16 başsavcının görev yerini değiştiren kararnamenin sebebi itirafçıların Erdoğanı suçlaması mı?

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’ın tenzil-i rütbe ile görevden alınıp düz savcı yapılmasıyla ilgili yeni iddialar

16 başsavcının görev yerini değiştiren kararnamenin sebebi itirafçıların Erdoğanı suçlaması mı?
21.01.2017 - 12:56
7473

 Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’ın tenzil-i rütbe ile görevden alınıp düz savcı yapılmasıyla ilgili yeni iddialar ortaya atıldı. Darbe girişiminin ardından başlatılan Fethullah Gülen cemaatine yönelik soruşturmalar kapsamında 'itirafçı'ların "cemaatle kurulan ittifak, yapılan pazarlıklar ve yargıdaki kumpasların dönemin hükümetinin onayı ile gerçekleştiğini" ifade ettiği iddia edildi. Kulislerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın itirafçılar üzerinden kendisine "operasyon çekilmeye çalışıldığını" düşündüğü, konuşmasında da "Bu oyuna asla gelmemek gerekiyor" diyerek tavrını koyduğu yorumu yapıldı. Ardından HSYK sürpriz bir kararname yayımladı. 15 başsavcı ile birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Kodalak'ın görev yerleri değiştirildi.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberi şöyle:

Eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un da aralarında bulunduğu itirafçı HSYK üyelerinin, cemaatle kurulan ittifak, yapılan pazarlıklar ve yargıdaki kumpasların dönemin hükümetinin onayı ile gerçekleştiğini ifade ederek, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ı “sorumlu” olarak gösterdiler. “Tehlikeyi” gören Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç gün önce Saray’da Yargıda Birlik Derneği (YBD) üyelerine verdiği yemekte yaptığı konuşmada itirafçıların “suçlamalarına” sert yanıt verdi. Kulislerde Erdoğan’ın itirafçılar üzerinden kendisine “operasyon çekilmeye” çalışıldığını düşündüğü, konuşmasında da “Bu oyuna asla gelmemek gerekiyor” diyerek tavrını koyduğu ifade edildi. HSYK yönetiminin de dinlediği bu konuşmadan bir gün sonra hazırlanan jet kararname ile Harun Kodalak “itirafçılardan” sorumlu tutularak görevden alındı. Kodalak’ın, eski ev arkadaşı dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’i de Erdoğan’ın telkinlerine karşı “şüpheli” yapmayıp, “Hakyolcu” dayanışması kapsamında tanık olarak korumaya alması da rahatsızlığın boyutunu arttırdı.

 

Saray ile yargı arasında güven bunalımına neden olan “itirafçılar” krizi, şöyle gelişti:

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’ın koordinasyonunda yürütülen yargıdaki cemaat soruşturmasında, "itirafçı" olarak ifade veren tutuklu eski HSYK ve bakanlık yöneticileri İbrahim Okur, Ahmet Hamsici, Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik, cemaatin yargıdaki örgütlenmesini anlattıktan sonra, birçok kritik konuyla ilgili "dönemin Adalet Bakanı ve Başbakanının bilgisi ve onayı var" dedi. Örneğin eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur; gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmasının Erdoğan’ın bilgisi ve talimatı doğrultusunda yapıldığını iddia ederek, kendisinin gazetecilerin tahliye edilmesinin iyi olacağını söylemesi üzerine Erdoğan’ın “Bırak yaptıklarını çeksinler” dediğini iddia etti. Okur, 7 Şubat MİT Krizi ve 17 Aralık operasyonları sürecinde de görüştüğü Erdoğan’ın yanında yer aldığını savundu.

"Hükümet uygun buldu"

İbrahim Okur, 2011’de cemaatle yapılan pazarlık sonucu 160 Yargıtay üyeliğinden cemaate 110 kontenjan ayrılmasında dönemin hükümetinin onayının olduğunu dolaylı yoldan anlatırken, “Seçime gidilmesinin nedeni mevcut vesayetin ortadan kaldırılması olduğundan bu şekilde davranışın hükümet tarafından da uygun olmadığı belirtildi” demişti. Okur, dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman’ın cemaatçilerle oluşan kriz konusunda “gidin anlaşın” dediğini, talimatın kendisinden geldiğini aktarmıştı. [[Haber görseli]]

"Ortaklık bozulmasın"

 

İtirafçı olduktan sonra tahliye edilen eski HSYK Başkan Vekili Ahmet Hamsici de cemaatle yapılan Yargıtay üyeliği pazarlığının çıkmaza girmesi üzerine görüştükleri Ahmet Kahraman’ın “ortaklığı baştan bozamayız, önümüzde 4 yıl var. Anlaşın” dediğini iddia etti. Eski Kozmik Oda savcısı Mustafa Bilgili de tutuklanmadan önce verdiği ifadede, Kozmik Oda’ya dönemin Başbakanı ve Adalet Bakanı’nın onayı ile girildiğini savundu. Bu itiraflardan sonra Hamsici, Tosun ve Özçelik tahliye olurken, İbrahim Okur’un tahliyesi ise Saray’ın araya girmesi sonucu son anda engellendi.

"Savunma" gibi konuşma

İtirafçıların sözlerinin ardından okların çevrildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Ocak 2017’de Saray’da hükümete yakın Yargıda Birlik Derneği üyelerine yemek verdi. Erdoğan’ın oturduğu masada HSYK üyelerinin yanı sıra, tam karşısındaki sandalyede Başsavcı Kodalak da vardı. Kürsüye çıkıp konuşma yapan Erdoğan’ın sözleri, cemaatin yargıda AKP’de döneminde hızlıca yapılanması, Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi kumpaslara hükümetin o dönem göz yumması, kumpas davalarına müdahale edilmemesi eleştirilerine bir yanıt ve “savunma” niteliğindeydi.

Yargı bağımsız diye...

FETÖ’nün cemaate sızmasının “40 yıllık bir geçmişi” olduğunu öne süren Erdoğan, “Öyle kısa sürede bu sızma hareketi yapılmadı” diyerek, kendi döneminde cemaatin yapılandığı suçlamasına tepki gösterdi. Erdoğan; Ergenekon, Balyoz ve Odatv kumpaslarındaki rolünü şöyle aklamaya çalıştı:

“Türkiye’nin darbecilerle, cuntacılarla, vesayet odaklarıyla mücadelesi adına yargıya verdiğimiz desteği, bu örgüt, kendi militanlarına yol açmak için kullanmıştır. Birtakım tutuklamalarla, birtakım davaların gidişatıyla ilgili şahsımın o dönemde verdiği beyanatlar, gösterdiği tepkiler ortadadır. Her ne kadar vicdanen mutmain değilsek de, yargının bağımsızlığına halel getirmemek için, meseleye daha keskin bir şekilde müdahale etmedik, edemedik, edemezdik. Nitekim o dönemde yargı bürokrasisi içinde kritik konumlarda bulunanların, örgüt emriyle bu işleri rayından çıkardığı, daha sonra ortaya çıkmıştır.”

Erdoğan tehlikeli dedi

Erdoğan konuşmasının devamında kendisini üstü kapalı sorumlu tutan itirafçılar meselesine gelerek, şu mesajları verdi:

“Şu anda içerde olanlardan çok iyi tanıdıklarım var. ‘İtirafçı’ namıyla ortaya çıkıyorlar. Fakat bunlar doğru konuşmuyor, bakın bunu açık söylüyorum. ‘İtirafçı’ diyerek ortaya çıkarken bunlar gayet iyi aldatmacayı oynuyorlar, en tehlikeli olan da bu. Çünkü bunların bir kısmıyla başbakanlığım zamanında başa baş görüşmelerim olmuştur. Şimdi itirafçı olarak söyledikleriyle, başbakan olduğum zaman bana söylediklerine baktığım zaman tamamen aykırı ifadeler. Bu oyuna asla gelmemek gerekiyor.”

Jet hızıyla kararname

Erdoğan’ın bu sözleri, itirafçıların cemaate yargıda yolun açılması ve kumpaslarda kendisinin dolaylı yoldan suçlamasından duyduğu rahatsızlığın açık bir göstergesi oldu. Saray’da söz konusu itirafçıların ifadelerinin önceden kurgulanmış, yönlendirilmiş olduğu düşüncesinin öne çıktığı öğrenilirken, kendisine operasyon çekildiğini düşünen Erdoğan’ın, tehlikeyi görerek, Ankara Başsavcısı’nın değiştirilmesi talimatını verdiği belirtildi. Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek, bu konuşmadan bir gün sonra jet hızıyla mini bir kararnameyi 1. dairenin önüne getirdi ve beklenmeden imzalandı.

Hak yolcu dayanışması

Diğer yandan Saray’ın ısrarla şüpheli olmasını istediği Birol Erdem’in ifadesi alınmadan önce söz konusu ifadelerin önceden verildiği ve ifadeye çalışarak geldiği kulislerde konuşuluyor. Erdem, Erdoğan’ın “bu adam şüpheli olmalı” demesine karşılık, tanık olarak dinlendi. Bu da bardağı taşıran son damla oldu. Birol Erdem’in Harun Kodalak’ın eski ev arkadaşı olduğu, “hak yolcu” dayanışması kapsamında şüpheli yapılmayarak korunduğu iddia edildi. Kulislerde, görevden almaların devam edeceği konuşuluyor.

HSYK’da teftişin başı FETÖ'cü iddiası

16 kişilik sürpriz bir karanmame yayımlayan HSYK, dikkat çekici yeni görevden almalar daha yaptı. HSYK Genel Kurulu, HSYK Teftiş Kurulu Başkanı Selim Yıldız’ın görevden alınmasına karar verdi. Yıldız’ın yerine Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Yunus Nadi Kolukısa getirildi. HSYK’nın en kritik birimi olan teftiş kurulu, hakim ve savcı soruşturmalarına bakıyordu. Kolukısa, Ergenekon ve Balyoz’da kumpas kuran hakim ve savcıları soruşturan müfettişti. Yıldız’ın yanı sıra Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Açıkgöz, HSYK Genel Sekreter Yardımcıları Erdal Demir ve Serdar Mutta’nın da görevden alındığı öğrenildi. Selim Yıldız’ın görevden alınmasının arkasında eski Batman İdare Mahkemesi üyesi Mesut Gürlevik’in itaraflarının etkili olduğu öğrenildi. Fethullahçı olduğunu kabul eden Gürlevik, kendisinin yargıda cemaatin eğitim birimi sorumlusu olduğunu, görevi kapsamında hakim ve savcıların çocuklarının örgüt evlerine gidip gitmedinin takibi olduğunu kaydetti. Gürlevik, takibini yaptığı çocukların arasında Selim Yıldız’ın oğlunun da bulunduğunu kaydetti.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums