İktidarların en önemli zaafı, iktidarın gücünü kullanan başkalarıdır

  • 25.10.2020 00:00

 İktidarların en büyük zaafı, iktidarın çeperinde bulunup onun adına güç kullanmaya kalkışanlara meydan açılmasıdır.

On günden az bir süre sonra (3 Kasım günü) hakkında “Tamam mı, devam mı?” kararı çıkacak Donald Trump sözünü etmeye çalıştığım zaafın esintilerine maruz kalıyor.

En yakını bilinen, “Trump’ın avukatı” havasıyla ekranlarda kendisine sıklıkla yer verilen biri, bir komedyenin çektiği ve şu günlerde haberlere konu olan bir filmde, yaşıyla da konumuyla da bağdaşmayan görüntüler vermekte.

Filmde karşı cinsten yaşı küçük biriyle sakıncalı pozlar verdiği görülmekte olan kişi, 11 Eylül (2001) uğursuz eylemi sırasında New York’un belediye başkanıydı ve o dönemde sergilediği başarılı liderlik kendisine ‘Amerika’nın belediye başkanı’ sıfatını kazandırmıştı. 

Şimdi ise kendisini düşürdüğü durum yalnız o kişinin imajını zedelemiyor, yakını olduğu Trump hakkında bir önceki seçim öncesinde söz konusu edilmiş, fakat üzerinde fazla durulmamış benzer iddialara da güç kazandırıyor.

Trump’ın oy verenleri arasında önemli bir grubu oluşturan aile değerlerine saygılı kişileri tercihleri üzerinde yeniden düşünmeye sevk edecek bir gelişme bu.

Yanlışı yapan başka biri, ama onun yaptığı Trump’ın seçilme şansını zora düşürüyor.

Her iktidar sahibi ve onunla aynı kaderi paylaşanların her an dikkatli olmaları gereken bir durumdur bu; başkalarının yaptıklarının faturasının kendilerine çıkartılması…

Sovyet fıkraları tehlikesi

Sosyal medyayı izlemiyorum, ancak yine de izleyen yakınlarım tarafından ilginç bulunanlar gönderildiği için bazı örneklere ben de maruz kalabiliyorum.

En son gelen örnek olay, bir kadının kendisini düşürdüğü garabetle ilgili. Sokak röportajı çekiminde kendisine uzatılan mikrofona hayat pahalılığından en sert ifadelerle şikayet eden bir kadın, bundan sorumlu tuttuğu birilerini suçluyor; hem de en galiz ifadelerle… Ardından, röportajı yapan, kast ettiği kişi veya kişileri açık etmesi için kadına ikinci bir soru yönelttiğinde, bu kez, aynı kadının ismi anılanları göklere çıkardığı işitiliyor.

Önlerinde diz çökmekten söz ediyor kadın.

Tuhaf değil mi?

Ya şikayet etme ya da şikayetinin faturası sorumlusuna çıkarılmak istendiğinde çevir kazı yanmasın durumuna kendini düşürme.

Düşürüyor işte.

Neden?

Bu sorunun cevabı güncel bir haberde gizli olabilir mi?

Şu haber: Antalya’da o kadınınkine benzer bir sokak röportajı sırasında, yine o kadının yaptığı türden eleştirilerini kameralara ifade etmiş olan bir kişi, bu defa bir erkek, sonrasında zor anlar yaşamış…

Aynı akşam evini polisler basmış. 

Başına geleni şöyle anlatıyor:

“Eve 6 polis geldi, oturduğum apartmanın bütün çevresini tuttular, evin önünde de 3 araç bekliyordu. Çok büyük bir suç işlemişim gibi beni bekliyorlardı. Kimliğimi gösterdikten sonra beni evden aldılar.” 

Sonra?

“Benden ifade alan kişi, ‘Sen Vahabisin’ diyerek beni suçladı. Yine bana, ‘Birileri seni dolduruşa getiriyor. Birileri sana bunları söylüyor sen de bunları tekrarlıyorsun’ dedi. Benim kendi düşüncelerim olamaz mı? Bu baskılar altında ifade verdim.”

Gözaltına alınmış, savcılığa sevk edilmiş.

Hiç bir iktidar kendisini o kişinin başına gelen türden olaylara maruz bırakmak istemez. Vatandaşın şikayetini ciddiye alır, haklı olduğu noktalar varsa onların üzerine gider, haksız ithamlar söz konusu ise, başkalarının da kafası karışmasın diye o iddiaların etkisini azaltacak açıklamalarda bulunur.

Aksi halde? Aksi halde, vaktiyle Sovyetler döneminde Rusya’da yaygın kullanıma girmiş türden fıkralara, vatandaşına nefes alma imkanını kısıtlayanlar yüzünden, o iktidar sahipleri muhatap olur.

“İktidarın çeperinde yer alıp onun adına güç kullananlar iktidara zarar verirler” demem bu sebeple…

Trump’ın kaderi başkalarının da elinde

Eleştirilerin ifade edilmesi değil edilememesi, suskunluk, iktidarları endişeye sevk etmeli.

ABD’de beklenen de bu.

Trump kendisinden önceki başkanların kaçındığı ne kadar yanlışlık varsa hepsini yapıyor görünüyor. O görüntünün altında yalnız kendi fiil ve icraatları yok, yakınlığı bilinen başkalarının yaptıklarından da sorumlu tutuluyor Trump. Çok seveni olduğu gibi nefret edeninin sayısı çok daha fazla. 

Otel odasında küçük kızla kameralara yakalanan ünlü yakınının kendisini düşürdüğü durumdan rahatsızlık duyacak bazı sevenleri sandık başına gitmez, buna karşılık kendisinden nefret edenler dört yıl daha iş başında kalmasını felaket olarak görüp içinden gelmese bile vatandaşlık görevini yerine getirirmek için sandık başına giderse, on gün sonra Trump’ın sonu geliverir.

Trump’ın kendisine yönelik eleştirilere “Yalan haber bunlar” veya “Beni devirmek istiyorlar” türü yakıştırmalarla mukabele etmesi kameraların tespit ettiği gerçeği bastırmaya yetmeyebilir.

İktidar sahipleri görüntülerini bozan gelişmelere karşı duyarlı olamıyorlar.

Son günlerde kampanyaya dönüştürülmek istenen ‘askıda ekmek’ uygulaması da iktidarın façasını sokak röportajlarında söylenenlerden daha fazla bozmaya başladı gibi…

Ne dersiniz?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums