Anayasayı tabii ki onlar yapacak!

  • 9.05.2013 00:00

 Acaba AKP’nin gündeme sürdüğü başkanlık sistemi önerisi CHP ve MHP’yi anayasa sürecinin dışında tutmak için geliştirilen bir stratejinin parçası mı? Bu fazlaca spekülatif soruyu ima ettiği komplocu yaklaşım açısından ciddiye almanız gerekmiyor.

Ama sonuçları açısından ciddiye almanızda büyük yarar var, çünkü tam da böyle oluyor. Başkanlık sistemi teklifi muhalefetin bu noktaya aşırı yoğunlaşmasına ve dolayısıyla anayasa sürecinin bir çatışma alanı olarak görülmesine neden oldu. Öyle ki CHP başkanlıktan hareketle anayasanın engellenmesini meşru gören bir tavır içine girebildi. Öte yandan AKP dört partinin uzlaşamaması durumunda ikinci tercihlerinin CHP ile işbirliği olduğunu söyleyip duruyor. İyi de, eğer ikinci tercih gerçekten de CHP ise, bu partinin kabul etmeyeceği aşikar olan başkanlık sistemi teklifini yapmanın ne anlamı var? İki ihtimal söz konusu: Ya AKP gerçekten de CHP ile anayasa yapmak ve başkanlık önerisini geri alarak bu partiyi birlikteliğe zorlamak istiyor, ya da aslında CHP’nin işbirliğini reddetmesini sağlayarak asıl istediği alternatifin oluşmasına zemin hazırlıyor.

Bu akıl yürütmeyi fazla zorlamak doğru değil. Hayat devam ediyor ve iktidar partisi de gelişmeler karşısında kendisini esnek kılacak konumda, taktiksel tercihleri zamana bırakarak ilerleyecektir. Ancak daha geniş ele alındığında AKP’nin stratejik avantajının reformcu bir anayasa yapmak olduğu ve CHP’nin bu açıdan pek de iyi bir partner olmayacağı açık. Toplumun giderek reformculuğa ve değişimciliğe doğru hızlı bir kayma yaşadığı düşünülürse, iktidarın yüzde elli oyu konsolide edebilmesinin tek yolu aynı değişimi gerçekleştirmesi. Gerçi muhalefetin statükoculuğu AKP’yi bugüne dek fazlasıyla rahatlattı ve dengeci bir çizgiyi mümkün kıldı, ama Kürt meselesinde çözüme gidildikçe dengeciliğin zorlanacağı ve toplumun AKP’de geleceği taşıyacak bir irade görmek isteyeceği açık.

Bu şartlar altında AKP’nin önümüzdeki anayasayı BDP ile yapması en büyük ihtimal olmanın ötesinde en ‘hayırlı’ ihtimal… Çünkü böyle bir anayasa bir yandan kültürel açıdan gelenekçi ve modernist eğilimleri kuşatma şansına sahip olurken, diğer yandan da statükoculuğu geride bırakan bir devlet/toplum ilişkisini hayata geçirebilir. Aynı süreçte Kürt meselesinde barışa gidişin yaratacağı kırılganlıklar belki bu muhtemel anayasanın ‘ideal’ olmasını engelleyebilir ve bir geçici anayasa ile karşı karşıya kalabiliriz. Ama şu an için hâlâ önemli olan, yeniyi en iyi şekilde yapmaktan ziyade eskinin kötülüğünden kurtulmak…

Böylece kritik bir soruya geliyoruz: Acaba AKP/BDP işbirliğinden nasıl bir anayasa çıkar? Partilerin tüm anayasa maddeleri önerilerini masaya yatıran bir TESEV çalışması, AKP’nin diğer partilerle tek tek işbirliği yapması durumunda nasıl bir anayasa ortaya çıkacağını irdeledi. Buna göre AKP kimle yan yana gelirse, onun belirgin özelliklerini alan bir anayasa daha gerçekçi gözüküyor. Bunun nedeni AKP’nin merkezde yer almaktan gelen daha eklektik bir anayasa tahayyülüne sahip olması. AKP’nin en az maddede anlaştığı partinin CHP olduğunun altını çizelim. MHP ile anlaşma olan maddelerin hepsi aile, beden ve kişisel özgürlükler alanındaki sınırlamalarla ilgili. Yani gelenekçi kültürel kimlikte bir buluşmayı ima ediyor. Buna karşılık BDP ile yakınlaşılan bütün maddeler, vatandaşlıktan yargı birliğine ve öğretim hakkına, reformcu bir çizgide. Bu arada belirtmeden geçmemek lazım, tüm maddelerde Batılı anlamda en özgürlükçü ve demokratik önermelerin hepsinin sahibi BDP. Terörizmle yaftalanan bir hareketin tutarlı bir biçimde Türkiye’nin en demokratik siyasi alternatifini sunması, geri kalan herkesi düşündürtmesi gereken bir husus…                

Ekleyelim, BDP’nin yalnız kaldığı maddeler merkezle yerel arasındaki ilişki ve yetkili mahkemeler gibi Kürt meselesini ilgilendiren konular. AKP’nin yalnız kaldığı maddeler ise tümüyle yargıyla ilgili ve yargının siyasi işlevini çerçeveleme arzusunu yansıtıyor. Ama bütüne baktığımızda, eğer gerçekten ‘yeni’ bir toplumsal sözleşmeye doğru gidilecekse, Türkiye’nin önündeki tek alternatif bir AKP/BDP anayasası olarak ortaya çıkıyor. Meşruiyetini toplumda arayan ve toplumu bu yönde teşvik eden söz konusu iki partinin, barış süreci ile birlikte önü açılacak olan demokratikleşme alanında reformcu bir anlayışta buluşmaları ‘yeni’ bir Türkiye anlamına geliyor. Durağanlık tahayyülü üzerinden istikrarlı bir gelecek inşa etmek artık mümkün değil… İstikrarın bizatihi değişimcilikten geçtiği bir evrenin içindeyiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums