- 16.11.2016 00:00
Şaman Hastalığı
(Sırra-Erme)
Şaman hastalığıile sara arasında bir bağlantı var mı?, sorusunun yanıtı, şamanı tanıma açısından yaşamsaldır: Soğuk kutup bölgesi Şamanizm’inde, kendili-ğinden beliren organik olgu temelli esrime, dışarıdan bakıldığında sara nöbet-leriyle karıştırılabilir. Soğuk kutup bölgesinin ıssızlığına ve yalnızlığına, beslenme dengesizliğine bağlı vitamin eksikliği de eklenince sinirsel yapı aşırı duyarlı duruma gelir. Bu durum, sara hastalığına ya da şamanlara özgü kendin-den geçmeye yol açar. Saralı hastayla şamanlara özgü kendinden geçme arasın-daki biricik fark, saralının kendinden geçmeyi kendi isteği ile gerçekleştirmeme-sidir. Şaman, koşulların yaratısı olarak kendiliğinden gelen organik esrime olgusunu sezip isteğiyle bu olgudan yararlanır. Esrime sırasında şamanın bedeni kaskatı kesilir ve kendinden geçer. Kendinden geçme sırasında, ruh bedenden özgürleşir,göğe ya da yeraltına yolculuğa çıkar.
Sıcak ve ılık bölge Şamanizm’inde, soğuk kutup bölgelerinin koşulları olma-dığından, her şaman bu baskıdan özgürdür ama şamancıl esrimeye yardım eden koşullardan da uzaklaşmıştır. Gerçek bir kendinden geçme, daha zordur. Şaman-cıl esrimeye katkı veren doğal koşulların yerine, uyuşturucu kullanımı geçer: Kullanılan uyuşturucu, bir yarı-esrime yaratır. Şaman bu yarı-esrimeyi çoğaltarak ruhunu yolculuğa çıkarır. Anlaşılacağı gibi bu kuşak şamanları, esrimeyi sağlayabilmek için uzun sayılabilecek bir eğitim sürecinden geçmek durumunda kalırlar.
Mistik parçalanma deneyimiyle şaman, ölümle yaşam arasında bir aracılık sağlar: Acının geleceği üretme gücü, şamanın vücudunda ve zihninde değişime neden olur ve onun yeniden doğumuna yol açar. Mistik parçalanmanın neden olduğu acı, o denli büyüktür ki inançta gerçek ölümle eş tutulur; şaman bu bilinç durumuna ancak kendinde olmadığı ya da kendi ayık bilincinin denetiminin dışına çıktığı durumlarda ulaşabilir.
Şamancıl esrime, özünde, tanrı çağrısı alma durumunda dışa vuran belirtilerdir: Şaman bu çağrıya direnmez ve teslim olur. Direnir ya da ihanet ederse kesinlikle cezalandırılacağı algısındadır. Esrime deneyimini yaşayan şaman hasta değil-dir; olsa olsa, kendini iyileştirmeyi başarmış, kendi kendini iyileştirmiş, kendi kendini iyileştirme hastalığına tutulmuş bir hastadır.
Şaman hastalığının genellikle ergenlik çağında ortaya çıkması, esrimeye en yatkın bir yaşam dönemi içinde bulunulmasıyla ilgili olmalı. Çünkü ergenlik döneminde yaşamın kendisi esrir. Şaman hastalığı, şamanın kendi isteğiyle oluşur; demek ki şamanlar, olağanın üstünde sağlam bir sinirsel yapıya sahip-tirler. Sıradan insanlar, esrime yoğunluğunu hiçbir biçimde gerçekleştiremez-ler. Aldığı çileli eğitimin bir sonucu olarak şaman, esrime sırasında, yani şaman hastalığını geçirirken hareketlerini denetleyebilir. Bu aşamadaki şaman, ciddi olmalı, söz ve davranışları yerine oturmalı, kendini beğenmişlik sergilememeli-dir. İçinde, insanları korkutmayan ancak yararlı kullanıldığında iyilikler üreten bir içsel gücün bulunduğu çevresince algılanabilmelidir.
Şaman sırra erme deneyimi, esrime deneyiminin de ötesinde karmaşık bir kuramsal ve uygulamalı eğitimi kucaklar. Kendi kendini iyileştiren bir hastalığı yaşayarak önce kendini sonra başkalarını iyileştirebiliyorsa şaman, söz konusu hastalığı bilimsel anlamda da biliyor demektir. O artık bir kutsallık teknisyenidirya da uzmanıdır. Şaman, esrime deneyimiyle aklını tersine çevirir ve bu dünya-nın doğrusunu tedavi eder.
Sırra erme deneyiminin içeriği, bölgeden bölgeye kimi değişiklikler içerir. Böyle olmakla birlikte, bedenin parçalanması(mistik parçalanma/ tasavvufî parçalanma), iç organların yenilenmesi, göğe çıkış ve oradaki ruhlarla ve tanrılarla konuşma(göğün kurallarını öğrenme); yeraltına iniş, oradaki ruhlarla ve tanrılarla konuşma(yeraltının kurallarını öğrenme); içe doğma biçiminde algılanan vahiyler alma gibi konulardan biri ya da birkaçı kesinlikle deneyim-lenir.
Mistik parçalanmaile şaman ruhça temizlenmiştir; bedeni güçlenmiş, daha iyi görme, işitme yetisi kazanmıştır: Yani, ten gözünün yanında can gözü de açılmış, sırra ermiştir. Işık olmayan ışığın aydınlığıyla gördüğü için, başkalarının göremediği görünmeyen gizil nesnelliği görmeye başlamıştır. Bu tasarım ölmeden evvel ölme ya da yaşarken dirilme tasarımıdır. Buna aydınlanma adı veriliyor. Aydınlanan şaman gözü kapalı iken bile karanlıktaki şeyleri görebilir. Görmeyi sağlayan ışık kaynağı, şamanın başının çevresindeki bir ışık halesidir ki, sadece başka şamanlar tarafından görülebilir.Mistik parçalanmadan çıkan şaman, rehberiyle eğitimine devam eder; göğe çıkmayı ve yerin altına inmeyi öğrenir. Şamanın göğe ya da yeraltına yaptığı yolculuk aslında kendi bedeninde yaptığı yolculuktur.
Şaman esrik yolculuğuna çıkmadan önce bir tören düzenlemek durumundadır: Esrik yolculukla ya göğe çıkılır ya da yeraltına inilir. Şamana bu yolculuğu sırasında kartal, ördek, kaz, kuş, geyik, at, ayı ve kurt gibi hayvanlar yardımcı olur. Şaman bu hayvanların yardımıyla ya da bu hayvanların donuna girerek gökyüzüne çıkar; tanrılardan, ruhlardan gerekli bilgileri alır ve insanların yardımına koşar. Bu hayvanlardan bir tanesi, şamanın koruyucu ruhudur. Şamanın koruyucu ruhu ya da şamanın yardımcı hayvanı; mızrak gagalı, keskin pençeli, üç kulaç kuyruklu büyük bir kuş olarak tasarımlanır. Bu kuş şamana iki kez görünür; ilk olarak ruhunu eğitmek için görünür, ikinci olarak ölüm vaktinin geldiğini bildirmek için görünür
Yorum Yap