Yeni bakan, milli eğitim ve 2023 hedefleri

  • 28.05.2016 00:00

 Başlıkta üç kavram kullandım, sondan başlayıp tek tek ele alacağım ve birleştirmeye çalışacağım.

Artık 2023 hedeflerinden bahsetmek zaten mümkün değil ama bir zamanlar Başbakan Erdoğan, 2023 senesi için 2 trilyon dolarlık bir milli gelir, yani kişi başına yaklaşık 25 bin dolarlık gelirden söz etmiş idi. 2016 senesinde, bırakın kişi başına düşen geliri artırmayı, 10 bin küsur dolardan 9 bin dolara düşürdük.

2023 senesine yedi sene kaldı, orta vadeli program 2016 için yüzde 4,5, 2017 ve 2018 için senelik yüzde 5’lik bir büyüme öngörüyor, bu oranlar bile ne kadar gerçekçi belli değil, 2023 senesi için 25 bin dolarlık kişi başına gelire ulaşmak artık mümkün değil, basit aritmetiğe aykırı.

Aslında 2023 senesi için 25 bin dolarlık hedef konduğu zaman bile bu hedefin önünde çok büyük yapısal engeller mevcuttu ama bir siyasi kadronun, o zamanlar bir ölçüde siyasi-hukuki meşruiyetleri de vardı, büyük hedefler koyması, gerçekleşme ihtimali az da olsa, arzulanan bir şeydi. Söz konusu yapısal engellerin başında (bu yazıda hukuk sistemine girmiyorum) Türkiye’nin milli eğitim sistemi ve yükseköğretim anlayışı, planlaması geliyor.

Mevcut eğitim anlayışı ve ideolojisi ile zaten bu hedeflerin yakalanması mümkün değil. Sürdürülebilir yüksek büyüme hedefleri ile şartlandırmaya dayalı eğitim anlayışları uyumlu değiller.

Bizim eğitim sistemimiz ise, şartlandırma hedefi, ister Atatürkçülük olsun, ister dindar nesiller olsun, büyümeye geçmişte temel oluşturamadı, bugün de hem Atatürkçülük hem de dindar nesiller toptancı, kapsayıcı, herkesi içine alıcı, totalci anlayışı ile zemin oluşturmuyor. Şartlandırmacı eğitimden özgürlükçü eğitime geçiş, ideolojisi ile, kadroları ile, materyalleri ile hiç de kolay değil.

Bu işin başarılması büyük radikal adımlar atılmasını gerektiriyor. Oysa, yeni kabinede Milli Eğitim Bakanı olarak Sayın İsmet Yılmaz’ı görüyoruz. Sayın İsmet Yılmaz’ı kişisel olarak hiç tanımam, iyi eğitim görmüş bir bakan, nitelikli formasyonuna hiç kuşku yok. Yanılmıyor isem, hem bir dalda mühendislik, hem de hukuk diploması var; kolay iş değil.

Ama Milli Savunma Bakanlığı’ndan geliyor. Türkiye’de Milli Savunma Bakanı demek görev tanımı belli olmayan, idare-i maslahatçı bakan demek. Kendi subay kadrolarının patronu, sicil amiri olmayan bakan demek. Bir Güneydoğu gezisinde Sayın Bakan’ın (MSB olarak) gittiği bir hava kuvvetleri askeri üssünde üs komutanının kendisini karşılamadığını biliyorum ve Sayın Yılmaz’ın, komutanın YAŞ’ta emekli olması dışında, bir şey yapamadığını da hatırlıyorum.

Bu mesleki özgeçmiş Milli Eğitim’de radikal adımlar atılmasına zaten engel. Sayın Bakan, mesela, “Eğitimin amacı Atatürkçü ya da dindar nesiller yetiştirmek değildir, her kavramı sorgulayıcı bireylerdir…” diyebilecek midir? Hiç zannetmiyorum, hatta diyemeyeceğine eminim.

Kişi başına 25 bin dolarlık gelir için yapısal engellerden biri olan mevcut eğitim anlayışı daha da engelleyici hale gelecek önümüzdeki dönemde. Sayın Nabi Avcı için biraz daha ümitli idim, o da yapamadı yapılması elzem olanı, hatta işler daha da kötüye gitti. MEB zor bir yer.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums