ÖLDÜRMENİN ÖTESİ

  • 8.02.2016 00:00

 24 Nisan’da, 100 yıl önce yaşanan soykırım acısını unutup ağız dolusu gülen pisliklere –Sus!, diye bağıralım; doğaya –İzin verir misin?, diyelim ve çerağını dinlendirmek için her Ermeni’nin, akciğerlerinden uçuveren yaşamlarının son bestesi, ölüm müziğini dinleyelim.

Dikkat kesilirsek eğer büyülü marifet devreye girecek; dinlediğimiz ölüm müziğinde bir görüntü belirecek; bir resim yere düşecek ya da zaman duracak.

Anladınız değil mi? Bütün bunlar, canı alınan Ermenilerin bizlere gönderdiği ölüm tebliğidir: Dâr’a lütfen! Çünkü Ermeni soykırımının anılarını anımsadığımızda, dudaklarımız titrer: Bir isyanın doğum belirtisidir dudaklarımızın titremesi. Yüz binlerce Ermeni önce doğarken ağladı: Annelerinin rahmi, onları dışarı atarken, bu ayrılığa verilen isyan oldu ağlamaları; konuşmayı öğrenmeden haykırdıkları en masum şarkıdır bu bir bakıma; her ağladığımızda, bu masum isyanı anımsar, onu güncelleriz ve yaşama merhaba deriz. Yaklaşık 100 yıl önce bu kez toprağım Ermeniler için bir rahim oldu; soykırım devreye girdiğinde bu rahimden sürüldüler ya da acımasızca öldürüldüler; zalime isyan diyerek haykırdıkları son masum şarkı da bu oldu.

XIX. yüzyılla birlikte, uygulamaya sokulan devlet ırkçılığı, bedenleri de devletleştirdi. Devlet ırkçılığı yaşama saldırıya geçince, insanın üzerinde iktidar kurdu: Bu kapsamda biyolojik olanı devletleştirdi. Devletleştirir devletleştirmez, yaşatma-öldürme iktidarı diye bir iktidar örgütlendi; hem bedenin hem de yaşamın yazgısını elinde bulunduran bir iktidar.

Böylesi bir iktidara, -Sen öldürme yetkini nasıl kullanıyorsun?, diye sorulduğunda, ırkçılığın kapısı aralanıveriyor. Aralanır aralanmaz; ölmesi gerekenlerle yaşaması gerekenler arasındaki sınır belirginleşiverir. Irkçı buyruk hazırdır artık, -Yaşamak istiyorsan ötekini, dışlananı, aşağılananı, yani Aleviyi, Kürdü, Ezidiyi, Ermeniyi vb. öldür!

1915’te Ermenilere soykırım uygulayan faşistler, öldürme hakkını sürekli güncelleyerek bugünlere taşıdılar, şimdi kinlerini-nefretlerini haklılık donuna dökmeye çalışıyorlar: Bunları seyreden Raşel Dink, -Öldürmenin de ötesi varmış!, diyor.

Ve sözlerini şöyle sürdürüyor: -“1915’teki dünyayı seyrediyorum. .., acı acı ağlıyorum. 2015 insanlığını seyrediyorum, ruhum inliyor içimde. Canım çekiliyor. Ülkemi seyrediyorum. Utanıyorum. Ağlıyorum. Boğazım düğümleniyor. Yutkunmakta zorlanıyorum. Sesimi koyveriyorum. Bağrımdan dökülüyor gözyaşlarım…” 

Doğru söylüyor Raşel Dink, Ermenilere yönelik olarak canlandırılan ve canlı tutulmaya çalışılan bu kin, bu nefret, öldürmenin ötesidir. Öldürmenin ötesinde Ermeniler, konuşmamak için ağlıyor.

Öldürmenin ötesinin kol gezdiği günleriyaşıyoruz: Örgütlenerek-dayanışarak büyüyemezsek, açıkçası diri olup, bir olup, iri olamazsak, öldürmenin ötesini tedavülden kaldıramayız.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums