- 19.11.2014 00:00
TÜRK ve Müslüman aidiyet taşımak tabii ki her Türk’ün ve her Müslüman’ın yediği herzeyi üzerine alınmak anlamına gelmiyor. Daha neler!
Bu takdirde tüm Hıristiyanların günahları adına hayat boyu dövünen Ortaçağ rahipleri gibi ebediyen çile çekmeye mahkûm olurduk.
Dolayısıyla Mehmet Ali Ağca Papa’ya suikast düzenlediğinde bile onunla ortak kimlik paylaşıyorum diye herhangi bir utangaçlık veya suçluluk duygusuna kapılmamıştım.
Tetiğe basan parmak bütün bir ulusa ve inanca mal edilemeyeceğine göre, bana ne!
Fakat pazartesi sabahı o Türklüğümden ve Müslümanlığımdan ilk defa hicap duydum.
***
ÇÜNKÜ Batı’da da, Doğu’da da bütün dünya medyası sonsuz kinayeli bir biçimde “Erdoğanşimdi de Amerika’yı Müslümanlara keşfettirtti”şeklinde başlık atmışlardı.
Yani “yine inci yumurtladı”çağrışımıyla Cumhurbaşkanı’nı resmen tiye alıyorlardı.
İşte orada bu raddeye varmış bir hezeyandan aidiyetlerim namına hüzne kapıldım.
***
ZİRA hayır, Amerika’yı Müslümanlar keşfetmedi! Asla ve katla onlar kâşif olmadı!
Ama doğru, Vikingler muhtemelen Kolomb’dan daha önce Kıta’ya ayakbastılar.
Fakat İslam inancı taşıyan hiçbir seyyah Atlantik’in batı yakasına geçmedi.
Başta yine Müslüman kökenli ve Han aidiyetliZheng He’ye (Hacı Mahmut) atfedilen hayalî yolculuk olmak üzere bu yöndeki bütün iddialar tamamen uydurmadır.
Çoğu sahte olmak üzere Çinli amiralin Yeni Dünya seyahatine dair haritalar sonradan çizilmiştir. Zaten Amerika spekülasyonları işgüzar bir İngiliz’in hayal dünyasından çıkmıştır.
Nitekim tıpkı Zheng masalı gibi diğer bütün atmasyonlar da delile, ispata, belgeye dayanmayan birer internet efsanesidir ve post-modern zırvaların ta kendisidir!
İmdii...
***
İMDİSİ şu ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın “Amerika’yı Müslümanlar keşfetti”gibi muazzam bir gafı kelâm buyurması birkaç bilinçaltı dürtüyü aynı anda ortaya koyuyor.
Bir; belli ki “öteki” kompleksi sözkonusu bilinçaltında vahim araza dönüşmüş...
Dolayısıyla da esas olarak Batı’yla özdeşleşmiş o “öteki”nin nesnel doğrularını çürüttüğü varsayılan veya ona prestij kaybettireceği umulan her argüman mubahtır.
Ve tabii buradan itibaren de mantıkçılığa, gerçekçiliğe, bilimselciliğe yer yoktur.
İki; aynı “öteki”nin “ben”i daima mağdur kılmak için hesaplar yaptığı, kumpaslar kurduğu ve kendi doğrularını dayattığı fikri obsesyon nitelikli bir saplantı hâlini almıştır.
Buradan itibaren de düşünce sistematiği komplo teorileri ekseninde çalışmaktadır.
Eh, siz Amerika’yıKristof Kolomb’un mu keşfettiğini söylüyorsunuz... Çünkü “ben”im oradaki ve diğer yerlerdeki haklarımı gasp etmiş olmanıza kılıf uyduruyorsunuz.
Ve nihayet üç; nasıl ki ulus-devlet paradigması “Türk Tarih Tezi”uydurmasyonuyla inşa edilmişti, Erdoğan da “yeni Türkiye”yi (!) bu defa ulus kimliğini bile aşan ve ümmet kavramıyla bütünleşmeye çalışan başka bir uydurmasyon tezle oluşturmak hedefini güdüyor.
Fakat şüphesiz olayın bir de bizzat Amerika yerlileri açısından ve genel tarih felsefesi perspektifinden “kim kimi keşfetti”sorusu var ki, bu bambaşka boyutlu konuya girmiyorum.
***
HAYIR, ne Türkler Hititlerden iniyor, ne de Müslümanlar Amerika’yı keşfetti!
Farklı güdülerle olsa bile Cumhuriyet’in “Tarih Tezi” gibi Erdoğan’ın “Amerika keşfi” (!) de aynı “öteki” kompleksinden ve aynı kapanıklık refleksinden kaynaklanıyor.
Oysa Amerika’yı keşfetmek için Cenevizli Kolomb’un İspanyol “öteki”yle yaptığı ve engin Okyanus’a dümen kırdığı gibi, ufku mutlaka ve mutlaka sonsuzlara açmak gerekiyor.
hadiuluengin@taraf.com.tr
Yorum Yap