- 3.02.2016 00:00
Bir bilek güreşidir gidiyor. İran, hegemonya peşinde. Suudiler de buna pabuç bırakacak gibi görünmüyor. Bir günde 47 idam hoş görülecek bir uygulama değil elbette. Bu aslında bir tedbir almak değil, İran’a göz dağı vermek çabası. Nitekim İran’dan sert bir tepki geliyor; ‘Suudi Arabistan bunun bedelini en ağır biçimde ödeyecek’........
Bu iki ülke arasındaki kapışma gizliden yürüyordu. Yemen’deki İran yanlısı Husi darbesi bunu açığa çıkardı. Artık kozlar açıktan oynanıyor. İran sırtını Rusya’ya dayamıştır. Suudi Arabistan ise Amerika’ya. Aslında onların ardındaki bu iki güç kapışıyor. Bu savaş, Suriye’de falan açıktan yürütülüyor.
Türkiye şimdiye kadar bu bölgede doğru politikalar izledi. Kendini kenarda tutmayı başardı. Amerika’nın ülkemiz üzerindeki baskısı büyüktür. Bizi Suriye’ye askeri müdahaleye zorluyor. Bunun karşılığında Musul ve Kerkük’le birlikte Türk-Kürt federasyonu kartını masaya koyuyor. Özal bu hayale çok inanmıştı. Ama olaylar o yönde gelişmedi. Barzani bağımsızlık ilan edecek, sonra da Türkiye ile federasyona gidecek. Ama bunu yapmak kolay değil.
Bunu gören İran PKK ile yakınlaşıyor. PKK nin çözüm sürecinden birdenbire çark etmesinde İran’ın etkisi büyüktür. Böylece PKK, hem Türkiye ile hem de Barzani ile köprüleri atıyor. Rusya tarafında yer alıyor. Onu buna iten Amerikan senaryosunda kendine gelecek olmadığına inanması değildir. Rusya senaryosundan daha karlı çıkacağı hesabıdır.
Amerika’nın ambargoyu yumuşatması ve İran’la yakınlaşma çabaları Rusya’yı Ortadoğu’da yalnızlaştırmak içindir. Herkes kendi geleceği için bu durumdan artılar elde etmeye çalışıyor. Türkiye’de buna bakmalı elbette. Bütün bu bilek güreşinin acısını Suriye’de, Yemende yoksul alt sınıflar ödüyor. Ölüyor, öldürülüyorlar. Tepelerinde bombalar patlıyor.
PKK nin son savaşı Türkiye’yi de bu bataklığa çekmek içindir. Demokrasi, özgürlük falan değildir. Eğer öyle olsaydı, bunu müzakerelerle yapabilecekken neden savaşı tercih etsin. Onlar masayı Erdoğan’ın devirdiğini söylüyorlar ama inandırıcı değil. Eğer Apo’nun çağrısına kulak verip ‘silahsızlanma kongresi’ toplasalardı Erdoğan yine de bu tutumu alır mıydı?
2016 ya girerken ülkemiz böylesi bir karmaşanın içinden çıkmaya uğraşacaktır. Dilerim akıl hakim olur ve insanlarımızın daha fazla acılar çekmesine yol açacak politikalar izlenmez
Yorum Yap