Ekmel Bey

  • 17.06.2014 00:00

 Dostları ona kısaca Ekmel Bey derlermiş.

Beşir Ayvazoğlu’nun anlatımıyla, Türkçe’yi hafif Arap aksanıyla konuşan bu zarif Türk, Ezher mezunu İhsan Efendi’yle Rodoslu bir Türk ailenin kızı olan Seniye Hanım’ın evliliğinin meyvesi olarak 1943 yılında Kahire’de doğmuş, lise eğitimini Kahire'nin en iyi liselerinden biri sayılan Hidiviye Lisesi'nde, yüksek tahsilini Ayn Şems Üniversitesi’nde, yüksek lisansını da Ezher Üniversitesi'nde yapmış. Türkiye’yi ilk defa 1970 yılında 27 yaşındayken görmüş.

Şimdi cumhurbaşkanı adayı...

Karşısında ise Rizeli mütedeyyin bir ailenin Kasımpaşa doğumlu oğlu, gençliğinde İstanbul’un sokaklarında top tepmiş, eli emek tuttuktan sonra her işe girip çıkmış, 20’li yaşlarının başından beri de siyasetin her kademesinin kahrını çeke çeke başbakanlığa kadar yükselmiş, Türkiye’nin her şehrini, her kasabasını tek tek gezmiş bir politikacı var!

Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi duruşunu ıcığına-cıcığına kadar biliyoruz.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun politik duruşu ile ilgili olarak elimizdeki tek ipucu ise pek iç açıcı değil: İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği sırasında Mısır’da gerçekleşen darbe üzerine Sisi’yi kınamak için iki çift laf bile etmemesi...
 
İki farklı Türkiye, iki farklı aday
 
Aynı makam için ortaya çıkan iki adayın bu kadar benzemez olduğu bir başka seçim herhalde yaşanmamıştır.

Ve bu bir tesadüf değil...

Cumhurbaşkanlığı için ortaya çıkan bu iki aday iki ayrı Türkiye’yi, iki ayrı cumhurbaşkanı arayışını temsil ediyor.

Tabii esas olarak da iki farklı demokrasi anlayışını...

Siyasetin asker-sivil bürokrasinin vesayeti altında olduğu ve cumhurbaşkanlarının sözde Meclis’te gerçekte ise derin devletin gizli mahfillerinde belirlendiği dönemlerde devletin bir numaralı pozisyonunun darbe artığı generallere, yüksek yargı üyelerine ya da büyükelçilere tahsis edildiği uzun yıllar yaşadık.

Ama o günler artık geride kaldı. Şimdi artık vesayet yok ve cumhurbaşkanlarını halk seçiyor, dolayısıyla halktan kopuk bürokratların, seçkinci entelektüellerin, “partiler üstü politika” adı altında uluslararası güç odaklarının ve devlet içindeki derin odakların politik çıkarlarının temsilciliğini yapan figürlerin seçim kazanma şansı yok. 

Artık halk, devletin yüce çıkarlarını değil, kendi çıkarlarını temsil eden; kendisi gibi konuşan, kendisini anlayan, “halkı kucaklayacak”sa samimi bir şekilde kucaklayan, “birleştirici” olacaksa doğru bir temelde birleştiren, siyaset yapacaksa sinsi sinsi değil açık bir şekilde yapan bir cumhurbaşkanı görmek istiyor.

CHP ve MHP’nin uzun arayışlardan sonra getirip seçmenlerinin karşısına koydukları isim eski Türkiye’nin bürokrat cumhurbaşkanları dönemine ait bir aday olabilirdi belki. Ona da belki diyorum, çünkü o yıllarda “devletin adayı” olarak ortaya çıkarılan darbeci generaller ya da büyükelçiler bile Ekmeleddin Bey’den çok daha iyi tanınan, halka daha yakın isimlerdi. Malum, en kötü darbecinin bile bir kitle desteği vardı.

Sayın İhsanoğlu’nun o kadar da yok.
 
CHP’li olmak zor zanaat
 
Doğrusu muhalefet partilerinin çatı adayını duyduğumdan beri en çok, aylardır turlaya turlaya sonunda bulup çıkarttıkları bu adayın zavallı CHP’lilerde yarattığı şoku düşünüyorum. On yıllardır kendilerini ülkenin en devrimci, en çağdaş partisinin mensubu olmakla avutan bu insanlar şimdi nasıl olacak da adını ilk defa duydukları, El Ezherli (El Ezher alerjilerini de hesaba katın) bir İslam entelektüeline oy verecek!

CHP’li olmak hep zordu ama sanırım hiç bu kadar zor olmamıştı...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums