ŞİMDİ sıkı durun! Neo-Nazi Maocuların reisine göre Vikingler de Türk’müş!

Allah kimseyi böylesine kaypak, böylesine omurgasız ve böylesine onursuz kılmasın, kıpkızıldan hâkiye kesmiş ulusalcı bülbül o kart sesiyle artık bunu bile şakımaktan utanmıyor.

Karanlık varakparesinde ikide bir, bizim atalarımızla İskandinav atalarının hısım, akraba ve soydaş olduğuna dair ‘bilimsel’ (!) tezler yumurtluyor.

***

EH, hepimiz Havva anamızla Âdem babamızdan indiğimize göre zahir doğrudur!

Nitekim eminim, nasıl Atatürk’ün ‘profesörü’ (!) Afet İnan elde pergel Mimar Sinan’ın mezarını açıp kafatası ölçmüştü, bizimkisi de ezkaza kodesten çıkabilirse mutlaka ilk iş, hezeyanını doğrulamak için Kuzey lahitlerinde kemik DNA’sı tahliline gidecektir.

Eyvah ki eyvah! Kabul Tanrı Türk’ü korusun ama doğrusu artık Vikingleri de korusun!

***

ŞU kesin, en rezil ırkçılığı bile böylesine karikatüral bir raddeye vardıran yukarıdaki örnekulusalcılığın genel ve geniş anlamıyla faşizm olduğunu bir defa daha ispatlıyor.

Nitekim sözkonusu tespiti baştan beri ısrarla ve tekrarla vurgularken ne duygusal bir husumetten, ne de kasti bir mugalâtadan yola çıkıyordum. Nesnel verileri kıstas alıyordum.

Evet, ulusalcılık faşizmdir, çünkü hem ideolojik payandaları, hem de tarihî kökenleri itibariyle sol totalitarizmin sağ totalitarizme dönüşmesinden başka bir şey değildir!

***

ZATEN de yukarıdaki Neo-Nazi Karanlıkçı ve benzerleri gökten zembille inmediler.

Ulusalcı akıldânelerden önemli bir kesimin mazide sol rahle-i tedristen geçmiş olması ve hatta hâlâ aynı belagati kullanması ne Türkiye’ye özgüdür, ne de yeni bir olgudur.

Yani dünün enternasyonalist lâf ebeliğinden bugünün öteki düşmanı milliyetçiliğine iltihak eden bizim faşistlerimiz aslında ancak Amerika’yı tekrar keşfediyorlar. Hatırlatırım:

Geçmişi kıpkızıl bir Mussolini’nin Sosyalist Parti’den ihracına yol açan ve “devrime ulaşmak için milliyetçiliği körüklemek gerekir” diyen makalesi Ekim 1914 tarihlidir.

Eh, üstad-ı âzamlarından feyz aldıkları için bizim ulusalcılar da işte tam yüzyıl sonra yine tam aynısını vazediyorlar ki, sözkonusu ‘devrim’in (!) ne anlama geldiğini biliyoruz.

***

ÖTE yandan, Alman nasyonal Bolşeviklerinden Nazi partisindeki Strasser Biraderler kanadına veya Fransız Komünist Partisi genel sekreter adayı Doriot’dan Belçikalı Sosyalist lider Deman’a, yelpazenin en solundan en sağına savrulan kurum ve kişiler saymakla bitmez.

Hepsi kızıldan hâkiye geçmişlerdir ki özü daima totaliter ruhiyat ve proje belirlemiştir.

Ama tabii onlar zaten Viking ırkından oldukları için olmayanları kesmekle yetindiler.

Neyse, Allahtan bizim Karanlıkçı akrabalığımızı keşfetti de, demek eğer 2. Savaş’a girseydikulusalcıların yemin billâh Hitler’e kefil olması sayesinde paçayı kurtarabilirdik.

***

ŞAKA bir yana, ulusalcı ideolojinin kara veba niteliğini hâlâ anlamayarak onunla kâh dirsek temasına girmek, kâh müsamahalı davranmak, kâh da tongasına basmak gaflet, delalet ve yanılgısına düşenlerin artık ayılması ve kesin dışlayıcı çizgiyi mutlaka çekmesi gerekiyor.

İllâ liberal olmak falan değil, en asgari demokrat olmak dahi bunu zorunlu kılıyor.

Ancak tabii, sarışın Vikinglerle akraba çıktıklarını sanarak ağzı kulaklarına varan budalalara diyecek lâf yok!

***

LÂKİN dikkat, çok dikkat!

Elde pergel ulusalcılar bir gün kafatası ölçmeye başlar ve mezura da Vikinglerinkine uymazsa hesapta hemen kopsi kefali olmak da var ki, işte o zaman da ağlamak yok!

hadiuluengin@taraf.com.tr