“Bu Cennet, bu Cehennem bizim” diyoruz.. Robert Redford’un filmi ne diyor?

  • 27.06.2017 00:00

  Film daha en başta çarpıcı sahnelerle insanın merak duygusunu gıdıklıyor…

Bir kadın gazeteci, uzun çabalar sonucu Robert Redford’un canlandırdığı kişiyi (Dr. Thomas Harbor) karşısına oturtmayı başarıyor. Dr. Harbor bütün semavi dinlerin zaten öngördüğü “Ölümden sonra hayat vardır” tezini dini tarafını bir tarafa bırakarak bilimsel yöntemlerle ispatladığı iddiasındaki bir bilim adamıdır.

İki yıl önce, tezini laboratuvarında yaptığı kapsamlı deneylerle ispatladığını kesin sözlerle açıklamıştır Redford ve ardından dünyada bir fırtına esmeye başlamıştır: Esas mutluluğa erişme garantisi olduğu için kendini öldürenler fırtınası…

Charlie McDowell‘ın yönettiği filme göre, “Öte dünya var ve esas mutluluk orada” tezinin bilimsel olarak ispatlandığını işiten milyonlarca kişi.. bir an önce o hayata kavuşmak için.. hiç tereddütsüz intihar yolunu seçmiş oluyor…

Gazeteci, “Bu sizin eseriniz, kendinizi o insanların ölümünden sorumlu hissediyor musunuz?” diye sorar filmin girişinde… Redford’un canlandırdığı doktor “Hayır, asla” cevabını verir.

Onun bu sözünü duyan TV programı çekim ekibinden biri, hemen oracıkta, cebinden çıkardığı tabancayla intihar eder.

“Baştan sona bu konu etrafında geçen bir film ilginizi çeker miydi?” diye sizlere soruyorum ben de.

Ne yalan söyleyeyim, benim ilgimi çekti ve 2017 yapımı filmi sonuna kadar izledim.

Dindarlık araştırması

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan konusunu önceden bilse ‘Discovery’ (Keşif) filmini izlemezdi herhalde.

Kanaatimin sebebi, bugün çıkan yazısının ilk bölümü…

Okuyalım:

GÜYA dindarlık araştırması yapıyorlar.

Sordukları soru şu:

Cennete gideceğinizden emin olsanız, cennete gitmek için şu an ölmeyi düşünür müsünüz?”

*

Ne kadar da saçma bir soru!

Ne kadar da sapan bir soru!

Ne cevap versin kendini dindar olarak nitelendiren kişi, bu saçma sapan soruya?”

Evet, bir araştırma şirketi bir dindarlık araştırması yapmış; ne derece ciddi bir araştırma olduğunu bilmiyorum, ama insanlarımızın düşünce dünyalarına ışık tutucu yönleri olduğu muhakkak sorular sorulmuş araştırmada.

Sorulardan biri de bu: “Cennete gideceğiniz kesin olsa; şu an Cennete gitmek için ölmeyi düşünür müsünüz?”

Şirketin araştırma raporuna göre, bu soruya ‘Evet’ cevabını verenlerin oranı yüzde 15, ‘Hayır’ diyenler ise yüzde 65; geri kalan yüzde 20 soruyu cevapsız bırakmış…

Daha önce de deneklere şöyle bir soru yöneltmiş araştırma şirketi: “Öldükten sonra dirileceğinize ve bu dünyada yaptıklarınızdan hesaba çekileceğinize inanıyor musunuz?”

Bu soruya deneklerin yüzde 9’u “Hayır, Öldükten sonra dirileceğime ve bu dünyada yaptıklarımdan hesaba çekileceğime inanmıyorum” cevabını vermiş. “İnanıyorum” diyenlerin oranı yüzde 73…

“Araştırma ciddi ise” ihtiyatımın bir sebebi bu soru ve o yüzde 9’luk cevap. Çünkü, aynı ankette, kendisini ‘ateist’ olarak tanımlamış olanların oranı yüzde 4 görülüyor.

Tezat değil mi bu?

Ahiret inancı olan insanların Cennet beklentisi yok mudur? Vardır. Araştırma gerçekten ciddi ise, Ahmet Hakan’ın saçma sapan bulduğu soruya verilen cevaplar inançlı insanların rasyonel olduklarını öğrenmemize yarıyor.

Araştırmayı yapan şirketin bu sorudan sonra yaptığı yorum ise yanlış.

O yorum şu:

“Allah’ın istediği, Peygamber’in gösterdiği istikamette, düzgün bir yaşayışın ödülü olmanın ötesinde Allah’ın lütfu olan cennet hayatı her Müslüman’ın hedefidir. Ancak dünya cezp ediciliği ile insanı kendine meftun eder.”

Soruyu kendime sorulmuş saydım, ben de bedavadan gitme düşüncesini benimsemedim, ama bunu yaparken ‘dünya hayatının cazibesi’ gerekçesi aklımın ucundan bile geçmedi.

Konu neden önemli?

Şundan: İnsanoğlu bu dünyada yaptıkları ve söylediklerinden hesaba çekileceğine inanırsa, yaptığına ve söylediğine dikkat eder, başkalarına karşı davranışlarında hep bu inancın etkisiyle hareket eder.

İyi insan ve iyi vatandaş olmanın bir yolu büyük çapta o inançtan geçtiği kadar, toplum içerisinden sorumlu makamlara gelmiş olanların yönettikleri kitlelerle ilişkileri de bu inançtan olumlu etkilenir.

Avrupa’nın bazı ülkeleriyle aramızın açılmasına sebep olmuş ‘Hitler polemiği’ni düşünün… Alman ve Hollandalı politikacılar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendilerini “Adolf Hitler gibi olmak” ile suçlamasından ne kadar rahatsız olmuşlardı.

Basit sorum şu: Hitler öte dünya inancına gerçekten sahip biri olsa.. yaptıklarından hesaba çekileceğine inansa.. temerküz kampları kurar ve o kadar insanı ölüme gönderir miydi?

Devletleri yönetenler.. sorumluluk içerisinde davranıyorlarsa.. bu bir yönüyle öte dünya inancıyla da yakından ilgilidir…

Aynı zamanda devlet başkanı olan Hz. Ömer’in Dicle nehri kenarında bir koyunu kurt kapsa ondan da kendisini sorumlu tutması bu yüzden değil midir?

Filmle başlamıştım, yine onunla bitireyim: Robert Redford’un canlandırdığı bilim adamı, yeni icadı makinasında, ölmüş insanların zihinlerini okumaya çalışır ve bulduğu, insanların o son anlarında hayattayken yanlış yaptıkları şeylerden pişmanlık duydukları gerçeğidir.

En büyük ‘Discovery’, keşif, budur işte.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums