Darağacının gölgesinde siyaset

  • 14.11.2012 00:00

 Önceleri herkes gibi ben de ciddiye almadım Erdoğan'ın yağlı urgan çeşitlemelerini.


Miting meydanlarında ip fırlatmalar, sen asmadın, ben asmadım çekişmeleri... Bütün bunları Erdoğan'ın MHP'nin oylarına en fazla ihtiyaç duyduğu kritik anlarda başvurduğu ucuz -ayrıca iç bulandırıcı- bir siyaset yapma biçimi olarak gördüm.

Ama bakıyoruz, Erdoğan durmuyor. Giderek daha yüksek tonda idamı geri getirmekten söz ediyor.
Peki ciddi mi? Bunu siyaseten mümkün görüyor mu gerçekten?

Şantaj siyaseti mi?

Başbakan'ın idamı geri getirme niyetinde ciddi olduğunu düşünenler var. Örneğin Murat Yetkin dünkü yazısında Erdoğan'ın idam meselesini "Başkanlık sistemine gidiş bileti" olarak görüyor olabileceğini öne sürüyor ve şöyle yazıyordu: "Acaba Erdoğan yıl sonuna kadar Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan bir şey çıkmazsa AK Parti'nin başkanlık sistemini esas alan anayasa taslağını, içine ölüm cezasını da ekleyip Meclis'e, oradan da referanduma götürmeyi mi düşünüyor? Acaba idam cezası Erdoğan'ın denetimi zayıf bir başkanlık sistemine gidiş bileti, o yolda oynayacağı bir koz olabilir mi?"

Bir grup yorumcu da, Erdoğan'ın niyetinin gerçekten idamı geri getirmek değil, sadece ölüm orucu şantajına bir başka şantajla karşılık vermek olduğu görüşünde. PKK'nın açlık grevleriyle hükümet üzerinde oluşturmaya çalıştığı baskıya karşılık olarak, idam meselesini gündeme getirip PKK üzerinde baskı uygulamaya çalıştığı düşünülüyor.

Ben bu ikinci görüşe daha yakınım. Yaşanan olay, bana da ölüm üzerinden yapılan iki farklı siyasetin düellosu gibi görünüyor.

Kaçınılmaz sonuçlar

Ama durum ne olursa olsun, Erdoğan ister gerçekten de idamı geri getirmek istesin, isterse niyeti sadece Öcalan ve PKK üzerinde baskı oluşturmak olsun, izlediği siyasetin kaçınılmaz sonuçları olacaktır.

Bunlardan birincisi, idamı geri getirme beyanının, AB perspektifinin tamamen kaybedildiğinin de ilanı anlamını taşımasıdır. Tabii, buna bağlı olarak, eksen değiştirme, bir başka medeniyet havzasıyla bütünleşme, farklı bir siyasi kültür tercihi suçlamaları da kendiliğinden gelir. Bu durum Erdoğan'ın "nihai projesi" konusundaki bütün şüpheleri yeniden gündeme getirir; onun sadece iç kamuoyundaki güvenilirliğini değil, dünya kamuoyu nezdindeki imajını da derinden sarsar.

İkincisi, bu çıkışıyla Erdoğan partisinde "tek adam" olduğunu ilan etmiştir. Zira idamı geri getirmek gibi Türkiye'yi AB ve Avrupa Konseyi dışına itebilecek önemli bir siyasi tercihi, partisinin kurullarında hiç tartışmadan, Davutoğlu başta olmak üzere birçok parti önderinin şaşkın bakışları arasında -ve onları son derece zor bir durumda bırakarak- topluma deklare edebilmiştir.

Üçüncüsü, bu çıkışıyla Erdoğan kendi seçmenine de saygısızlık etmiş; programına almadığı, seçim öncesi oy istediği kitlelere asla sözünü etmediği böylesine önemli bir politik tercihi bir emrivaki ile dayatabileceğini ortaya koymuştur. Başbakan'ın "Halk böyle istiyor" gibi soyut, hangi istatistiğe, hangi kamuoyu araştırmasına dayandığı belli olmayan bir argümanla BBP'nin peşine takılmasını, AK Parti'yi destekleyen kitleler kolay kolay unutmayacaktır.

Ve dördüncüsü, Erdoğan idam tartışmasını gündeme getirerek zaten kör topal ilerlemekte olan yeni anayasa çalışmalarını iyice çıkmaza sokmuştur. Besbelli ki, bir yandan başkanlık sistemine geçiş, bir yandan idam cezasının geri gelmesi gibi anayasa değişikliği gerektiren iki büyük mesele, bütün Anayasa çalışmalarını kilitleyecek, gündemi saptıracak ve hayalimizdeki "demokratik sivil anayasa" belirsiz bir tarihe kadar gündemden kalkacaktır.

PKK bayram yapar

Kayıplar bunlardır... Peki ya kazanç?
İdam cezasının, zaten başından bu yana ölümden medet uman PKK üzerinde caydırıcı etki yapacağını düşünmek nasıl bir mantıktır? Bu örgüt canlı bomba yaparak parçalattığı, açlık greviyle gözünü kırpmadan ölüme yolladığı militanlarının idam edilerek ölmesini mi dert edecek? Yoksa idam edilen her PKK'lının yüzlerce genci dağa çıkaracağı hesabıyla bayram mı yapacak? Terör örgütünün daha şimdiden, meydanlarında darağaçları kurulmuş bir Türkiye manzarasıyla coştuğunu tahmin etmek bu kadar mı zor?

Daha ne diyeyim; demek ki Başbakan yıllardır tekrarlayıp durduğu "Onlar ölüm üzerinden siyaset yapıyorlar" lafını hiç anlamadan söylüyormuş
.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums