- 29.11.2014 00:00
Çeyrek asırdır süreç binbir çaba ve çalışmayla bu düzeye geldi, tekamüle yaklaşarak barış gelmek üzereyken bazı taraflar bu durumu şaşkınlıkla karşılıyorlar. Çünkü şu anda sahip olduğu rolleri ellerinden alınacak ve bir anlamda ani bir irtifa kaybedecekleri korkusu birilerini sarmış vaziyette..
Kimlerdir bunlar,
1-Marjinal düzeyde bir azınlık olan Kürt cenahı; ayrılmayı isteyenler, yarın öbür gün buralarda yetkili etkili olmayı hayal eden kimi Kürt vatandaşlarımız
2-Cengiz Çandar gibi özellikle sekiler/beyaz Kürtlerle işbirliği içinde olan gazeteciler. Bölgemize gelen bir çok gazeteci, yazar düşünür geliyor, ancak çoğunlukla HDP’ye yakın çevrelerle haşir neşir oluyorlar, başka sesler duysalar da duymazlıktan geliyorlar.
3-Devleti yanında göremeyip oluşturulan nüfuzun etkisiyle korkuyla yaşayan masum Kürt vatandaşlarımızın, müsterih olsunlar eğer süreç olumlu giderse bölge militarist güçlerden arındırılacak, haklı koruma görevi dışında bir fonksiyonu olmayan kolluk kuvvetleri kalacak o kadar.
4-ABD’nin insanlık düşmanı, Ortadoğu savaşından zevk alan Pentagon ergenekonu; Pentagona sesleniyorum artık ülkemizin üzerinde kendince planlar yapmayın, bizi rahat bırakım. Zaten ABD olarak dünyaya sıkıntıdan dışında verdiğiniz bir şey yok.
5-Basının manşetlerinden, yalan dolanla Kürt kardeşlerini farklı tanıyan bir kesim Türk milliyetçi vatandaşlarımız; Sevgili Türkler, artık Kürt vatandaşlarınızı onlardan dinleyin, yalan dolanla bir birimizi suçlamaktan vazgeçelim, birileri ellerinden geleni yaptı şükürler olsun ki Anadolu insanı bu oyuna gelmedi.
6-Bu durumdan nemalanan siyasetçiler; HDP, MHP ve Hatta CHP artık bu çözüm sürecine alışsalar iyi olur, çorbada sizin de tuzunuz olsun. Sakın ola bu süreçte benim payıma ne düşer diye bir hesabın peşine düşmeyin. Hiç olmazsa tarih sizi hayırla yad edebilsin.
Türkiye halkına, Devlet ve Hükümetine Kürtlerin akil adamlarına Allah sabır versin, kolaylık versin ki bu süreçte sebat etmesi için ayak direterek “barışa evet” diye bilsinler.
Birileri hala savaşa oynuyorsa kusura bakmayın üzerinize gelmek durumundayız, çünkü savaş bu topluma gelecek vaat etmiyor. Buyurun barışa katkı verin sizi sırtımızda taşıyalım.
PKK lideri olan Abdullah Öcalan bu toplumun kahır ekseriyeti tarafından sevilmediğini bilmeyenimiz yoktur, ancak 2013 Mart Nevrozunda kamuoyuna verdiği mesajla ılımlı bir insan profilini sergiledi, barışa katkısı olur umuduyla Anadolu insanı O’na tahammül etmeye dahi hazırlanıyor.
AK Parti dahi barışa sahip çıktığı için birçok eleştiriye açık yanı olmasına rağmen, her seferinde oylarını arttırarak iktidarda kalmayı becerdi.
Kimse sanmasın ki 17 Aralık sonrası kamuoyu olup bitenleri görmezlikten geldi, ama Hükümet istikametinde devam edip bu çözüm sürecini hayırla neticelensin diye AK Partiyi iktidarda tuttu. Yoksa insanlarımızın fakr-u zaruret içinde olduğu halde sadece bir Bakanımızın kolunda 700 bin TL değerinde bir saatin olması dahi istifasına, sorgulanmasına yeterli gerekçedir.
Bir insan zengin olur, para pul sahibi olabilir ama bu kadar hoyratça para sarf edemez, ederse şayet bu serveti hakkında kuşku oluşturur.
Malum “kontrolsüz israf, başkasının rızkına el uzatmaktır” diye bir ifade var, eğer bu kişi yetkili konumla bir kimse ise artık kabahatten sayılır.
Selam ve sevgiyle düşüncenize arz olunur.
e-mail:ciziri@msn.com
Yorum Yap