MALÛM, Malezya uçağı 239 yolcusu ve mürettebatıyla düşeli haniyse üç ay oldu.

Fakat havacılık tarihinin en yoğun ve en pahalı arama çalışmalarına rağmen MH370 sefer sayılı tayyarenin enkazı hâlâ bulunamadı. Zaten de uydu kayıtları tek bir ipucu veriyor:

Boeing 777 kalkıştan bir müddet sonra ve kasti olarak normal rotanın tam aksi yönüne sapmıştır. Ardından da yakıtı bittiği için de güney Hint Okyanusu’nda bir yerlere çakılmıştır.

Gerisi meçhul... Bunun dışındaki her şey spekülasyon olmaktan öteye gitmiyor.

***

KABUL de, istediği kadar hayal ürünü olsun, yine de varsayımları asgari bir mantıki çerçeveye oturtmaya çalışan, dolayısıyla belirli bir inandırıcılık iddiası taşıyan spekülasyonlar bir şeydir; bu minnacık rasyonalite arayışını dahi es geçen hezeyanlar başka bir şeydir...

Ve işte bir haber okudum ki spekülasyon kelimesi zemzem suyuyla yıkanmış sayılır.

Sözkonusu hezeyanları ne raddeye vardırabilecekleri konusunda dehşete kapıldım.

***

ÇÜNKÜ Amerikalıların yüzde on dokuzu neye inanıyorlarmış, biliyor musunuz?

Yukarıdaki Malezya uçağının uçan daireler veya UFO’lar tarafından kaçırıldığına!

Evet evet, ABD’de gerçekleştirilen sondaja göre meğer bu kadar oranda insan Kuala Lumpur’dan kalkan Boeing’in “öteki dünyalardan” (!)gelen bir cisim tarafından yine“öteki dünyalara”(!) götürüldüğüne dair görüş belirtmiş.

Pes! Bilumum olağanüstülük inançlarının hüküm sürdüğü bir büyücü, bir şaman, bir sihirbaz toplumundan değil rasyonaliteyi zirveye vardırmış bir ülke ahalisinden söz ediyoruz.

İmdii...

***

İMDİSİ şu ki, Malezya uçağınınkine benzer bir olay yirmi- otuz yıl önce gerçekleşmiş ve aynı sondaj da o vakit yapılmış olsaydı, tabii UFO’lardan mufolardan dem vuracak meczuplar yine çıkardı ama eminim, yukarıdaki oran bu raddeye varmazdı.

Zira her türlü rasyonaliteyi ya tamamen devre dışı bırakan, ya da onu izafileştiren şu melun, şu mendebur ve şu lanetli post-modern zamanlar henüz hükümranlığını kurmamıştı!

Yerküre sakinlerinin ciddi bir çoğunluğu hâlâ akılcı düşünceye itibar ediyordu.

Dolayısıyla da düşen bir Boeing’in “öbür dünyalardan gelenler tarafından kaçırıldığını” (!) söyleyecek olanların oranı şimdiyle kıyaslanmayacak ölçüde sınırlıydı.

***

ÖYLEYDİ, zira internet ve sosyal medya vasıtasıyla insanların yalancılık, teşhircilik ve röntgencilik zaaflarını meşru ve sıradan kılan; komplo teorilerini gerçekmiş gibi sunmak imkânını sağlayan; bu sayede de bütün gayrı mantıki hezeyanları sınırsız bir kolaylık ve serbesti ortamıyla donatan post-modern çağ beyin sistematiklerini henüz zincire vurmamıştı.

Nitekim de yirmi- otuz yıl önce sıkı mı, malûm Soner Yalçın patronluğundaki tescilli dezenformasyon sitesi Oda TV aynı hezeyanı “Soma madeninde Suriyeliler betonlaştırıldı” iğrençliğine vardırabilsin ve bunu okuyan zavallılar da “yorumlarıyla” (!) doğrulayabilsin...

Fakat şimdi ne diyebiliriz ki?

***

EH, Amerikalıların yüzde on dokuzu UFO’ların uçak kaçırdığına inandıktan sonra, bizim yalan makinesi da kendi avenesini madencilerin betonlaştırıldığına inandırmış, çok mu?

Değil! Mantıki düşüncenin beşiği bir ABD’de de bile eblehler bu sonuca varabildiğine göre, o rasyonel düşünceye zaten yabancı ulusalcı ahmaklar da Soma’da sırf Suriyelilerin değil Patagonyalıların dahi betonlaştırıldığını haydi haydi yutarlar ki, tabii aynı ahmaklıktan mustarip karşı cihet meczupları da faciaya Yahudi damadın sebep olduğuna iman ederler.

Ne diyeyim? Akıl akıl, gel MH370 sefer sayılı uçağın bari kuyruğuna takıl!

hadiuluengin@taraf.com.tr