- 5.02.2016 00:00
Yüce Mevlam Sur’un başına geleni hiçbir yerleşim alanının başına getirmesin.
Gerçi Silvan, Slopi, Cizire… buralardaki yıkım da Sur’dan aşağı değil ama Sur içinin tarihi yapıları ona ayrı bir önem arz ettiriyor.
Tarafsızca dile getirmek gerekirse, bu süreç sözüm ona “önderliğin” 17 maddelik talimatı gereği başladı, bu şehir savaşı bilerek, ders alarak PKK başlattı. Yerelde de bir kısım yerel halk ve işsiz güçsüz gençlik destek verdi. Herkes bilsin bir çok yer de savaş alanını terk etsinler diye koridor açıldı, PKK militanları çıktı ama tekrar döndü. Silvan’da, Sur’da ben olayın şahidiyim.
Hendek ve barikatlar kurup “devleti buraya sokmayız” dediler,
Vatandaşa “evlerinizin kapısını kilitleyemezsiniz” dediler,
Evler arasına pencereler açıp onca evi bir birine bağladılar,
Halka, “buradan çıkamazsınız”, “siz bizim için bir kalkansınız” dediler,
15 yaşındaki çocukla 75 yaşındaki dedeyi tokatlayarak te’dip ettiler,
Dile getirmekten imtina ettiğim olup bitenler de kalsın,
Mesele bu duruma gelince halk işin vahametini yeni fark etti ve bu tuzaktan kurtulmak için çalıştı çabaladı, imdat dedi, devleti yanına çağırdı.
Arada bir tartışma programlarını izliyorum bu tarzı halk hareketi olarak dillendirenler oldu/oluyor. Hele birileri bunu onlara sorsaydı “siz bir yetkili olsanız bu gelişmeler karşısında ne yapardınız” acaba?
Kanaatim o ki devlet böyle bir durumla karşı karşıya geleceğini hiç düşünmemişti. Düşünün bu kadar bir birbirine bağlı evler, aralarında tutsak durumda olan siviller, erkekler, kadınlar, çocuklar.
Yetmiyor sokaklardan tutun içeride dışarıda duvar arasında hiç beklenmedik yerde patlamaya hazır bombalar, mayınlar.
İlginçtir 1’e 10 tarzda bir mücadeleyle tedbirli savaştı ve yaklaşık hendeğin önünde 500 şehit vererek hendeğin arkasında 5000’den fazla PKK’li öldürdü, kırsal da dahil.
Derken birileri daha yeni yeni “bu şehir savaşı doğru değildi” demeye başladı.
Birileri “günaydın” demez mi? Ne diye bu dertli savaşın emrini verdiniz. Verdiniz de ne kazandınız. Bu kadar insanların ölümüne neden oldunuz sadece o mu? Yüzbinlerce vatandaş evinden barkından oldu milyar dolarlarla devlet hasara uğradı, zararı vatandaşın cebine yansıdı.
Neymiş efendin “devlet yaktı, devlet yıktı” peki bu işin müsebbibi kim? Sormazlar mı?
Devlet tuzağa düşmemek için azami gayret etti. Vatandaşın hukukunu çiğnetmemeye çalıştı. En önemlisi de şehitleri tekbirlerle ebediyete uğurladı.
Yıkılan yerleri yeniden yapacak diye birileri şimdiden kahroluyor. Çünkü o zaman millet ile devlet arasında kopmaz bir bağ oluşacak da ondan.
Doğrudur yıkan devlettir, ama o yıkıntıların altında saklanan kimseler halka sıkıntı veren, dış mihraklı silahlı kimselerdir. Devlet de onları oradan çıkarmakla yükümlüdür; ya ölü ya da diri, defalarca bu insanları öldürmeye teşvik etmeyin! yaşam daha güzel, diye yazılar yazdık televizyonlarda, radyolarda anlattık ama bizi dinleyen olmadı.
İlginçtin bu nezih halk altıncı hissini devreye soktu ve birilerinin çağrılarını havada bıraktı. Bu gün devlet halkın ayağına gelip Sur’u eski Sur yapacağım, 2012 yılında Diyarbakır belediye meclisinin yıkım ve yapım kararını aldığı, 1921 mimarisini yaşatacağım diyor, bir bakıyorsunuz birileri “Sur’uma dokunma” derken, bir diğeri “Osmanlı mimarisine karşıyız” diyor demezler mi? “6 ay önce nerdeydin?”
Geçti borun pazarı kardeş Sur için suçlu aramayın, artık ihya ve inşası için kol kola verin derim, benden söylemesi.
Allah bu dertli ve kirli savaşları bir daha göstermesin!
Yorum Yap