Meydan ve 1 Mayıs

  • 6.02.2015 00:00

 DEV cüssesiyle kıyaslandığında İstanbul meydan fukarası bir şehirdir.

Bir hadım ağası gibi iğdiştir ve bir kastra hanende gibi kısırdır.

Ama aslına bakarsanız diğer İslam kentleri de bizimkinden pek farklı değildir.

Göçebe- yarı-göçebe eksen üzerinde yükseldiği içindir ki hemen bütün Muhammedî şehirler yerleşik mimarileri belirleyen perspektif, simetri, paralel gibi nosyonlara yabancıdır.

Hâl böyle olunca da onları birbirlerine kavuşturan “açık alan” kavramı gelişmemiştir.

***

ÖTE yandan, sivil bir site hayatının yokluğu önce Batı Antik Çağı’ndaki gibi “agora” ve “forum”, daha sonra ise “kent meydanı” kavramlarının doğmasına imkân tanımamıştır.

Kilise- belediye- lonca üçgenindeki “merkez alan” İslam şehrinde mevcut değildir.

Nitekim cami avluları ve kısmen nadir istisnalar hariç, Müslüman kentlerde var olan “ferah feza” mekânların büyük çoğunluğu ya başka mimarilerden etkilenerek inşa edilmiştir, ya da 19. yüzyıl ortasından itibaren başlayan ilk modernleşme girişimleriyle atbaşı gitmiştir.

Hattâ Fas Marakeş’indeki o çok ünlü Faniler Meydanı bile Endülüs damgasını taşır.

Ve, esas kenti oluşturan yedi tepeli İstanbul için de aynı olgu geçerlidir.

Atmeydanı, Sultanahmet, Beyazıt, Fatih falan, bunların hepsi Bizans’tan mirastır.

***

PEKİ, yeni şehre, yani Haliç’in kuzey yakasına geçersek durum değişiyor mu?

Hayır! İtiraf edelim ki Taksim hariç bu tarafta da öyle “meydan” denebilecek gerçek bir meydan yoktur. Diğer satıhlardan hiçbiri kentin damarlarıyla bütünleşmez.

Dolayısıyla da yukarıdaki itiraf her yıl bilek güreşine dönüşen “1 Mayıs Taksim’de kutlanır, kutlanmaz mı” sorusunu gündeme getiriyor ki, ben ikircikli bir cevap vereceğim.

***

İLK bakışta kutlanmaması gerekir!

Zira madem ulaşımdan turizme ve Cadde-i Kebir’den kentsel sembolizme Taksim İstanbul’un kalbidir, o hâlde diğer bütün metropol şehirlerde olduğu gibi bu meydan da ancak çok kısıtlı ve hemen daima resmî nitelikli toplantılara mekân oluşturabilir.

Nitekim Londra’nın Trafalgar, Paris’in Concorde, Madrid’in Plaza Major yahut Brüksel’in Grand Placegibi “esas alanlar”ında kızıl bayraklı kortejlerin geçtiği vaki değildir.

Buralarda hem meydan sayısı zaten ibadullah olduğu, hem de işçi sınıfı ve sendikalar geleneksel parkurları simge olarak benimsediği için proletarya oralarda yürür ve toplanır.

Üstelik bizim açımızdan şu bir gerçek: Adından başka o proletarya hiç ilgisi olmayan bir dizi mikroskopik grup üzüm yemek için değil bağcıyı dövmek için Taksim diye tutturuyor.

O hâlde sözkonusu meydanın 1 Mayıs’a kapatılması da aslında makul bir durumdur.

***

TAMAM da, Bayram’ın Taksim’de kutlanması da aynı ölçüde makul bir durumdur!

Çünkü madem İstanbul meydan kıtlığına kıran girmiş bir şehirdir ve madem Taksim dışındaki diğer bütün mekânlar da 1 Mayıs’ı nispeten marjinal, en azından ikincil kılacak bir değer taşımaktadır, o hâlde işçi sınıfının ve onun adına konuşan kurumların sözkonusu alanda toplanmak istemesi de son derece meşru, son derece haklı ve son derece doğal bir taleptir.

Üstelik eğer Türkiye proletaryası ve sendikal hareketi için de bir “geleneksellik”ten ve bir “simgesellik”ten söz etmek gerekiyorsa, hiç şüphesiz ki burası ancak Taksim olabilir.

Dolayısıyla, aslında şehir mimarisinden ve onun meydan fukaralığından kaynaklanan şu “Taksim sorunu” (!) yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal bir denklem oluşturuyor.

Ve benim de taraflardan biri illâ haklıdır diye kestirip atacak mutlak fikrim yok…

Eh, ancak kent damarlarını birleştirecek başka meydanlar inşa edilirse o zaman belki olabilir ki, kimbilir hangi 1 Mayıs’a…

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums