İktidarın 'B Planı' Meclisi Kilitlemek

İktidarın 'B Planı' Meclisi Kilitlemek
21.03.2022 - 07:11
Güncelleme 23.04.2022 - 21:55
Haber Merkezi
807

Önümüzdeki haftalarda kanunlaşacağı beklenen  yeni seçim kanunun tasarısı siyaset kulisleri başta olmak üzere pek çok çevrede tartışma yarattı. İktidar tarafından seçim barajını yüzde 7’ye indiren değişiklik kamuoyuna ‘demokratikleşme’ olarak sunulacak olsa da, demokrasinin olmazsa olmazı 'temsiliyet' karinesinin gözetilmediği açık.

13 maddedelik öngörülen değişiklikte öne çıkanlar; seçim barajı, ittifak oy hesabı, il seçim kurulu oluşumu ve sandık gözlemciliğine dair düzenlemeler var. Bu yeni seçim tasarısı iktidarın 2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine hukuksal açıdan ilk müdahalesi olduğu yorumu yapıldı.

CHP, yeni yasayı Millet İttifakının dağıtma çabası diye tanımlarken Davutoğlu verdiği bir söyleyişi de; "Meclis çoğunluğunun nasıl sağlanacağını önyargısız konuşmalı; bölgesel ittifak mı, ortak listeler mi, sonra gündeme gelir." değerlendirmesinde bulundu. Yeni seçim yasası karşısında muhalefete hazırlıksız yakalandığı görülüyor. Önümüzdeki günler, haftalarda muhalefet yeni önlemlerle geliştirecektir.

Süreci başka bir açıdan okuyan Bekir Ağırdır oldu.
Ağırdır, Oksijen Gazetesindeki köşesinde; "Kamuoyunda ‘Baraj MHP için yüzde 7’ye düşürülüyor’ gibi bir yaygın kanaat olsa da asıl meramın değişikliklerin ardındaki asıl amacı gizlemek olduğunu sanıyorum." tespitinde bulundu. Ve; "Aslında iktidar, muhalefetin oluşturmaya çalıştığı geniş ittifakın aktörleri arasına dinamit atarak oyunun gidişatını doğrudan etkileyecek bir hamle yapmış oldu. Bir bakıma milletvekili seçimi bakımından ittifakı gereksiz ve anlamsız hale getirdi denebilir." dedi.

Ağırdır'ın değerlendirmesi Millet İttifakı’nın 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sisitem' mutabakat vurgusunun yeni seçim tasarısının önüne geçtiğine dönük. Ağırdır Millet İttifakı’nın birbirlerinden beklentilerinin aritmetik zemini üzerine inşa edildiğini dolayısıyla da yeni yasayla bu zeminin zedeleneceğini, bunun da zihniyetlere ve siyaset tarzlarına yansımasını  kaçınılmaz olacağını söylüyor. Milletvekili seçimi bakımındansa, muhalefet ittifakı artık gereksiz ve anlamsız hale geldiği düşüncesinde.

Ağırdır'ı asıl kaygılandıran cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası meclisin yasa yapacak çoğunluğa ulaşamaması. 23 Haziran 2019'da yapılan İstanbul Belediye seçiminde Ekrem İmamoğlu 800 bin oy farkıyla kazanmasına karşılık Cumhur İttifakı 180, Millet İttifakı 131 meclis üyesi elde etmişti. İl Genel Meclis oy oranları; AKP yüzde 45, CHP yüzde 31 olarak gerçekleşmişti. Oysa  Belediye Meclisinde oluşan üye tablosu İmamoğlu'nun yani CHP'nin önünde sorun oluşturdu. Pek çok karar ya uygulanmadı, ya da zamana yayılarak engellenmeye çalışıldı.

Ağrıdır, iktidar parlamento seçimlerindeki kaybını şimdiden öngörüyor. Dolaysıyla Cumhurbaşkanlığı kazanılsa bile Meclis’te yasa yapamayacak bir tablo ile baş başa kalınacağı tahmini, iktidarın savunma stratejisi olarak okunmasını öneriyor. "İktidar kaybetse bile yönetilemeyecek bir ülke bırakmak ve ülkeyi bir kez daha yeniden seçime gitme zorunluluğuyla karşı karşıya bırakmak da olabilir." diyen Ağrıdır'ın uyarısı umarız muhalefetin bileşenleri tarafından önemsenir. Çünkü iktidarın önünüzdeki süreçte 'B Planı' meclisi kilitlemek olduğu çok açık. Bu da yeni siyasi krizler ve istikrarsız Türkiye demek.

 


Editör: M. AKAY