Kürt sorununda şiddeti aşmak için

  • 30.05.2016 00:00

 PKK nedir sorusuna verilecek aklı başında cevap “terörist bir örgüttür”le başlayıp bitemez. Terörizm PKK’nın karakteridir, fakat onu yeterince anlatmaz. PKK, terörü temel alan siyasal bir örgüttür ve aynı zamanda sosyolojik bir gerçektir. Sıradan siyasi taleplerin çok daha derinine inen bir varoluş duygusuna yaslanmaktan; derin toplumsal bağlardan söz ediyoruz. Karşımızda bir siyasi partiden de, terör örgütünden de fazlası var.

Bu, şu demektir: karşınızdaki gücü zora dayanarak yok edemezsiniz. O, kendisini yeniden üretir; bugüne kadar da bu böyle gitti.

Sorun bu siyasetin beslendiği sosyolojiyi savaşı göze almaktan kalıcı olarak uzaklaştırıp barışı savunur konuma getirmektir. Bunu da sadece “hizmetle”yapamazsınız. Eşit haklar tanımalısınız. Fakat bu da yetmez. Silahlı PKK networkunu sadece kimlik haklarıyla kıramazsınız.  O sosyolojinin duygu dünyasına - aidiyet bağlarına, dışarıdan gelip PKK kadar nüfuz edemezsiniz. Örgütle toplum arasındaki bağlar içinden sivil siyaseti ve entegrasyonu önceleyen siyasal bir damarın gelişmesini teşvik etmek; buna izin vermek gerekir. Bunun için de, topluma güvenilir sivil siyasi alan açmanız ve bunu kırılma anlarında daraltmaktan kaçınmanız şarttır.

Asıl sonuç alıcı siyaset budur.

***

Elbette işin en zor tarafı bu. 

PKK diğer Kürt siyasi çevrelerini uzun dönem önce ağır bir şiddetle tasfiye etti. Eğer böyle sivil karakterli; entegrasyonu önceleyen bir siyasi çizgi türeyecekse bu yine PKK’nın etki alanından çıkacaktır. Anlamlı olan budur.

PKK’nın göz kırpmadan infaz yapan bir güç olduğunun; örgütsel yaygınlığı ve ideolojik hegemonyasının; kendi alanında özerk bir barışçı ses çıkmasını istemeyeceğinin hepimiz farkındayız.

Ancak siyasetin, o günün verili koşullarında olanaksız gibi gözüken karmaşık dinamikleri vardır. Her toplumsal ihtiyaç kendini siyaset alanına dayatır ve koşullar ne kadar “imkânsızı” işaret ederse etsin, sözcüler üretir. Sivil alan genişledikçe onun içinde yer alan kadrolardan bazıları merkez gibi düşünmekten uzaklaşmaya başlarlar. Şiddet üreten merkezin yerine barış talep eden toplumun sözcülüğüne doğru evrilirler. Rol talep ederler. Bu, bir günde olmaz. Bocalarlar. Ezilmek istemezler. Bu meşakkatli yolda merkeze daha bağlı olanlarla olmayanlar yavaş yavaş ayrışır. 

Siyasal alanın genişlemesi barışçıların meşruiyetini arttırır. Savaşçılar meşruiyet kaybına uğrar. Bu durum, sivil sözcülere cesaret verir. Toplumun da onları kollama kararlılığı artar.

Gelişen toplumsal koşullara uygun cevap ve yöntemler üretemeyen hiçbir örgüt ilelebet kendi bütünlüğünü koruyamaz. Çatlar.

Peki, sonuç ne mi olur? Hiç kimse şiddete sarılmış güçlü bir merkezin karşısında, barışçı bir siyasi damarın başarı garantisini veremez. Etkisiz kalabilirler. Ama vizyoner bir siyasi akıl, bize bu yolun ısrarla ve ısrarla denenmesini söyler.

***

Bitirirken sorayım.

Sizce son dönemde HDP’ye karşı izlenen politika böyle bir aklı yansıtıyor mu? Kimse “ama onlar da savaşa kaşı çıkmadılar; bir gün öyle başka gün böyle dediler” demesin. Şiddet ile bağlarını koparmaya cesaretlerinin de, niyetlerinin de olmadığını söylemesin. Söyledikleri; haksız olduğu için değil, yukarıda sıraladığım zorlukları cevaplamadığı ve sadece bugünü veri aldığı için yanlış bence.

İktidar, PKK’nın silah gücüyle fiili egemenlik kurma; “halk savaşı” başlatma stratejisine kuşkusuz sessiz kalamazdı. Savaşmak zorundaydı.

Fakat izlenen siyasetin bir de öteki yüzü var… “Terörün tanımını değiştirip fikir alanına yaymak” önerisi ve “Ya terörden yanasın ya da bizden” sertleşmesini, HDP’nin fiilen Meclis’ten uzaklaştırılması girişimi takip etti. Bu politikalar, 6 milyon oyun sahiplerinde, Türkiye ile bütünleşme ve sivil siyaset arzusunu mu güçlendirdi yoksa umutsuzluğu mu? 

Bu çizgiyi yazı boyunca anlattığım gerekçelerle yanlış buluyorum.

Meşru bir zor kullanımının arkasına gizlenen bu adımların, sorunu çözmekten çok, milliyetçi öfke atmosferinden yararlanarak güç yoğunlaştırmak için tasarlandığını düşünüyorum artık.

Umarım yanılıyorumdur.

Umarım değişir…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums