- 16.10.2013 00:00
AİLEVİ ritüele riayet edilirdi ama bizim evimizde kurban âdeti yoktu.
Zaten agnostik inanç taşıyan pederimin ibadeti yerine getirmesi de düşünülemezdi.
Buna karşılık beş vakit namazındaki büyükbaba dört tane keserdi.
Ve, renk vermek istemese bile oğlunun zındıklığına çok kızan mümin adam Bayram akşamı ziyaretinde “Biri de mahdum beyin kefaretine” diye iğnelemekten kendini alamazdı.
Sultantepe’deki sofraya ani bir sessizlik iner ve kavurmanın yağları donar gibi olurdu.
Babam “Ama Beybaba” derken de ciciannemin araya girmesiyle atmosfer yumuşardı.
***
ANNEANNEMDE de dört tane kesilirdi. Bebek’teki apartman avlusunda seyrederdik.
Sabah ziyaretini hep oraya yaptığımız için de sevaptır diye taze kavurma bu defa öğlen yemeğinde ve ancak bir çatal tadılırdı. Ardından puf böreği ve zeytinyağlı sebze gelirdi.
Anneanne ise aile erkeğinin yani dayımın bıçağı bizzat eline almamasından yakınırdı.
İşin kasaba havale edilmesine söylenir ve oğluna “yatacak yerin yok” diye çıkışırdı.
Çocukluk kurban bayramlarımın geri planında böylesine metafizik bir boyut vardı.
***
CUMA günü şu haberi okudum: Nepal havayollarına ait bir uçak son haftalarda hiç durmadan arıza yapmış. “Reaktörü tamir et” flapı, “radar ekranını değiştir” iniş takımını bozmuş.
Dolayısıyla teknisyenler çareyi hem Hindu panteonda gök tanrısı olan, hem de Nepal Airlines’nin logosunda yer alan Akaş Bhriab ilâhına kurban adamakta bulmuşlar
Bütün ritüele riayet ederek Katmandu havaalanında iki keçi kesmişler.
Nitekim de şeytan kulağına kurşun, Boeing-757 o gün bugündür rötarsız uçuyormuş.
***
İMAN metafiziğini tümden reddettiğim vakitlerde olsaydı olaya kıs kıs gülerdim.
Ama şimdi gülmüyorum. Nepal’deki inanç töresini küçümsemek benim ne haddime!
Gerçi agnostik mirası sürdürdüğüm için dün tabii ki kendim kurban kesmedim.
Daha neler, öteki tarafta ne olur ne olmaz diye bir de riyakârlığa mı yelteneceğim?
Fakat cinnet yıllarımın o kaba materyalist yaklaşımından da çok, çok uzağım.
Dolayısıyla, önce Müslüman âlemde Bayram namazından sonra farzı yerine getirmiş olanlara sonsuz ve samimi bir saygı besliyorum; sonra da aynı saygıyı Katmandu’daki Boeing ’in Akaş Bhriab’a kurban sayesinde arızasız uçtuğuna inananlardan esirgemiyorum.
Çünkü o inançların felsefesini en az yukarıdaki ölçüde ciddiye alıyorum.
***
ŞÖYLE özetleyebilirim: İslam’ın Mutezile ve Feylezoflar akılcılığına yakın dursam bile artık farklı yorumladığım Gazali başta, Eş’âri’ye ve Kelamcılara da hak vermiyor değilim
Zira kabaca, bu ikincilerin genelde savunduğu gibi iman içgüdüsü, dolayısıyla da onun ürettiği din kutsalı rasyonel mantığa sığmıyor. Metafizik kaos fizik formülüne indirgenemiyor
Başka bir deyişle, en ilkel avcılık ve tarımcılık toplumlarından başlayarak bütün insan gruplarının şöyle veya böyle ihtiyacını hissettiği kurban ritüelini pekâlâ da izah edebiliriz.
Fakat o insanın fıtratında var olan o ihtiyacın niçin hissedildiğini aritmetik denklemle açıklayamayız ve açıklayamıyoruz ki, işte sözkonusu meçhul da aslında aklın sınırını çiziyor.
Yani rasyonel yöntem nihai olarak irrasyoneli dahi bir anlamda rasyonel kılıyor.
Dolayısıyla da Hazreti İbrahim’den örnek alarak koç veya Hindu panteondan ilâh seçerek keçi kurban etmek her inanç felsefesinde kendi rasyonalitesini pekiştirmiş oluyor.
***
ALTMIŞ yaşını geçtim, oğlunun kefareti için de kurban kesen büyükbabamı ve farzı bizzat yerine getirmiyor diye dayıma çıkışan anneannemi bu bayram daha iyi anlıyorum.
Kurban Bayramı hepimize mübarek olsun ve Nepal uçağı arızasız uçsun!
hadiuluengin@taraf.com.tr
Yorum Yap