Saydamlık ve yolsuzluk genelgesi

  • 5.02.2016 00:00

 Saydamlığın arttırılması ve yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesine ilişkin Başbakanlık Genelgesi 30 Nisan 2016 tarih ve 29699 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.

Bir gazete köşe yazısında böyle bir genelgeyi analiz edecek halim yok.

Saydamlığın sağlanması, yolsuzlukla mücadele hedefleri ve bu hedeflere yönelik genelge çıkarılması olumlu bir girişim.

Ancak, benim üzerinde durmak istediğim mesele bu tür genelgelerle ve bu tür bir içerikle yolsuzlukla mücadelenin, saydamlığın üretilmesinin mümkün olup olamayacağı.

Meseleye tüm iyi niyetli yaklaşımıma rağmen maalesef bu genelgenin Türkiye’nin saydamlık eksikliği ve yolsuzluk meselelerine nasıl bir çözüm getireceğini göremiyorum.

Üstelik, bir de bu konunun Erdoğan-Davutoğlu çekişmesi ya da rekabeti sürecinde araçsallaştırıldığı doğrultusunda iddialar var, ben bu konuya da girmeyeceğim.

Genelgede bu hedefler doğrultusunda müsteşar yardımcılarından oluşan bir yürütme kurulu ve bir de izleme grubu oluşturuluyor.

Yeni bürokratik birimler ihdas edilerek yolsuzlukla nasıl mücadele edilir, bilemiyorum; benim bildiğim yolsuzlukla mücadelenin yegane yolu tüm süreçleri daha rekabetçi hale getirmektir.

Genelgede, bir de, çok önemli olmak üzere, bir eylem planı ve gerçekleşme dönemleri yer alıyor.

Muhalefet partilerini ya da gazetecileri bilmem ama ben bu gerçekleşme tarihlerinin takipçisi olacağım.

Örneğin siyasetin finansmanının şeffaflığı (01) hakkında on iki aylık bir süre var, bakacağız, göreceğiz.

Mal bildirimleri konusunda ve 3628 sayılı kanunun (kanun zaten var) daha etkin uygulanması (03) için 24 aylık bir süre tanınmış.

Bir ay, hatta bir hafta içinde yapılması gereken bu işler için neden yirmi dört ay süre veriliyor, anlamakta zorlanıyorum.

Genelgede bir dizi konu ile etik meselesi ilişkilendiriliyor.

Daha önce de yazdım, yolsuzlukla mücadele etik meselesi değil, kurumsal bir konudur.

Denetim birimlerinin yolsuzlukla mücadelede etkinliğinin arttırılması (07) meselesinin takipçisi olarak da Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlendirilmiş.

Kuzu kurda değil ama kuzu kuzuya emanet edilmiş gibi duruyor; Başbakanlık Teftiş Kurulu denetim etkinliğini arttırabilecek ise, bugüne dek elini ne tutmuştur, belli değildir.

Ombudsmanlık kurumunun da etkinliğinin arttırılması hedefleniyor ama ilk ombudsmanımızın nasıl seçildiğini çok iyi bildiğimizden bu hedef biraz mizahi duruyor.

Oysa; ısrarla yazıyorum, iki konuda radikal adım atılsın, yolsuzluk meselesinde genelgeye gerek kalmadan büyük mesafe alabiliriz.

Birincisi, imar hukukuna ilişkindir, parsel bazında imar değişikliklerinin yasaklanmasıdır.

İkincisi ise kamu ihale kanununu rekabetçi kılmak ve kanundaki eşik değeri mesela 2019 senesine kadar sabitlemek, istisnaları azaltmaktır.

Bu iki konuya rant kollama hevesleri nedeniyle neşter atılmadığı sürece bu hükümet ve sonrakiler daha çok yolsuzlukla mücadele genelgeleri yayınlar, eminim.

Yaptırımların uygulanmasına ilişkin genelgede bir de ikinci bölüm var.

Bu bölümün ilk değerlendirmesi ise kamu görevlileriyle ilgili soruşturmalarda izin sisteminin gözden geçirilmesidir.

Soma faciası gibi bir olayda bile ilgili bakanlar teftiş elemanlarının soruşturulmasına izin vermemişlerdir.

Tüm mesele bakanların izin vermesi idi ama olmadı, verilmedi ve vicdanlar büyük yara aldı.

Milli Eğitim Bakanlığı’na, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve radyo televizyon kuruluşlarına  da bu yolsuzluk süreçlerinde etik davranış ilkelerine yönelik faaliyetlerini arttırma görevi verilmektedir.

Bu genelgenin takipçisi olmak arzusundayım ama etkinliği konusunda maalesef hiç iyimser olamıyorum.

e.karakas@yenihayatgazetesi.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums