Rusya’nın Ukrayna işgalinin ikinci ayında savaşın niteliği de değişiyor. Rusya, Donbass bölgesinde iki özerk yönetimin ‘kurtuluşunu’ gerekçe göstererek Ukrayna'nın hemen her bölgesine saldırmıştı. İşgalin 2. haftasında Kiev sınırına Rus tankları dayanmıştı. Putin, hedefinin Donbass ile sınırlı kalmayacağını Zelenskiy'nin de değişmesini istediğini duyurmuştu.

Bir ay boyunca bombalanan Ukrayna birçok kez barış için masaya oturdu, kısmi insani koridorların açılmasının dışında herhangi bir sonuç alınamadı. Zelenskiy önderliğinde Ukrayna direnişi Rusya'nın Kiev'den çekilerek Donbass ve Azak sahillerine yakın şehirlere yönelmesini sağladı.

Rusya, Kiev'den çekilmesiyle birlikte savaşın niteliği de böylelikle değişmiş oldu. Rusya yoğunlaştığı yeni bölgede çok yakın zaman içinde kendini tahkim edecek.

Zelenskiy, Rusya’yı Kiev'den uzaklaştırması başarılı olarak görülebilir. Ancak hâlâ Ukrayna’nın doğu ve kuzey bölgesinde bulunan toprakları işgal altında.

Dolaysıyla Rus işgaline karşı tutum almak  doğru bir seçenek. İşgale karşı olmak taraf tutmak anlamına gelmiyor. Zaten savaşın başından beri doğru tutum savaşın tarafı olmadan işgale karşı çıkmaktı. Savaş ilerledikçe bu tutumun ne kadar doğru olduğu kanıtlanmış oldu.

Çünkü Ukrayna savaş boyunca başta Amerika olmak üzere Batı devletlerinden yoğun silah ve lojistik destek aldı. Zelenskiy zorunlu veya gönüllü bu desteği almış oldu. Rusya’nın işi zora girdikçe destek arttı. Böylelikle savaşın üzerine emperyalizmin gölgesi düştü.