- 7.12.2013 00:00
IRK var mıdır? Hem vardır, hem yoktur!
Ne şiş yansın, ne kebap türünden bir cevap oldu ama bana göre doğrusu budur!
***
FARKINDAYIM, ırkın varlığını kabullenmem siyaseten doğrucu kitaba uymuyor.
Daha ânında ırkçılık suçlamasıyla karşılaşmak tehlikesini getiriyor.
Zaten de bütün mesele bu ikisinin birbirleriyle özdeşleştirilmesinden kaynaklanıyor.
Çünkü haklı olarak Hitler dehşeti öyle bir travma yarattı ki, aslında modern dillerde nesnel bir tanım olan ırk kelimesinin telaffuzu bile 2. Savaş’tan sonra günah kategorine girdi.
***
OYSA sözcük evrim dinamiğinin canlılarda belirgin kıldığı farklılıklar için kullanılır.
Buna bitkilerde tür, hayvanlarda cins, insanlarda ise soy, etnisite, kavim ve ırk diyoruz.
Yukarıdaki farklılıkların hücrelerdeki DNA formülüne asgari ölçüde, hatta bazen yok derece yansıması ve esas olarak benzerliklerin ağır basması da gerçeği değiştirmez!
Zenci beyaz değildir, Çinli Viking’e benzemez, Çerkes de Aborjen’i andırmaz.
***
ÖTE yandan, genetik ırsiyetin hiç rol oynamadığı ve her şeyi toplumsal kültürün tayin ettiği tezi de bana göre yine siyaseten doğrucu bir yaklaşımdır. Ayıp kaçar utangaçlığı vardır.
Oysa örneğin, hepsi kurttan inmektedir ama nasıl ki insanların seçiciliği Kangal cinsi bekçi köpeğiyle Terrier cinsi av köpeğini bambaşka kılmıştır, o insanların bu defa doğal süreçte geçirdiği diğer evrim de zaman içinde kendi kalıtımsallıklarına damga vurur.
Şüphesiz, eğer bir Pigme bebeği kundaktan alır ve İngiliz aristokratın şatosunda büyütürseniz, çevre handikabı bir yana, esas itibariyle yetiştiği yerin özelliklerini taşıyacaktır.
Oysa içgüdü denen dürtünün tümden ve birden törpüleneceğine dair garanti yoktur.
Bunun tam gerçekleşmesi birkaç nesil ve veya melezleşme ertesinde mümkün olur.
Dolayısıyla, evet, bütün izafiliğine rağmen bio-genetik bir nesnellik olarak ırk vardır!
***
ANCAK aynı zamanda ırk yoktur! Asla ve asla yoktur!
Yani Gobineau tarafından teorize edilen ve Fichte’nin Alman romantizmiyle azar azar, yine Almanların völkish hezeyanıyla da haydi haydi boy atan; ardından Chamberlain aktarmalı olarakHitler’in gaz odalarına götüren cinsten sosyo-politik anlamda bir ırk yoktur!
Zira en önce insanlık macerası safın olmadığı muazzam bir melezleşme hercümercidir.
Dediğim gibi, DNA formüllerindeki benzerlikler farklılıklarla kıyaslanmayacak kadar çok ve yoğundur ki, buna bir de ırk terimini yukarıdaki ideolojik manada benimserseniz, birinin diğerine üstünlüğü tezlerine otomatik olarak yaklaşmaya başlayacağınızı ekleyin.
***
OYSA ne üstün ırk, ne üstün kültür, ne de üstün medeniyet vardır!
Sadece ve sadece farklı ırk, farklı kültür ve farklı medeniyetler vardır!
Göreceliği korumak kaydıyla bio-genetik ırk gerçeğini reddetmeyen ama Batı’nın etno-merkezci hiyerarşiyle çocuk diye küçümsediği “vahşilere” (!) gelince hop dedik diyen büyük Claude Lévi-Strauss’un harikulâde ifadesinden alıntılarsam, “çocuk halk yoktur!”
Hemen sonra da yazılı tarih yoksunluğuna atfen şöyle devam eder: “Çocukluğunun ve ergenliğinin hatıra defterini tutmamış olanlar da dâhil bütün halklar reşittir.” Yani eşittir!
Dolayısıyla, “Türk diye ırk yoktur” dediği için hücuma uğrayan AKP milletvekili Yasin Aktayaslında, böyle bir hatıra defteri olmadığı için hep vahşi Kürtler algılamasıyla tezahür etmiş gizli ırkçılığa karşı yukarıdaki gerçeği dile getirmekten başka şey yapmamıştır.
Biz Türklerin hatıra defteri tutmuş olması, tutmamış olanların ırkî, beşeri ve medeni reşitliğini ve eşitliğini asla ve asla değiştirmez ki, işte Aktay’ın öz olarak söylediği de budur!
hadiuluengin@taraf.com.tr
Yorum Yap