Avrupalı sosyalistler ve CHP

  • 20.05.2013 00:00

 Avrupa'daki sol ve sosyal demokrat partilerin son on-on beş yılda Türkiye'de olup bitenleri anlamakta çok cevval olduklarını; çok parlak bir sınav verdiklerini söylemeyeceğim elbette.


Gerek PKK'ya karşı tutum konusunda, gerekse 28 Şubat'ın ve AK Parti hareketinin değerlendirilmesinde sık sık yalpaladıklarını biliyoruz. İçlerinde TSK'yı Türkiye'de laikliğin yegâne garantisi gibi görüp vesayetin gümbür gümbür gidişini endişeyle izleyenler olduğu da malumumuz.

Hatta şu anda bile, darbe davaları ve basın özgürlüğü ile ilgili "endişelerini" dile getirdikleri kimi raporlarda solun geleneksel dar bakış açısından ve kimi takıntılarından kurtulamadıklarını görüyoruz.

Ama Avrupa solu, bütün bu ideolojik-siyasal takıntılarına ve zaaflarına rağmen, CHP gibi bir partiyi"hazmedebilecek" kadar midesiz değil...

Bir ülkenin seçimle gelmiş ve geldiğinden beri kitle desteğini sürekli artırmış başbakanına "katil"diyen; iktidara geldiğinden beri Türkiye dünyayı şaşkına çeviren dönüşümler gerçekleştirmiş, yaptığı reformlarla ülkenin çehresini değiştirmiş bir lideri Esed gibi eli kanlı diktatörle bir tutan siyasetçiyi "aileden" sayıp bu değerlendirmeleri sineye çekmek Avrupalı Sosyalistler ve Demokratlar Grubu için mümkün değildi gerçekten de...

Ne var ki CHP lideri, parçası olmaya çalıştığı "aile"nin terbiyesinden ve kültüründen de habersiz olduğu için, salı toplantılarında yaptığı konuşmanın bir benzerini orada da yapabileceğini sandı.
Ve tabii, fena halde rezil oldu.

Doku uyuşmazlığı

Aslında CHP'nin gerek sosyalist enternasyonalde gerekse Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu'nda ciddi problem yaşamasının sebebi, sadece Kılıçdaroğlu'nun ölçüsünü hepten kaçırmış dili değil.

Bu kuruluşların CHP'nin anakronik çizgisinden; askeri vesayetin kaldırılması için verilen mücadeleye barikat kurmaya çalışmasından; yargılanan darbecilere kol kanat germesinden; yeni anayasa konusunda aldığı gerici-milliyetçi tutumdan rahatsız olduğunu biliyorduk. Son olarak buna bir de Kürt açılımına karşı "Türkiye'yi bölüyor, parçalıyor, ABD'ye peşkeş çekiyorlar"türü şoven milliyetçi söylemle yürüttüğü muhalefet eklenince, CHP'nin Türk tipi sosyal demokrasisi ile Avrupa'nın sosyal demokrasi anlayışı arasındaki doku uyuşmazlığı daha da net olarak çıktı ortaya.

Dosya yine boşsa...

Şimdi bakıyoruz, CHP'liler var güçleri ile Swoboda'yla AK Parti'nin çıkar ilişkisi içinde olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar.

Güya, Swoboda'nın karısı Siemens'in yetkisi sıfatıyla Türkiye'de rüşvet dağıtmışmış, bu dosya Erdoğan'ın önüne gelmişmiş de, Erdoğan da dosyayı hasıraltı etmişmiş. İşte bu sebeple Swoboda Erdoğan'a gebeymiş. Bu son çıkışı da borcunu ödemek içinmiş...


Doğrusu seçilen mücadele yöntemi CHP'nin siyaset yapma tarzına çok uyuyor. Ama biz, Kılıçdaroğlu'nun elinde salladığı dosyaların genellikle içinin boş olduğunu yakından biliyoruz.
Bu defa da boş çıkarsa, son rezaletin yanına bir de bu rezalet eklenmiş olur.


Avrupa siyaset kültüründe, saygın bir politikacıya böyle ulu orta iftira atmanın bedeli herhalde Türkiye'dekinden çok daha ağırdır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums