Maceraperestliğe hayır!

  • 4.02.2015 00:00

 MEVCUT şartlarda, Türkiye’nin Suriye’ye karşı düzenleyebileceği muhtemel bir askerî harekât gayr-ı meşru nitelik taşıyacaktır!

Çünkü ortada herhangi bir saldırı durumu yok!

Yani yukarıdaki meşruiyete az çok zemin sunacak bir müdafaa bahanesi uydurulamaz.

Dolayısıyla da, tasavvur edilen “tampon bölge” operasyonu uluslararası hukuk açısından egemen bir devletin topraklarının başka bir devlet tarafından işgali anlamına gelir.

Nitekim de belki birkaç istisna hariç milletler camiası tarafından öyle algılanacaktır.

Ankara tamamen yalnızlaşacaktır ve zaten iflas etmiş Şam politikasının bilançosuna da ondan çok daha vahim ve çok daha hayati boyut içeren bin bir yeni gaile eklenecektir.

Ve serüvencilik lâfı bile hafif kalacağından bunun adı ancak ve ancak “maceraperestlik” olacaktır!

***

ZİRA bir: Her türlü insaniyetini yitirmiş olsa bile Esad rejimi hâlâ Suriye devletini temsil ediyor. Ülke sınırları yukarıdaki uluslararası camia tarafından garanti altına alınmıştır.

Ama doğru, ihlal sayılsa bile toprak sathında kalıcı bir işgal gerçekleşmediği için hava ve deniz harekâtları yerleşik kara operasyonlarına kıyasla daha tali addedilir.

Bunu da şöyle tercüme etmemiz gerekiyor:

BM kararı olmadan başkasının hudutları içinde “tampon bölge” kurmak o tür hava ve deniz harekâtlarını da aşan bir savaş eylemidir ki, tabii saldırgan tarafı da Türkiye oluşturur.

***

MAAZALLAH yukarıdaki ihtimal gerçekleştiği takdirde bunun ağır, çok ağır, pek ağır, sonsuz ağır bedelinin İran’dan Rusya’ya ve ABD’den AB’ye “yedi cihanla bozuşmak” pahasına ödenecek olması zaten bir yana…

Fakat aslında esas hedef Kürt kantonlarına yöneleceğinden aynı Kürt sorununa ilişkin “çözüm süreci” tümüyle mezara taşınmış ve ruhuna mevlit okunmuş olacaktır.

Bütün Türkiye’nin misilleme yangınlarıyla yanması da kaçınılmazlık kazanacaktır.

Çerez” kabilinden IŞİD’in devreye girmesi ise üçüncü belâ olarak ortaya çıkacaktır.

***

HÂLBUKİ durum ortada…

Tel Abyad’ın PYD denetimine geçmesinden sonra sözkonusu örgüt tabir caizse gayet “aşağıdan aldı” ve alıyor. Bölgede etnik temizlik yapılmayacağına dair güvence veriyor.

Sözüne ve samimiyetine inanmamak için hiçbir gerekçe yok!

Artı, başta ABD olmak üzere o “temizlik” iddiaları zaten hiçbir şekilde doğrulamayan uluslararası camia Türkiye’ye “sakın harekâta kalkışma” diye kaş göz işareti yapıyor.

Dolayısıyla da aynı Türkiye’nin Kuzey Suriye’de girdaba dalması hem yukarıdaki meşruiyet açısından hükümsüzlükle, hem de diplomatik açıdan sorumsuzlukla bütünleşiyor.

***

AMA işte görüyoruz: Ebedi devlet refleksinden mi desem, yoksa aslına dönmekten mi desem bilemiyorum, önce Cumhurbaşkanı’nın, sonra da hükümetin Kürt paranoyası depreşti.

Üstelik muhtemelen her ikisi de bir yandan milliyetçiliği ve şovenizmi gıdıklayacak, diğer yandan ise “dünyaya meydan okumasını biliriz” hamasetini körükleyecek bir askerî operasyonu dâhili planda siyasi getiriye tahvil edecekleri hesabını yapıyorlar.

Fakat tekrarlıyorum ve asla “barışperest” olmamama rağmen de ısrar ediyorum:

Cumhurbaşkanı, hükümet veya başkası… Yahut kolektif olarak hepsi…

Her türlü “egemenler” ezkaza tasavvuru fiiliyata geçirmeye kalkıştıkları takdirde, yukarıda dediğim gibi serüvencilik ne kelime, bütün bir ülkeyi kumar masasına yatırmış olacaklar ki, böyle bir maceraperestliğe hayır, bin defa hayır, milyar defa hayır!

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums