“Kuruldu, kurulacak” derken sonunda o da oldu: Meral Akşener’in liderliğini üstlendiği kadro, dün, yeni partinin kuruluş dilekçesini verdi, tanıtım toplantısını da yaptı.

Artık Türkiye’nin bir partisi daha var; ismi de ‘İYİ Parti’…

Türkiye’de parti çok. İsmi parti olan kuruluşların sayısı 100’e yakın; son seçime katılan parti sayısı 20’den fazlaydı.

Sayıca çokluğa karşı, seçimlerde başarılı olmuş ve kitlesini Meclis’te temsil edebilme imkânına kavuşmuş parti sayısı ise sadece 4…

Aylardan beri “Kuruldu, kurulacak” beklentisi yaşanırken, pek çok kişinin zihnini, “Başarılı olur mu?” sorusu işgal ediyordu.

Aynı soru yapılacak ilk seçime kadar sorulmaya devam edilecek.

Kadro önemli

Parti kurmak kolay, onu ülke gündemine sokmak ve başarılı kılmak ise zordur.

Her şeyden önce, yeni parti, var olan bir ihtiyaca cevap vermelidir.

Bugün böyle bir ihtiyacı duyanlar var. Daha önce değişik partilere oy vermiş olan seçmen kitlesinin bir bölümü, tercihini değiştirmek istediğini belli ettiği için, bu ihtiyaç hissediliyor.

MHP’de var böyle bir kitle, CHP’de var, HDP’ye oy vermiş olanlarda var, hatta AK Parti’nin gedikli seçmenleri arasında da var.

Ancak her nabza aynı şerbet verilemeyeceğine göre, İYİ Parti’nin hedef kitlesini doğru seçmesi gerekiyor.

Siyaset biliminde İngilizce deyimi olan ‘catch-all party’ diye anılan ve tanımı gereği AK Parti’yi çok andıran, her kesimden oy almayı becermiş bir kategori de var; ancak Akşenerve çekirdek kadrosu, o hedefe ulaşmak için ekstra gayret sarf etmek zorunda.

Vaktiyle içinde yer aldıkları partinin kimliği sebebiyle…

Bunu çekirdek kadroda yer alan beş ismin yanına farklı eğilimden olduğu bilinen yeni yüzleri alarak vitrine zenginlik katma yoluyla yapmaya çalışacaklardır.

Kurucu kadroda, kamuoyunca bilinen kişilerin sayısı az olsa da, hemen her eğilimden isimler bulunmasına çaba gösterildiği fark ediliyor.

Zamanın ruhu

Bir de tabii her siyasi hareket için temel ölçü sayılan ‘zamanın ruhu’ gerçeği var.

Siyasi hayatımızdaki son başarılı parti olan AK Parti, kurulduğu dönemin ‘zamanının ruhu’na uygun bir çıkıştı.

İflas etmiş sistem partileri yanında kendini sisteme alternatif olarak göstermesi bile yeterli oldu AK Parti’nin…

Ayrıca, 28 Şubat sürecinin baskısı altında değerleri çok daha artmış olan demokrasi ve hukuk devleti kavramlarına sahip çıkıyor, herkes için özgürlük talep ediyordu AK Parti kurucu kadrosu.

Dikkat çeken ve insanların kulak verme ihtiyacı hissettiği bir programla ortaya çıkınca, girdiği ilk seçimde iktidara kavuşmayı başarması zor olmadı.

Kendisiyle aynı günlerde kurulmuş ve tek bir isme —Cem Uzan— dayalı Genç Parti’nin de beklenenin ötesinde bir ilgi gördüğünü ve aynı seçimde yüzde 7’inin üzerinde bir oy devşirebildiğini görüyoruz.

‘Yeni’ arayışı içerisindeydi seçmen 15 yıl önce; AK Parti o dönemin yenisini temsil ediyordu ve o sayede kazandı.

‘İYİ Parti’nin ilgi çekmesini sağlayacak.. doğduğu bugünün zamanının ruhuna uygun.. özellikler neler?

Görebildiğim, parti kurucularının, bugünle 15 yıl öncesi arasında seçmen tercihlerinin pek değişmediği kanaatine sahip olduğudur.

Böyle düşünmemin sebebi, İYİ Parti’nin benimsediği ilkeler ve savunduğu fikirlerin AK Parti’nin kuruluş felsefesini ve o dönemde kabul ettiği ilkeleri andırmasıdır.

Galiba, iktidar partisinin çıktığı zamanın şartlarının bugün de geçerli olduğu, AK Parti’nin artık kuruluş felsefesinden ve benimsediği ilkelerden uzaklaştığı tespitine dayalı bir tercihte bulunulmuş…

İYİ Parti bu yönüyle 2000’li yılların AK Partisi gibi.

Oysa daha fazlası olmalıydı.

Yine de olabilir, bunu zaman içerisinde sağlayabilir.

Muhalif dil, iktidar dili

Kendisinin karşı karşıya olduğu ilk sınav, seçimlere kadar geçecek süre içerisinde nasıl bir muhalif tavır sergileyeceğidir. Varlık sebebini muhalif diliyle kanıtlayacak, ancak bunu yaparken ülke yönetiminin kendisine teslim edilmesinin doğru olduğuna insanları ikna etmesi gerektiğini de unutmayacaktır.

Göründüğü kadar kolay bir iş değil bu.

Aynı zamanda partisinin genel başkanlığını da üstlenmiş olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, siyasi zekâsıyla, yeni partinin işini daha da zorlaştıracak bir muhalif söylemi son zamanlarda bizzat dillendirmeye başladı.

Şahsını da dışarıda tutmadan AK Parti’nin yanlışlarını Erdoğan dile getiriyor.

Birilerini görevden alarak, yapılan yanlışların suçlularını elleriyle temizlediği görüntüsü vermeye de çalışıyor.

Muhalefetin işini zorlaştıracak bir taktik bu.

Yeni parti, Tayyip Erdoğan’ın şahsında, karşısında ciddi bir rakip bulunduğunun herhalde farkındadır.

Bir ilk: Kadın lider

Her yeni parti, yine de, umutsuzluğa kapılmış veya o ruh halinin eşiğine gelmiş insanlar için bir umut teşkil eder.

Daha önce siyasi hayatta kadın liderler gördük, bakan ve başbakan da oldu kadınlar; ancak İYİ Parti ile bir ilk yaşanıyor: İlgi görebilecek bir parti ilk kez bir kadının liderliğinde kuruluyor.

Hayırlı olsun.