"Siyasetin sosyolojiyle buluşması" ve CHP

  • 28.06.2014 00:00

 Kendileri meseleyi elbette böyle koymayacaktır ortaya, ama gerçek şu ki, askeri vesayetin kalkmasından uzun vadede en kârlı çıkacak kurum CHP olacak.


Daha şimdiden yararlanmaya başladı zaten. Gözümüzün önünde yaşanan değişimi şöyle tanımlayabiliriz:

Darbe aralarındaki vesayet dönemlerinde TSK’nın siyasi sözcüsü olarak görev yapan, darbe dönemlerinde ise geçiş dönemi hükümetlerinde yer alarak iktidarı paylaşmayı hedefleyen bir siyasi kadro gerçek bir siyasi parti olmaya doğru evrilmeye çalışıyor. CHP esniyor, yumuşuyor, kitlelerin nabzını tutmaya çalışıyor, her kesimden oy almaya çalışıyor. Oy istediği insanların taleplerine kulak veriyor; toplumun hayat tarzına saygılı olmaya çalışıyor. Herkesin hayatına, tercihine saygıdan söz ediyor. Yani yani siyaset yapıyor...

Eğer vesayet rejimi yıkılıp darbe olasılığı ortadan kalkmasaydı belki de hiçbir zaman gerçek anlamda bir parti olmaya ihtiyaç duymayacaklardı. Arkalarını dayadıkları o güç çökünce ve bir daha dirilmesinden de umut kalmayınca iş başa düştü ister istemez. İktidar olmak için sandıktan başka umut kalmadı. O zaman da, CHP siyaseti Türkiye’nin sosyolojisiyle buluşmanın yollarını aramak zorunda kaldı.

Dindar olmak şart değil, din düşmanı olmamak yeter 

Bu “buluşma”nın ilk örneğine başörtüsü meselesindeki politika değişikliği ile tanık olmuştuk. Son örneğin de Kılıçdaroğlu’nun 6 maddelik çözüm paketi ile ilgili “destekleyeceğiz” açıklaması olduğunu söyleyebiliriz.

Tabii bu arada Cumhurbaşkanlığı için Ekmeleddin İhsanoğlu gibi dindar kimliği ile tanınan bir aydının aday gösterilmesini ve bu uğurda partideki ulusalcı kanatla ciddi bir çatışmanın göze alınmasını da aynı değişim sürecinin parçası olarak okumak mümkün.

Burada bir parantez açıp, Ekmel Bey’in dindar kimliğine yaptığım vurgunun yanlış anlaşılmasını önlemek için birkaç şey söylemeliyim.

Ben bu adaylığı CHP’nin seçkinci-jakoben çizgisinden, halkın çoğunluğuyla kavgalı bir parti olmaktan uzaklaşması olarak gördüğüm için olumlu buluyorum. Yoksa, Türkiye’de cumhurbaşkanı seçilebilmek için dindar olmak gerekir, dindar olmayanın şansı yoktur düşüncesinde değilim. CHP’nin değişmesinden de AK Parti’nin mahcup bir kopyası haline gelmesi olarak anlamıyoruz elbette. Zaten dindar kitlelerin de böyle bir şey beklentisi yok. Halkın kendisini yönetecek olan partiden beklentisi ille de dindar olması değil; din karşıtı olmaması, dindarlar dahil bütün toplum kesimlerine adil davranması, demokrat olmasıdır.

CHP değişimin meyvelerini ne zaman toplar?

Konumuza dönecek olursak...

CHP’de son yıllarda yaşanan ve Cumhurbaşkanlığı adayı belirlemede de ortaya çıkan değişim trendi elbette olumludur.

Ne var ki, kitlelerin CHP’de yaşanan bu değişime inanması; sürekliliğinden ve samimiyetinden emin olması için bir zaman dilimine ihtiyaç var.

Her şeyden önce, parti içindeki ikili yapının bir biçimde giderilmesi, bunun da bir “hizipler mücadelesi” olarak değil, kapsamlı bir “iki çizgi mücadelesi” şeklinde yürütülmesi gerekiyor. Eğer parti içi mücadele böyle yaşanırsa, bu aynı zamanda, yaşanan değişimin parti teşkilatı tarafından içselleştirilmesi, parti tarihiyle hesaplaşılması, bir anlamda parti içinde bir “kültür devrimi” yaşanması süreci olur.

Ama kabul etmek gerekir ki, bu oldukça uzun bir süreçtir. Bugünden yarına sonuç vermez.

Dolayısıyla, CHP’nin içine girdiği değişim sürecinin meyvelerini bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alması zor görünüyor.

Başka etkenler bir yana (ki, bunların en başında “siyaset üstü cumhurbaşkanı” fikrinin anakronikliği geliyor) geniş kitlelerin henüz değişimin sahiciliği konusunda emin olamayışı bile, CHP’nin bu seçimlerde hayal kırıklığı yaşamasını kaçınılmaz kılıyor.

Hatta, CHP’nin yaşanan değişimin sonucunu sandıkta alabilmesi için 2015 seçimlerinin bile erken olduğunu söyleyebiliriz... Ama değişim süreci istikrarlı bir biçimde ilerlerse, bir sonraki genel seçimlerde Türkiye, gücünü sandıktan alan bir iktidarın yanı sıra, iktidarı sandıkta arayan güçlü bir muhalefet partisine de kavuşabilir.

İşte o zaman partiler arası yarış da çok daha verimli hale gelir. AK Parti ilk defa ciddi bir rakiple seçime girer, böylece demokrasimiz de rayına oturmuş olur.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    20.04.2013 09:55

    spr

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums