Geleceğin muhalefeti şekillenirken

  • 11.07.2014 00:00

 Doğrusu ben zihnen çoktan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonrasına kaymış vaziyetteyim. O yüzden de adayların izleyecekleri seçim stratejisi, seçtikleri sloganlar ya da basın karşısında görücüye çıktıkları zaman gösterdikleri performans beni pek ilgilendirmiyor.


“Nasıl bir cumhurbaşkanı” tartışması da şu noktada artık havanda su dövmek haline gelmiş durumda. Herkes fikrini söyledi. Artık “Nasıl bir cumhurbaşkanı” sorusunun cevabını bundan sonraki pratiği izleyerek göreceğiz ve bu deneyim üzerinde tartışarak orta vadede nasıl bir anayasal sistem seçeceğimize karar vereceğiz.

O zaman ne kalıyor geriye?

Bir; Erdoğan Çankaya’ya çıktıktan sonra AK Parti içinde yaşanacaklar; ikincisi ise bu seçimden sonra ortaya çıkacak siyasi tablo ışığında muhalefetin durumu...

Erdoğan sonrasının AK Partisi üzerinde şimdiye kadar epey tartışma yapıldı, seçim sonrasında daha da yoğun bir biçimde devam edecek.

Muhalefet partilerinin durumu ise çok önemli değişimlerin yaşandığı ilginç bir alan...
 
Düşüşe geçenler, umutsuz vakalar ve yükselenler
 
Siyaseti gözlemleyen herkes gibi ben de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin CHP’ye hiç yaramayacağını, seçim sonrasında partinin ciddi bir sarsıntı yaşayacağını ve muhtemel yenilginin faturasının Kılıçdaroğlu’na çıkarılacağını düşünüyorum. Ne var ki, parti içindeki mevcut güçler dengesi Kılıçdaroğlu sonrası dönem için de iyimser olmamıza pek imkan tanımıyor.

Yeni bir “merkez parti” yaratma çalışmaları ise (kulislerde konuşulan isimlere baktığımızda) tam olarak umutsuz bir vaka olarak görünüyor. Ahı gitmiş vahı kalmış; çoğu siyasi dinozora dönmüş; en önemlisi de şimdiye kadar hep siyasi çizgi mücadeleleri ile değil siyasi boşluk anlarında öne çıkma becerileri ve fırsatçılıklarıyla tanınan bu isimlerden ne köy olur ne kasaba...

Ama öte yandan, muhalefet kanadında yıldızı parlayan ve Köşk seçimi sonrasında daha da parlaması beklenen bir parti var: BDP-HDP.
 
Geleceğin ana muhalefeti
 
CHP’nin, 30 Mart’ın ardından Köşk seçimlerinden de başarısızlıkla çıkmasının, özellikle seçilen çatı adayın hayal kırıklığı yaratmasının, CHP’li olan ya da olmayan genişçe bir muhalif kesim açısından HDP’yi “ilgi odağı” haline getirdiğini gözlemleyeceğiz.

Özellikle HDP Köşk seçimlerinden beklenenin üstünde bir oy oranı ile çıkarsa, CHP iç kavgalarıyla daha da güçten düşer ve “umut” olmaktan tamamen çıkarken, HDP muhalif çevrelerin yeni adresi olabilir.

Şu anda HDP’ye baktığımızda hem çözüm sürecinin kazasız belasız ilerlemesinde olumlu rol oynayan hem de AK Parti’ye karşı yapıcı muhalefet yürütmeye aday bir parti görüyoruz.

Eğer HDP bu çizgisini geliştirerek sürdürebilirse marjda kalmış bir parti olmaktan çıkıp, iktidarla ve sistemle mücadele isteyen ama bunun sorumlu ve yapıcı bir tutumla ve Türkiye’nin istikrarına sahip çıkarak yapılmasına önem veren kitlelerin desteğini kazanarak ana muhalefet partisi konumuna yükselebilir.

Bu aynı zamanda, siyasette yıllardır şikayet edilen “muhalefet boşluğu”nun dolması demektir. Şimdiye kadar Meclis’teki partilerin AK Parti’ye muhalefeti hep eski statükoyu savunmak, değişimi durdurmaya ve AK Parti’yi geriye çekmeye çalışmak şeklinde oldu. Eğer HDP tanımlamaya çalıştığım türden bir partiye dönüşebilirse, bu aynı zamanda AK Parti’nin tarihinde ilk defa muhalifi tarafından geriye değil, ileriye doğru çekilmesi anlamına gelecektir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums