Gardaşı değil haklıyı savunalım

  • 12.04.2016 00:00

Bir “gardaş” lafıdır gidiyor.

 

Bu “gardaş” ifadesini, kardeş yani, nüfusunun çoğunluğu müslüman ve/ya da yine çoğunluğunun anadili Türkçe olan ülke halkları ve devletleri için kullanıyoruz.

 

Her ülkenin, her devletin uluslararası sorunları var, bizim de var, gardaşların da var, gardaş olmayanların da var.

 

Bizim diplomasi ya da uluslararası siyaset pratiğimize göre gardaş bir ülkenin gardaş saymadığımız bir ülke ile diplomatik ya da sıcak bir sorunu var ise, biz adeta bir devlet politikası refleksi ile kayıtsız şartsız gardaşı savunma gardımızı alıveriyoruz.

 

Bu refleks, bu gard alış biçimi yanlış.

 

Bu refleksin muhtemelen dört temel nedeni var.

 

Birincisi uluslararası politikada gardaşın yanında durmayı tercih etmemiz, bir marifet sanmamız.

 

İkincisi gardaşın yanında olmayı, durmayı ulusal çıkarımız ile özdeşleştirmek.

 

Üçüncüsü, devletin reflekslerinden bağımsız olarak, vatandaşın da, uluslararası meselelerde taraflardan biri gardaş, yani türk ve müslüman ise, o tarafa meyletmesi.

 

Dördüncüsü, gardaşın, hukuk filtresinde, haklı olması, ya da, vatandaş ve devletin gardaşın haklı olduğunu düşünmesi.

 

Bu dördüncü neden kabul edilebilir, doğru bir neden.

 

Uluslararası bir anlaşmazlıkta gardaş haklı ise gardaşı savunmanın, yanında durmanın keyfi de olabilir.

 

Ama, diğer üç neden çok sorunlu; açmaya gayret edeceğim konuyu.

 

Bu konuyu rahat yazıyorum çünkü, mesela, Azerbaycan-Ermenistan sorununun detaylarına vakıf değilim, konum değil, anlaşmazlıkta hangi taraf uluslararası hukuk, insan hakları, temel egemenlik teorileri açısından haklı gerçekten bilemiyorum.

 

Vakıf olsam, muhtemelen, illaki de gardaşı değil, kendimce haklı gördüğüm tarafı tutarım.

 

Bu taraf, şayet uluslararası hukuk ve insan hakları açısından haklı ise, Azerbaycan da olabilir, karınca kararınca desteğimi sunarım.

 

Ama, meselenin ne olduğunu bile bilmeden, bir tarafı sırf gardaş diye tutmak çok önemli bir problem.

 

Bir milletlerarası meselede pozisyon almayı gardaşlık temeline oturttuğunuzda, zaten artık meseleyi derinlemesine inceleme zahmetine de girmiyorsunuz, işin kolayına kaçıyorsunuz demektir.

 

Bu pozisyon iç politikada size rant da sağlayabilir ama unutmayalım haklı daima haklıdır, gün gelir, bu haklılık hiç beklemediğiniz kişi ve kurumlarca da teyid edilebilir.

 

Bu durum kişiler için, aydınlar için bir kişisel ayıp olarak atlatılabilir ama devlete maliyeti çok daha büyüktür.

 

Her zaman gardaşın yanında olmanın devletin orta ve uzun vadeli çıkarı ile örtüşeceğini iddia etmek de muhtemelen çok kolay değildir.

 

Devlet aklı diye bir şey varsa, devlet, çıkarını, duygusal tercihlerinin önüne geçirebildiği ölçüde devlet olacaktır, bunu da unutmayalım.

 

Devletin kurumsal reflekslerinden bağımsız olarak bir de ortada vatandaş meselesi var galiba.

 

Vatandaş da, kendini hep devlet çıkarları ile özdeşleştirmeyi bir marifet, daha da vahimi kendi açısından bir kazanç sayabiliyor.

 

Oysa, çok sayıda nedenden, kimi devlet çıkar ve bu çıkarlara dayalı refleksler ile vatandaşın çıkarı çelişebilir.

 

Vatandaş bu ortamda sağlıklı bir refah ve özgürlük değerlendirmesi yapıp tercihini, devlet reflekslerinden bağımsız olarak, kendi menfaati, çocuklarının geleceği açısından ifade edebilmelidir.

 

Bu aşamada da, bizim gibi çok sığ iktidar ve muhalefet politikacılarının sahne alabildiği bir ülkede devreye, hain, satılmış gibi aşırı düzeysiz laflar girebiliyor.

 

Hakkın, haklının yanında durmanın zor olduğu bir ülke Türkiye.

 

Ama, bu zorluğun da muazzam bir ahlaki, entelektüel keyfi var.

 

KISA BİR NOT: TERÖRİST ÖĞRETİM ÜYESİ OLUR MU?

 

Olur, neden olmasın.

 

ABD’de matematik profesörü Ted Koczynski vardı.

 

Bilmem, hatırlayanınız var mı?

 

Galiba hala hapiste, cezasını çekiyor.

 

Koczynski Berkeley Üniversitesinde matematik okumuş, doktorasını da Michigan’da yapmış; bu üniversiteler ABD’nin en iyi üniversiteleri.

 

Harvard’da da, dünyanın uzak ara en iyi üniversitesi,  öğretim üyeliği yapıyordu, yarı dahi ama ruhen çok sorunlu bir matematikçi.

 

Bombacılığa merak sardı, sağa sola bomba koymaya başladı, tuhaf toplumsal projeleri vardı, teknolojiden nefret ediyordu, sonuçta bombalarıyla insanlar öldü.

 

Ormanda kendine bir kulübe yaptı, orada saklandı.

 

Yakalandı, yargılandı, hapiste yatıyor.

 

Ted Koczynski için terörist kelimesini kullanabilirsiniz.

 

Ama, bir öğretim üyesine, bir dilekçenin altına imza koyduğu için terörist diyemezsiniz.

 

Eleştirebilirsiniz, çok kızabilirsiniz, ama sadece o kadar.

 

Bir imza için bir öğretim üyesine, eline silah almamış birine terörist derseniz tarih sizi meczup olarak anar, hatırlar.

 

ESER KARAKAŞ / HABERDAR

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums