Rusya-Ukrayna müzakerelerinin geldiği noktaya bakınca, garantörlük tartışması iktidar cephesinde farklı tutumlara yol açmış durumda. Ankara'nın dış siyasette dağınıklığı iç siyasette de ekonomik nedenler yaşanmakta.
Ankara kulisinin nabzını iyi tutan gazetecilerden Murat Yetkin, zamlara ve asgari ücretle ilgili farklı açıklamaların bu dağınıklığı gösterdiğini ifade ediyor.
Murat Yetkin yayımladığı yazıda; Ankara'da, 2002’de Ecevit-Bahçeli-Yılmaz koalisyon hükümetinde görmüş olduğumuza benzer bir dağınıklık var, tespitinde bulundu.
Yetkin yazısında ayrıca; 'Bilindiği gibi sadece muhalefet değil, AK Parti içinden de asgari ücretin yeniden artırılması gerektiği yolunda sesler çıkıyordu. Evet asgari ücrete rekor düzeyde, yüzde 50 zam yapılmıştı ama yıllık enflasyon oranının, hem de TÜİK verileriyle yüzde 54 çıkması o zammı silip süpürmüştü. Şimdi asgari ücretliler Cumhurbaşkanı ve bakanının bu sözlerinin de tersinin çıkmasından ümitlensinler mi? Ne dersiniz? ' diyerek iktidar cephesinde oluşan dağınıklığa dikkat çekiyor.
Aslında, Türk siyaseti uzun süredir dağınık durumda. Cumhur ve Millet İttifakı bu dağınıklığını kristalleşmiş biçimi. İki ittifak yalnız günlük çıkarlar üzerinden bölünmedi, yapısal pek çok sorun üzerinden bölünmüş durumda. Uzun vadede stratejik bölünme olduğu söylenebilir.
Rusya-Ukrayna sorunu ve Türkiye’nin tutumu Türk siyasetinde önemli kırılmaya yol açabilir. Türkiye’nin garantörlük talebi muhalefette olumlu yankı uyandırmadığı gibi, iktidar bloku ve güvenlik bürokrasinde de tartışılıyor.
Ankara seçime hazırlanırken siyasi dağınıklık artacağı, kartların yeniden dağılacağı bir manzara ortaya koyuyor. Dağınıklık kopuşlara, yeni birlikteliklere gebe gibi.
Editör:
M. AKAY