Satir ve cesaret

  • 16.01.2015 00:00

 İSTERSENİZ abdala malûm olurmuş deyin…

Hatta isterseniz şom ağızlılığıma da yorabilirsiniz.

Ama tabii öngörülü bir tahlil olarak şapka da çıkartabilirsiniz.

Çünkü öyle çok değil Charlie Hebdo katliamından topu topu iki hafta önce, 20 Aralık tarihli bu sütunda aynen şunları yazmıştım:

***

BATI düşüncesi hem içerik, hem de metodoloji olarak bizzat kendi kendini eleştirmek, hatta reddetmek imkânını meşru sayan bir bütün olarak ortaya çıkıyor.

Oysa diğer hiçbir zihin ve fikir sistematiği bu hayati marja imkân tanımıyor.

Bana göre de bunun kökenlerini Kadim Yunan’ı belirleyen ve kutsalı dahi sorgulamaktan çekinmeyen rasyonalite dürtüsüne bağlamak gerekiyor.

 Yani bir ölçüde, yazarı Homeros’muş veya değilmiş önemli değil, o kökenleri, destanın kahramanıÜlis’e bin bir oyun oynayacak kadar kaprisli ve haris; dolayısıyla da insanî Tanrıların hüküm sürdüğü Odiseus efsanesine kadar uzatmak gerekiyor.

Üç hafta önce olduğu gibi bugün de meselenin özü burada!

***

BURADA, zira provokatif dürtüklemeleriyle “hiciv” ve “mizah” sözcüklerinin bile fersah fersah ötesine taşan dergiye zaten daha en baştan, yine yukarıdaki Kadim Yunan’a ait olan ve yarı insan- yarı şeytan addedilen yaratıklara atfen “satirik” demek gerekiyor.

Nitekim de Charlie Avrupa dillerinde daima böyle tanımlandı ve tanımlanıyor.

Malûm, uçkuru düşük, kinayesi iğneli, kellesi boynuzlu ve kuyruğu dikenli tahayyül edilen bu Satirler Panteon’daki tanrılar dâhil her şeyi ve herkesi tiye alıyorlardı.

Dolayısıyla da efsane üreticilerinin kutsalı “lâ-mukaddes” kılmak tecrübesinde onlara verilmiş olan rolü üstleniyorlardı.

İşte, diğer pek çok yerdeki gibi Paris’te yayımlanan dergi de son tahlilde yukarıdaki zihin sistematiğinin, kültür birikiminin ve eleştirellik geleneğin uzantısını oluşturuyor.

Artı; İlyada’da Homeros kocasının kendisini aldatmasına kızan Hera’ya Zeus’un elini- kolunu bağlatır ve böylelikle de tanrılar tanrısını bile hem gülünç, hem güçsüz duruma düşürür.

İşte Charlie Hebdo tabii ki en uç sembol olmak kaydıyla “Batı’nın sırrı”nı yine böylesine bir kutsalı sorgulamak cesaretinde aramak ve keşfetmek gerekiyor.

***

KUTSAL dâhil her şeyi sorgulayabilmek! İllâ inkâr etmek değil, sorgulayabilmek!

Modernite, yani aslında Batı mucizesi bu cesaretle donanmış olmaktan kaynaklanıyor.

Çünkü her sorgulama ister istemez belirli bir rasyonel akılla donanmayı gerektiriyor.

Üstelik de hem eleştirel olmayı, hem de eleştirelliği hazmetmeyi zorunlu kılıyor.

Yani o 20 Aralık tarihli yazıda dediğim gibi, Batı düşüncesine has bu içerik ve yöntem hem bizzat kendi kendini sorgulamak, hem de hatta reddetmek hakkını meşru kılıyor.

***

OYSA yukarıdaki cesaret geçmişte Batı’nın tekelinde değildi.

Mütezile’den “feylozoflar”a İslam da bir vakitler aynısına sahipti. Hatta öncü olmuştu.

Ama Gazali’ye yakıştırılan “dur” işareti ister haklı, ister haksız olsun, bariz bir viraj ertesinde cesaretin “c”si miniskülde bile kalmadığı gibi, korkunun “K”sı majüskülle kazındı.

Ve her korku gibi de, bırakın en çok cesaret gerektiren kendini sorgulamak korkusunu, “öteki” tarafından sorgulanmak korkusu dahi tedricen o “öteki”ne karşı nefrete dönüştü.

Laik- yobaz farketmez, zihin şeması bütün bir kültürel aidiyete beton kalıp döktü.

Nitekim de işte bugün Charlie katliamına götüren süreci sorgulamak ne kelime, tam tersine, Charliesatirlerini yayımlayanları hem sorguluyor, üstelik hem de soruşturuyoruz.

hadiuluengin@taraf.com.tr

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums