşmış ülkelerde; ama aynı zamanda konjonktürel gelişmelere göre “ihtiyar uluslar”da da mevcuttur.

Çok eşelersek Heider’e, de Maistre’ye, Vico’ya kadar çıkartabiliriz.

Değişik varyantlarıyla bir yandan modern milliyetçiliğin, diğer yandan ise geleneksel muhafazakârlığın kısmi sentezini yansıtırlar.

Zaten onları faşist yapılardan farklı kılan esas özellik de bu ikinci ögeden kaynaklanır.

Yani “aşırı” sıfatına rağmen faşizmin devrimci özü ve dinamiği buralarda yoktur veya önemli ölçüde törpülenmiştir.

***

İŞTE MHP de yukarıdaki kategoriye giriyor.

Hiçbir zaman “faşist” (!) falan olmadı.

Bizim mahallede” hâlâ yaygın olan bu kanaat faşizm tanımını bir türlü öğrenemeyen ve kavramın içini boşaltan Türkiye “sol”unun cehaletinden kaynaklıyor. Kötü bir mirastır…

Gerçi doğru, dünkü Nihal Adsız’dan bugünkü Yusuf Halaçoğlu’na, kan ve soy ırkçısı eksen Türk milliyetçiliğinin dâhili bünyesinde her zaman mevcudiyetini korudu ve koruyor.

Fakat esas itibariyle marjinal kaldı. Önce Alparslan Türkeş’in, sonra da Devlet Bahçeli’nin liderlik üstlendiği partide siyaset belirleyici rotaya dönüşmedi.

Zaten Bahçeli de kendisine yapılan bütün “camia içi” saldırılarına rağmen Ülkücü cenahtan küçük bir kesimi cezbeden ve günümüz Türkiye’sinde faşizmin, hattâ Nazizm’in en cerahatli uzantısı şekillenenulusalcı vebayı MHP’ye bulaştırmadı.

Dolayısıyla hayli özetler ve hayli şematikleştirsek; artı, “beyaz çoraplı” ve lümpen kimlikli imajları kenara bırakırsak o MHP taraftar kitlesini özellikle kara, kısmen de kıyı Anadolu’sundan toplayan; aktüel aşırı milliyetçiliğini ise Kürt sorununun sebep olduğu bölünme korkusu ekseninde işleyen muhafazakâr sağ bir taşra partisidir.

Ve tabii işlerin çatallaştığı yeri de yine yukarıdaki Kürt meselesi oluşturuyor.

***

ÇÜNKÜ amenna, soruna ırkçı çerçevede yaklaşmayan MHP Türkiye’nin yaşadığı evrime paralel olarak Kürt varlığını inkâr etmiyor ve dolayısıyla da geçmişe kıyasla çok daha “normalleşmiş” bir cehre sunuyor ama işte ancak oraya kadar!

Nitekim MHP bizzat kendi deyimiyle, sözkonusu varlığın tezahürü olan HDP’yi iradî biçimde “görmediğini” söylüyor. Ama politikasını o “görünmez şey” ekseninde inşa ediyor.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu… Her iki durumda da inandırıcılık yansıtmıyor.

Zaten de resmîsi ve gayr-ı resmîsiyle 1923’ten beri hüküm süren Türk milliyetçiliğinin temel çelişkisi o çok somut, çok nesnel ve çok aşikâr gerçeği aslında bal gibi görmesine rağmen bunu “görmediğini” iddia etmesinden; fakat tabii ki aynı zamanda onu hakikaten görünmez kılabilmek için her türlü çabayı harcamasından kaynaklanıyor.

Oysa doğru- yanlış, haklı- haksız meselesi bir yana, inatçı gerçek hâlâ orada duruyor!

Zira ana iklim olarak MHP’ye az- çok muadil sayılabilecek başka milliyetçilikler de varoluşlarını koruyorlar ki, işte MHP’nin bile artık o gerçeği gördüğünü söylemesi gerekiyor.

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums