İttifaklar iyi mi, kötü mü? Benzer partiler mi, yoksa benzemezler mi daha iyi ittifak yapar?

  • 14.05.2018 00:00

  Son hızla seçime doğru yol alıyoruz. Partilerin, bizler tam farkına varmadan, 16 Nisan (2017) referandumu ile başlayan bir hazırlık içerisinde oldukları anlaşılıyor. Sandığa gittiğimizde kimin daha iyi hazırlıklı olduğu ortaya çıkacak.

Hazırlıklı olmak seçimler için önemlidir; ancak bu her şey demek değildir. Seçmen ara sıra sürpriz yapmayı da sever.

Bu süreçte benim anlamakta zorlandığım birkaç husus var; onları sizlerle de paylaşayım istiyorum.

Dört benzemez benzese miydi?

İlk konu ‘ittifaklar’ ile ilgili. İktidar çevresi, karşısında oluşan partiler ittifakını, bir türlü hazmedemedi. Kimileri ‘millet ittifakı’ ismine takılıyor, hatta isminde ‘millet’ sözcüğü bulunan bir partinin ittifakın o ismi kullanmasını engellemek için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurduğunu da biliyoruz. YSK başvuruyu reddetti.

Kimi ise, ‘Dört Benzemez’ diye anarak ‘millet ittifakı’ içerisinde buluşmuş partiler arasında daha ilk bakışta dikkat çeken farklılıkları gözlere sokmaya çalışıyor.

Doğrudur; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti arasında benzerliklerden çok banzemeyen yönler daha belirgin… Ancak ‘ittifak’ mantığı gereği zaten benzemezler arasında gerçekleşmesi gereken bir oluşum değil midir?

AK Parti ile MHP birbirine benzeyen partiler mi?

Karşılarına rakip olarak çıkan ittifak cephesine birbirlerine benzemeyen partilerden oluştuğu için yan bakmakla, AK Parti çevresi, kendilerinin MHP gibi bir partiye benzediğini de kabul etmiş mi oluyor?

Acaba AK Parti’ye gözleri iliştiğinde liderlerinin yakın geçmişte ona yönelik olağanüstü sert eleştirilerini hatırlayan MHP seçmeni böyle bir benzetmeyi hazmedebilir mi?

Ya da tersi: İşte birkaç gün önce ‘yiğit delikanlılar’ sıfatıyla andığı birilerine af isteyen MHP liderine, onunla ve partisiyle ittifak yapmış AK Parti lideri ‘‘Gündemimizde yok’’ diyerek ters bir cevap vermedi mi?

Evet, AK Parti giderek MHP fikriyatına yaklaştı, MHP de sonunda AK Parti’nin ittifak yapabildiği tek parti haline dönüştü, ama işte sonuçta onlar da iki ayrı parti.

Ayrıca, ‘benzemez’ sözcüğüyle aynı listede yan yana yer alacaklarına itiraz edilen CHP ile Saadet Partisi, vaktiyle aynı hükümet içerisinde buluşmayı da başarmış iki siyasi ana gövdenin günümüzdeki devamıdır; dönemin CHP lideri Bülent Ecevit’in ‘tarihsel uzlaşma’ adını taktığı bir koalisyonu, Saadet’in bugün de izinde olduğunu özellikle vurguladığı Necmettin Erbakan (merhum) diğer başka koalisyon formüllerine tercih etmişti.

İttifaklar birbirine benzemez partiler tarafından, biraz yüzde 10 barajı biraz da yeni sistemin başarı için ‘50+1’ şartı getirerek zorlaması yüzünden oluşturulmuştur.

Bu da beni aklımı kurcalayan ittifakla ilgili ikinci soruya yönlendiriyor.

O da şu: İlk oluşturulan AK Parti ile MHP arasındaki ‘cumhur ittifakı’ idi ve hemen arkasından AK Parti lideri de olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisinin uzakta tuttuğu veya yanında istediği halde buna yanaşmayan partileri kendi aralarında bir ittifaka gitmeye davet etmişti.

Şimdi ‘Dört Benzemez’ diye karşı çıkılan ittifak o davetin ürünü sayılabilir.

İyi de, ‘‘Sizler de bizim gibi aranızda anlaşın ve ittifak oluşturun’’ tavsiyesine muhatap partiler tam da bunu yaptığında neden kötü isimlerle anılıyor?

Evet, birbirine benzemezler de zorunlu hallerde bir araya gelebilir; aslında keşke zorunluluk olmasa da böyle birliktelikler kolayca kurulabilse…

Söylemler daha dikkatli

Benzemezler ittifaklarının yararı daha şimdiden görülmeye başladı. Çok daha yıkıcı ve kıyıcı geçen geçmiş kampanyalar ile bugünlerde meydanlara da yansımaya başlamış kampanyaların söylemi arasında olumlu pek çok farkı ittifaklara borçlu olduğumuzu söyleyebilirim.

Herkes yeni sistemde ittifakın zorunlu olduğu bilgisiyle, yarın şimdi ittifak yaptıklarından farklı partilerle ittifak zorunluluğu ortaya çıkabileceğini düşünüp sözlerinin aşırıya kaçmasını frenliyor.

Ya da şöyle söyleyeyim: Frenleseler iyi olur.

İttifak konusunda son bir nokta daha: Partiler seçim sistemi gerektirdiği için sandığın tanıklık edeceği güne kadar bir ittifak gerçekleştirdiler; seçim sonuçlarıyla birlikte ittifaklar da bitecek ve herkes kendi yoluna gidecek. Partiler geçici olacağını bilerek oluşturdukları ittifaklardan kazançlı çıkarlarsa, iktidar ve muhalefet olarak, ortak ilgi alanlarında işbirliğini seçim sonrasında da devam ettirirler mi?

‘‘Kutuplaşma biter mi?’’ diye soruyorum.

Zihnimde bugünlerle ilgili başka sorular da var.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums