- 20.06.2016 00:00
Aşağıda Türk Ceza Kanunu’nun ünlü 301’inci maddesini aynen aktarıyorum.
“Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama
(Değişik: 30/4/2008-5759/1 md.)
(1)-Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.”
Türkiye’de yaşananları hep birlikte izliyoruz. Bu süreçte de hala birileri TCK’nın ünlü 301. maddesinden yargılanıyorlar, cezalar alıyorlar. Toplum olarak elimizi vicdanımıza koyalım ve şunu düşünelim: Devleti, TBMM’yi, hükümet ve yargı organlarını, asker ve emniyet güçlerini aşağılamak suç ise bu suçu alenen en çok kim ya da kimler işlemektedir?
Yazının özüne girmeden bu maddede en çok takıldığım noktanın yasanın birinci maddesinde hükümet kelimesi geçerken ikinci maddesinde asker ve emniyet teşkilatının ayrıca adlarının geçmesi olduğunu belirtmek isterim. Askeriye ve emniyet teşkilatı bu yasa tekniği mantığına göre hükümetten bağımsız devlet birimleri olmaktadırlar ve bunun da mantıksızlığı, saçmalığı ortadadır.
Gelelim bugünkü konumuza. Geçtiğimiz Cuma günü İstanbul Cihangir’de akşam saatlerinde bir grup çapulcu, kamera görüntüleri mevcut, bir barı basıyorlar ve Ramazan ayında içki içtikleri gerekçesiyle gençleri dövüyorlar.
Böyle bir durumdan daha fazla devletin savcılık ve kolluk kuvvetlerinin aşağılandığı bir durum düşünebiliyor musunuz? 26 Haziran tarihi için başka bir grup İstanbul’da gösteri yürüyüşü yapmak istediğini ifade ettiğinde başka bir çapulcu agrubu bu yürüyüşe izin vermeyeceklerini deklare ettiler.
Ortada bir İçişleri Bakanlığı, Valilik kurumu varken bir çapulcu grubunun durumdan vazife çıkararak valilikten rol çalması kadar devleti aşağılayan başka bir görüntü olabilir mi? Türkiye gerçek bir hukuk devleti, bırakın hukuk devletini, gerçek bir devlet olsa bu durumlar yaşanmaz.
Devlet imajına bu durumları yaşatanların, içişleri bakanı, vali, emniyet müdürü, Adalet Bakanı izin verirse, maddenin dördüncü fıkrası, mutlaka TCK 301’den yargılanmaları gerekecektir.
Anayasanın açıktan ihlali kadar, üstelik müeyyidesiz olarak, devleti küçük düşüren başka bir fiil düşünebiliyor musunuz? Muhammed Ali’nin cenazesinde yaşananlar kadar devlete yönelik bir istiskal, bir aşağılama düşünebiliyor musunuz? Peki, bu devlet imajının aşağılanmasının failleri neden 301’den yargılanmıyorlar?
Yargıda yaşananlar, verilen o korkunç kararlar, AİHM’den yaklaşık tüm dosyalarda ihlal kararı çıkması kadar yargıyı aşağılayan yargının bizzat kendisinden başkası mı? Bu yargı mensuplarının çok büyük bölümü 301’den yargılanmalı.
Sayın Cumhurbaşkanının o ünlü yürüyüşü, merdivenlerden inişi kadar devletin imajına zarar veren ne olabilir? Savunma Sayın Bakanının şehitler konusunda verdiği son demeç askeriye açısından tam da TCK 301 konusudur. Tüm bunlara Adalet Bakanı ne der, izin verir mi, bunu da bilemem.
Bizim devlete en büyük zararı hiç kuşkusuz devletin bizzat kendisi vermektedir.
Yorum Yap